▶️16◀️

9.2K 461 22
                                    

Medyada; Serra <3

"
Heyecan etimi kemirmeye çoktan başlamıştı. Bana bir saat vadeden bir adama olan ilgim gittikçe artıyordu ve buna engel olamıyordum. Yanlıştı, tamamiyle yanlış.

Peki neden ağzım kulaklarımdan inmiyordu? Ne zaman bu kadar saf olmuştum? Ve neden bundan ufacık bile pişman olmuyordum?

Beynimi yemeye çalışan sorularla bininci kez pozisyonumu değiştirdim. En son bedenim yatakta, başım yerdeydi. Beynime acilen kan gitmesi gerekiyordu. Bin birinci kez pozisyon değiştireceğim sırada odanın kapısı çaldı. Hala ütopyanın arka odasında kaldığım için biraz tedirgin oldum. Ütopya pislik yuvasıydı.

"Minik?" Ah, hızla kapıyı açtım. "Uyudun mu?" Karşım da ediyi görünce rahatladım ama yanında ki sevimsiz sevgilisi Gece'yi görünce yüzüm buruşmamak için çırpındı.

"Hayır, henüz uyumadım. Herkese kapıyı açmıyorum, bilirsin." Burnuma vurdu.

"Aferin."

"Sen benim hiç varolmamış abim olabilir misin!" Sahte bir nefret gönderdim. Güldü.

"Senin gibi cadı kardeşim olsun istemezdim. Her neyse. Biz çıkıyoruz."

"Siz? A Gece sende mi buradaydın?" Gece gözlerini devirdi. Edi ise tepkimi anladı ve sadece gülümsemekle yetindi.

"İçeri." Beni kovdu. İki parmağımla ona asker selamı verdim. "Kapıyı iki kez kilitle" Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken beni durdurdu. "Ve hayır ben senin varolmamış abin değilim!" Kapıyı kapattım. "Kilitle." Arkadan bağırdı. Vay canına. Gerçekten öyleydi. Kilitleyene kadar gitmedi.. Koltuğa uzanıp Maya'yı aradım.

"Siri!" Coşkuyla bağırdı. Sanırım bir mekândaydı.

"Hey, yine neredesin?"

"Edi beni ütopyaya almadı. Inanabiliyor musun? Onu dava edeceğim!"

"Hayır etmeyeceksin." Nefesimi üfledim.

"Evet, her neyse. Piçlaktan ne haber?" Ona söylemeli miydim? Sanırım.

"Yarın bir saat takılacağız." Dedim yarım ağız. Önce cevap vermedi. Sonra dışarı çıktı sanırım ki sesler kesildi.

"Bu bir randevu mu?" Sesin de bariz bir şaşkınlık vardı.

"Hayır sadece bir saat normal insanlar gibi takılacağız."

"Araf'la? Bir saat? Hemde normal insanlar gibi? Bana onda normal insanlarda olan tek bir şey söyle." Düşündüm. Böyle söyleyince kulağa bir tuhaf geldi.

"Dövmesi var."

"Neresinde?" Ilgisini çekmiştim. Maya dövmelere bayılırdı.

"İşaret parmağının iç kısmında." Lütfen ne yazdığını sormasın. Lütfen sormasın.

"Peki ne yazıyor?" Kahretsin!

"Ses kes..." Durdu.

"Garip." Bunu öksürerek söyledi. Sesli söyleyince bana da bir garip geldi. Zaten Araf baştan aşağıya garip bir insandı. Seslice ofladım. "Bak sadece senin iyiliğini istiyorum tamam mı? O kötü ve bunu sana bir şekilde kanıtlayacağım. Tek parça dön."

"Bekliyor olacağım." Ona meydan okudum.

"Ciddiyim. Tek parça dön. Demek istediğim motorundan uzak dur!" Telefonu suratına kapattım. İki dakika da strese sokmuştu beni. İyi arkadaşlar dürüst olmamalı. Yada bazı konularda. Telefonuma gelen mesajı açtım.

Biliyorum, beni seviyorsun.

Ona görmediğini bildiğim halde dil çıkardım. Evet seviyordum. Onlardan başka kimim vardı? Babam bir kez olsun beni arayıp merak etmemişti. Ama Gürsoy'lara karşı gelmiştim değil mi? Bunun elbet bedeli olacaktı. Kafamı yastığa bastırıp seslice inledim.

MEDCEZİR♣Where stories live. Discover now