12.

7.5K 384 64
                                    

Elimde tepsiyle mezeleri mutfaktan içeri taşırken emcürdüğümü gördüm.

Tek başına iki kişilik masada sırtını sahneye dönüp oturmuş gözleriyle beni arıyordu. Udu bilmiyordu ama korkuyu seziyordu paşam. Cami duvarına işeyen it gibi olmamak için arkasını sahneye dönmüştü. Biliyordu kıskandığımı da güven vermeye çalışıyordu götünü yediğim.

Ama gel gör ki yine karizmatiklik akıyor pezevengin tarzında. Üstünde siyah gömlek, altında siyah kot, saçlar şekil önümden çekil, elinde de tesbih.

Gözleri beni bulunca sırıttı. Gittiğim masaya mezeleri koyarken hareketlerimi izledi. Boşalan tepsiyle oturduğu masaya gittim.

"Sen yine geldin mi?" diye sordum göz devirerek

"Geldim kör müsin?" dediğinde aynı videoyu izlediğimizi anlayıp birbirimize güldük.

Sonra garsonlukta yüzyıllıkmışım edasıyla kibarlaştım.

"Ne arzu edersiniz beyfendi?"

"Seni arzu ediyorum." deyip gülümsedi.

Öyle dümdük söylemişti yaa yine. Bu çocuk niye ağzına gelen her şeyi korkusuzca söylüyordu ki. Onun adımları karşısında benimkiler bebek emeklemesi kalıyordu.

Bozuntuya vermeden göz devirdim.

"Alkol değilim abisi ben"

"Ama sarhoş ediyorsun"

"Ayak üstü yavşamayı bıraksan da ne istediğini söylesen bebeğim."

"Senin bebeğim diyen dilini yerim gadasını aldığım. 70lik getir bana gülüm, yanına da öpücüklerini"

"Rakına meze mi edicen beni şerefsiz."

Kutay elimden tutup yanına yaklaştırıp beni masada üstüne doğru eğdi. Kulağıma uzanıp

"Estağfurullah yavrum, ben seni gönlüme eş edicem" dedi.

Adam resmen aşka geldi lan, içmemiş hali buysa içince yanında olsam ne der kim bilir.

Eğildiğim yerden kalkıp yutkunarak sustum. Bir şey diyemediğimi anlayınca muzipçe güldü.

Masadan ayrılıp önce mezelerini sonrada rakı şişesini masaya koydum.

"Üstüne oturacak mıyım bugünde?" göz kırpıp sırıttı.

"Yok bugün ben senin üstüne oturucam"

Sırıtışı yüzünde kaldı. Beklemiyordu benim de onunla uğraşmamı. Sırıtışı daha da genişleyerek arkasına yaslanıp bacaklarını patpatladı.

"Bekleriz yavrum"

-iz dediği şeyin ne olduğunu gayet iyi anlamıştım gözlerinden.

Göz devirip gitmek üzereyken geri dönüp sesimi alçaltarak konuştum.

"Uslu uslu rakını iç. Ben sana işaret ettiğimde arkamdan gel" deyip göz kırptım.

Arkamdan gel dediğim şeyin ne olduğunu o da anlamıştı tabi. Sırıtarak çenesini sıvazlayıp başıyla onayladı.

Eteklerim zil çalıyordu anasını. İçimden zincirlerinden kopmuş bir kevaşe fırlamıştı resmen. Acaba anam beni doğurken mi yürek yemişti?

Pişmiş kelle gibi sırıta sırıta masadakilere sakilik yapıp biten mezeleri tazeliyordum. Bugün çalgı çengi yoktu. Herkes efendi efendi rakısını içip sohbet ediyordu.

Kapalı alan olsa da o cezayı göze alan mekan sigara içilmesine de müsade ediyordu ama İlhan buraya gelen zabıta hiç olmadı demişti. Patron torpilliydi ellam.

Mahalle Abisi - GAYΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα