▶️57◀️

7.9K 393 50
                                    

Medyada; Sina <3 (Lakabı CACA) Kazanova'da derler (: Ve Güneş. Yakışıyorlar mı?

"

Öfkem can acımı dindirmişti. Sadece başlangıcı topuğumdan başlamış ordan da beynim de patlamıştı. Bunu yapanı pek de düşünmeye gerek yoktu; İhtirasların kraliçesi Çilem Karan!

Bu nasıl oldu? Kim yaptı? Ne oldu? Başımda dolaşan bu ve buna benzer yüzlerce soruyla bir sürü kişi dikilmiş bana bakıyordu. Yerimde doğrulup oturdum ve görevlilerin ayağıma müdahale etmelerine izin verdim. Savaş hoca bununla ilgileniyordu. Ve bana devam ettiğim için kızmışa benziyordu.

"Bacağını kesmeyeceksiniz değil mi?" Diye soran Maya'ya ters bir bakış attım. Ne demek bacağımı kesecekler? Böyle bir şey olmayacaktı.

"Eğer keserseniz ben talibim!" Diyen Batın'a cevabı Maya koluna bir tane geçirerek verdi. Hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Sahi Batın ne zaman geldi?

"Bir şeyi yok. Topuk sağlam bir organdır. Zedelenmiş. Bir kaç gün dikkat etsin yeter." Diyen görevli ayağımı sargıya alıp kalkınca, beni de elimden tutup kaldırmak için Batın ve Araz aynı anda elini uzattı.

"Gel turunç kafam gel." Sina koltuk altımdan tutup beni kaldırdı ve sonra da bana yürümem için destek oldu. Yavaşça Egemen'in arabasına oturunca göz ucuyla Çilem'e bakındım ama göremedim. Sina'da bu kez bizimleydi.

"Bunu Çilem yapmadıysa bende hiçbir şey bilmiyorum." Maya arkasını dönüp tahminini açıkladı. Çilem durmak bilmiyordu. Onun öfkesi en çok kendinize zarar veriyordu.

"Eğer öyleyse bu kez benim elimden çekeceği var." Diye homurdandı Sina. Ben sessiz kaldım. Söyleyecek bir şey yoktu. Sadece eve gitmek istiyordum. Egemen'in de bu konu da söyleyeceği bir şeyi yokmuşa benziyordu. Araz en yakın arkadaşıydı, buna verdim. Bahçeye girince emniyet kemerimi çıkardım ve arabadan inmek için hazırlandım. Nerden geldiğini anlayamadığım Batın beni hızla kucağına alınca neye uğradığımı şaşırdım.

"Yürüyebiliyorum Batın, bilgin olsun diye söylüyorum." Diye söyleyince yüzünde çapkın bir gülümseme belirdi. Serseri. Sina kapıyı açtı ve geçmemize izin verdi. Arkasından herkes salona doluştu. Açık oturum yapılacaktı sanırım.

"Ben bütün paramı Çilem'e yatırıyorum." İlk söz Maya'dan geldi. Sina bacaklarıma bir örtü örtünce iyice kendimi felçli falan hissettim. Hatta elimle bacağımı yokladım. Neyse ki hala hissedebiliyordum.

"Çilem artık öyle biri değil, o değişti." Göz ucuyla Araz'a baktım. Nasılda inanmıştı Çilem'e? Şaşkınlığımı dışa vurmamak için gözlerimi kaçırdım.

"Valla bende görmesem Çilem derdim ama gerçekten o değişti." Egemen'de Araz'ın yanına geçmişti.

"Peki olay saatinde neredeydi?" Diye sordu Sina gizemli bir ses tonuyla. Bunlara da eğlence çıkmıştı. Batın telefonundan duruma uygun bir müzik açınca Sina Batın'ın yanına geçti. Bunların arkadaş olması da ayrı bir olaydı. Gerçi niye şaşırıyorsam? Al Batın'ı vur Sina'ya.

"Yapmayın." Dedi Araz sıkkın bir sesle. "Çilem maçın ortasında ayrıldı çünkü babası aradı." Bütün gözler bana döndü o anda. Benim ne düşündüğümü merak ediyorlardı. Ama bu konuda konuşmak istemiyordum. Hava bugün güzeldi ve ben bu halde üçüncü olmuştum. Çalan kapıyla cevap vermekten kurtuldum.

"Buyur koç, hoş geldin." Sina'nın sesiyle hepimizin kafasını kapıya yöneldi. Savaş hoca içeriye girince Maya saçını başını düzeltti. Koçun bu kadar genç olması haksızlıktı. Araf'la aynı yaşta gözüküyordu.

MEDCEZİR♣Where stories live. Discover now