71.

1.8K 129 24
                                    

Sam Smith - Fire On Fire

Söylediğim yerde açınız 😘😘😘

Alooo! Beni özlediniz mi? Götünü pıçakladığım yazar yüzünden uzun zamandır yoktum buralarda.

Arabanın ani freniyle öne doğru savrulmayaydım giriş konuşması yapacaktım abisiiiii.

"La götoşa bak sen." diye böğüren paşam arabanın camından dışarı kolunu sarkıtıp "Ehliyeti sıhhiye pazarından mı aldın şerefsiz" sövmeleri eşliğinde önündeki arabayı sollayarak gaza bastı.

Sağına dönüp manyak bu bakışlarımı görünce elime uzanıp tuttu dudaklarına götürmek için "Korktun mu çiçeem?" diye sorunca gözlerimi kısarak baktım.

"Çok korktum paşam, bizi sikecekler sandım. Gidelim buralardan götünü pıçakladığım."

Kutay gülerek elimi bırakıp dikiz aynasından arkamıza baktı.

"Aytaç geleceğini söylemiş miydi?"

Omuz silkerek arkamı döndüm. Bir arkamızda Cüneyt'in arabası onun da arkasında Yılmaz'ın arabası en sonda da Kaan'ın motoru vardı. Aytaç mutlaka geleceğim siz yola çıkın demişti ama gelen giden yoktu.

"Gelmeyecek sanırım, geç kaldı." dediğim sırada Kaan ve yanında Aytaç'la birlikte iki yanımızdan hızla geçtiler. Kaan'ın arkasına oturan Serhat korkuyla ona sıkı sıkı tutunurken Aytaç'ın arkasındaki Tuna bir elini onun omzuna koymuş bize el sallıyordu.

"Sıpalara bak hele. " diyen Kutay gaza yüklenip onlara yetişti. O gülerek yola devam ederken ben de kolumu camdan sarkıtıp yanımda uzayıp giden yolu izlemeye devam ettim.

Bir yıl boyunca o kadar çok şey yaşamıştım ki, bazen hayatımın hızına yetişemiyorum diye düşünüyordum. Don lastiği Kaan yüzünden geldiğimiz bu şehirde bir mahalle abisine vurulup ebemi tersten görmüştüm. Bana, aşık olabileceğimi, yalnız olmadığımı, birinin de beni sevebileceğini gözüme soka soka göstermiş, kabul ettirmişti.

Kavgalı bir çift değildik ama birbirimizle didişmeyi çok sevdik. Ayrılığın ne demek olduğunu ve birimiz diğerinin yanında olmadan yaşamamın sadece günü tamamlamak olduğunu anlamıştık.

Ayrılıkların kavuşmalara gebe olduğunu ama kavuşmak için dokuz doğurduğumu onu beklediğim zamanlarda anlamıştım ve artık biliyordum. Ben gevşek Yakup mahalle abisi Kutay'ın diğer yarısıydım.

Her şeyi geride bırakıp biraz eğlenmek ve kafa dinlemek için tatile çıktığımız bu yolda çok şey gözümün önünden geçip gitti ve geriye sadece bana gülümseyerek çiçeem diyen bir adam kaldı. Yanı başımda direksiyonda ritim tutarak ıslık çalan bir adam. İşte o benim bu dünyadaki en büyük zaferim.

"Noldu gülüm, ne baktın?" diye göz kırpan paşama dudaklarımı büzerek omuz silktim.

"Hiiiç, sevdiğime baktım."

Kutay'ın gülüşü yüzünde yavaş yavaş donarken arabayı güvenli şeride çekerek yavaşlayıp durdu. Emniyet kemerini çıkarttığı gibi üstüme doğru gelip dudaklarıma yapıştı. Büyük ihtimalle neden durduğumuzu anlayan kardeşler pide salonu korna çala çala yollarına devam ettiler.

Kutay'ın eli yüzümü okşarken alt dudağımı ısırdı. Dudaklarını çekip burnumun ucundan öperek alnını yasladı.

"Ölürüm yoluna olum lan."

Sırıtarak elimi koluna attım.

"Hızlı bi sevişmemiz yok mu?" dediğimde şokla kaşlarını kaldırıp boş yola baktı. Sonra dudaklarını büzerek üzgün bakışlarla

Mahalle Abisi - GAYWhere stories live. Discover now