▶️35◀️

7.9K 423 43
                                    

Medyada Serra <3

"
Sevindim.

Ama öyle büyük bir sevinç değildi bu. Havalara uçmadım mesela. Saçma sapan danslar da yapmadım. Sadece gülümsedim. Çünkü Araz üzgündü. Bu onun için en iyi karardı ama mutlu değildi işte.

"Merhaba." Dedim kütüphaneden içeriye girerken. Araz kafasını masaya koymuş düşünüyordu. "İyi misin?"

"Evet, yani sanırım." Dedi ve kafasını kaldırdı. Alnında ufak bir kızarma vardı bundan ötürü. Karşısına oturdum. Ne diyeceğimi bilemedim o an. Bana yardımcı oldu. "Biraz önce ilişkimize ara verdik. Yani ben, ben verdim." Nefesini seslice dışarıya verdi. Sanki rahatlamış ama yine de huzurlu hissetmiyormuş gibi.

"Nasıl hissediyorsun?" Diye sordum bende. Nasıl olduğunu görüyordum oysa.

"Bilmiyorum. Doğru yaptığımı düşünüyorum ama kalbim aynı fikirde değil." Rahatça arkasına yaslandı Araz. Seviyordu Çilem'i bu bariz ortadaydı. Şimdi ayrılar diye sevinemiyordum bu yüzden.

"Hadi ama koç! Her şey yoluna girecek." Dedim güven vermek isterce elini sıktım. Çekmek isterken buna izin vermedi. Kirpiklerimi kırpıştırıp ona baktım. Garip bir bakışma geçti aramızda, rahatsız oldum. Sevinmem gerekirdi bu bakışmaya, hatta kafamda milyon tane senaryo kurmam ama öyle bir şey olmadı. Sadece huzursuz oldum. Yanlış geldi. Elimi çektim hemen. "Antrenmanımız yok mu?"

"Koç okuldan ayrıldı." Dedi gözünü elimden çekmeden. Ne düşünüyordu yahu?

"Gerçekten mi?" Zaten derse girdiği yoktu. Pek de üzülmedim, benim koçum Araz'dı ama o üzülmüşe benziyordu.

"Evet. Yenisi geldi. Hadi sahaya inelim." Dedi ve ayağa kalktı. Bende arkasından kalktım ama aramızda ki tuhaf gerginlik bir süre devam etti. Bu yüzden sahaya kadar konuşmadan yürüdük. Maya'yla Egemen sahanın kenarında konuşuyorlardı. Bazıları basketbol oynuyordu.

"Nerde kaldın Siri?" Dedi Maya beni görünce. Sıkılmışa benziyordu.

"Geldim işte." Diye geçiştirdim. Araz ağzını açmadı. O sırada içeriye güneş gözlükleri ve üzerinden düşecekmiş gibi duran eşofmanıyla yeni koç havalı bir giriş yaptı. Bütün kafalar oraya döndü. Gözlüklerini gözünden çıkardı. Elleriyle siyah saçlarını geriye taradı ve gülümsedi.

"Aman.."

"Tanrı'm!" Maya'yı tamamladım.

"Kızlar çenenizi yerden alın ve buradan hemen kaybolun." Dedi Egemen. Onu duymadık o an. Başka bir boyuta geçtik sanki.

"Selam gençler ben yeni koçunuz Savaş." Dedi ve insanları çevresine topladı. "Hanımlar?" Hülyalı bakışlarımızı kaslarından çekip ona döndük.

"Evet o biziz." Dedi Maya saçlarıyla oynayıp. Egemen sinirli bakışlarını Maya'dan ayırmıyordu. Onu dürttüm ama bir işe yaramadı. Savaş hoca gülümsedi. Tekrar. O beyaz dişlerini gözümüze sokarca.

"Sahanın diğer tarafına." Dedi eliyle orayı gösterirken. Hipnoz olmuş gibi eli nereye gösterirse, kafalarımız oraya dönüyordu. Adımlarımız da öyle.

"Ben basketbol takımına yazılacağım." Dedi Maya kendini hipnozdan çıkmış gibi oturma yerlerine bırakırken.

"Bunun için erkek olman gerekiyor." Dedim imayla.

"Biliyor musun?" Diye sordu koçu gösterirken. "Buna değer. O insansa bunlar kim? Biz kimiz? Neredeyiz?" Maya'nın beyni aktı o an. Kendine gelmesi yarım saatini aldı. Yaka paça zor çıkardım sahadan. Sina o sırada okula giriş yaptı. Saç baş dağılmış, tip bozulmuş. Hızlı hızlı yürürken önüme bakmadı ve Güneş'e çarptı. Güneş olduğu yere düştü.

MEDCEZİR♣Where stories live. Discover now