26.

3.9K 250 11
                                    

Bugün Asım amca biraz totoyu üşütünce dükkanı açmak bana kaldı. Eh artık aylardır da burda olduğum için, dükkanı avucumun içi gibi biliyordum. Daimi müşteriler dışında, yolda arızalanan araçlarını getirenlerde oluyordu. İşte tam da şu anda olduğu gibi.

Topuklu ayakkabıyla, eğildiğim kaputta ya sabır çektirecek kadar tık tık yürüyen, kaliteli parfümünü on metreden alabildiğim hanımefendinin sökülen balatalarını değiştiriyorum, arabadan ıslık sesi gibi bir ses geliyor deyip koşa koşa gelmiş canısı.

O telefonda uzun uzun yapılacak toplantı hakkında konuşurken ben işimi bitirip ellerimi bezime silerek kaputu kapattım. Ücretimi de alınca kadın gitti, ben kahvaltı için Ali'den çift kaşarlı tost bir de çay isteyip iskemleye kendimi attım.

Aldatıcı güneş tepeme vura vura ağzıma sıçarzinge yaparken gözlerimi sıkıp dükkana yanaşan cipe baktım. Yav ben daha aç karnımı doyuramadım. Valla Asım amcanın dükkanı bereketli eyvallah da bizde canız be.

Yirmili yaşlarında ki kumral tenli, siyah saçlı, mini etekli daş gibi kız aradan indiğinde bana değil de dükkanın içine bakınca gözlerimi daha da kısıp nereye baktığına baktım. İçeride ki cam bölmeye bakıyordu. Daimi müşterilerden heralde Asım amcaya bakıyor derken kız güneş gözlüğünü çıkarıp benim olduğum tarafa döndü.

"Kutay nerde?"

İskemleden kalkıp sanki Kutay benden habersiz içerideymiş gibi bende içeriye baktım.

"Kim?"

Kız göz devirip içeri doğru adımladı.

"Kutay diyorum nerde? Dükkana gelicem demişti. Bugün randevumuz vardı."

Af buyur abla, sen Kutay'ı napıcan, o kalmadı ben varım diyecektim az daha.

Kız, sanki Kutay onu iki çocukla ortada bırakmışta hesap sormak için gelmiş gibi bir sinirle ayaklarını yere vurarak ritim tutunca benim tepemin ritmi de tuttu anasını. Gelsin de beraber soralım hesabını ablası. Zaten bütün mahalleyi peşine takan Allah'ın barzosuna benim de sormam gereken bir hesap çıktı. 

Bu kız kim ve neden nafakasını geç yatırdın diye tırnaklarını geçirip donuna kadar alacakmış gibi duruyor.

Ali, elinde tepsi içinde tostum ve çayımla salına salına gelip iskemlenin üstüne koydu.

"Buyur abim."

Bir kıza baktım, bir Ali'ye.

"Bir çay daha getir koçum" dediğimde kız

"İstemez" deyip arabasına doğru yürüdü. Sonra da

"Kutay gelince söyle uğradığımı, evimde bekliyorum" dedi.

Ali omuz silkip gitti. Ben olayın şokunu dibine kadar yaşarken kız arabaya bindi.

Birincisi. Güzelliğini anadan alan daş hatun, Kutay ve sen ne alaka? İkincisi. Benim olan ve yeni yeni aşka geldiğim maniti niye evinde bekliyon?

Kız, arabayı çalıştırıp hareket etmek üzereyken, benim birazdan çöp şişleri götüne sokup doksan dokuz yerinden pıçaklayacağım kekom sokağın girişinden arabasıyla arzı endam etti.

İkisinin arabası karşı karşıya gelince birazdan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanan çiftlerin kavgasını izleyecekmişim gibi bir hisle kaşlarımı çatıp Kutay'ın arabadan inmesini bekledim.

Umarım bu daş hatun senin müşterindir de aldığı arsanın tapusunu alamamış patronu yüzünden gelmiştir diye imkansız bir ihtimalde bulunup ikisinin karşı karşıya gelmesini izledim.

Kutay, bana dönüp göz kırparak kıza doğru yürüdü. Abisi inşallah tek gözünle de dünyayı görebilecen. Çünkü birazdan seni allahanına kavuşturucam bakışı atıp kaşlarımı kaldırdım.

"Nerdesin sen? Hani beraber alışverişe gidecektik" diyen kıza ohaa beybili girl, sonrada kahve içmek için bir kafede oturursunuz der gibi baktım. Çocukların hangisi sende kalacak muhabbeti yaparsınız.

Kutay kıza bıktım senden bakışı atıp yanıma geldi. Ellerini yüzüme koyup

"Günaydın gülüm" deyip şap diye dudaklarımdan öptü.

Aha boşanma sebebi de anlaşıldı. Kutay'ın gizli bir aşkı vardı hem de erkek.

Kız, Kutay'a senden tiksintiyorum bakışıyla göz devirip kollarını önünde kavuşturdu.

"Sokak ortasında bari rahat dur gerizekalı, millete üçüncü sayfa haberi okutacaksın mahlukat. Bırak çocuğu abi."

Neğğğyy abi mi?

Kutay, geri çekilmeden önce yanağımdan makas alıp kızın yanına gitti.

"Ne var, ne? Başımın püsküllü belası, anamızın karnından düşman niyetine çıktığımızın kızı, sevgilime sabah öpücüğü verdim, ne var bunda?"

Ben şu an neredeyim? Ben kimim? Ve nalet olası bu yerde neler oluyor?

Kız, Kutay'a öğürür gibi yapıp

"Yürü hadi daha nişan tepsisi bakıcam" deyip Kutay'ı kolundan arabasına doğru sürükledi.

Kutay kurbanlık koyun gibi arabaya doğru çekilirken bana kurtar beni bu zebaniden bakışı attı. Bense hâlâ, annesi odadan gitti diye kaybolduğunu sanan çocuk gibi ağzım açık onlara baktım.

Kutay şaşkın suratıma gülerek öpücük attı. Dudaklarını büzerek, arabanın yolcu koltuğuna baskın sonrası polislerin kafasını ite ite içeri soktuğu suçlular gibi

"Çok güzelsin lan" deyip arabaya bindi.

Kız sürücü kapısına hızlı hızlı yürürken bana gülümseyerek baktı.

"Bu gerizekalı habeş maymunuyla sevgili olduğun için sana da kolay gelsin enişte" deyip kapıyı açtı.

Sonra da kısık bir kahkaha attı.

"Nasıl da kıskandın ama" deyip arabaya bindi.

Kutay'ın ne yaptın lan cadaloz sesini duydum kapı kapanırken. Kız, Kutay'a dil çıkarıp arabayı çalıştırdı. Geri geri giderek dönüp gaza bastı.


Mahalle Abisi - GAYWhere stories live. Discover now