65.

1.7K 129 31
                                    

Birileri demiş ki, biz her şeyi unuttuk, bunlar kim amine koyeyim. Eee aylakgezen olarak görevimiz onları sizlere hatırlatmak 🤣🤣

Akşam on sularında o meşhur meyhane var ya, hani Yakup'la Kutay'ın ön sevişmevari birbirleriyle elleştikleri, o personel tuvaletindeki unutulmaz dakikalara ev sahipliği yapan meyhane.

Kutay'ın sponsor olmuş gibi sahiplendiği L koltuktaki masada oturanlar da benim salaklar.

Yakup: Hop hop ağır oluyor abisii.

aylakgezen: Sus lan kerkenez, ben konuşuyorum burda.

Yakup: Senin götünü pıçaklarım ha.

aylakgezen: Tamam tamam sustum.

Duydunuz işte bu benim eleman. Gözleri fıldır fıldır etrafta gezinen, Kutay sahnede göbek atan dansözlere bakacak mı diye adamcağızı göz hapsine alan, ne kadar kıskanç olsa da külliyen yalan tanrımke beni yalancıların şerrinden korusun diyecek kadar piç, Ankara otogarında seni yeneceğim Ankara deyip bir mahalle abisine aşık olup göte gelmiş bir adet Yakup.

Onun yanında oturan da, Ankara'nın ayazı üşütür çiçeem deyip ağzı bozuk, küfürbaz ve gevşek bir adama deli gibi aşık olmuş, ne yaparım ne ederim de bu adamı kendime sevgili yaparım diye kara kara düşünüp çözümü onu futbol sahasına kavgaya çağırmakta bulmuş, babasını karşısına alıp Yakup içinde peşinden İstanbul'a gidecek kadarda delikanlı mahalle abimiz Kutay.

Sahnedeki dansöz kadın tanıdığı çıktığı için kaçacak delik arayan ama bela geliyorum demez ya, sevgilisi tarafından fark edilen, uçkuru ağzından önce açılan, gevşekliğin kitabını yazsa Nobel ödülü alacak olan, sikimden aşağı kasımpaşa diye gezinip uğraştığı çocuğa aşık olunca onun peşinden koşan, eski harem sahibi Kaan.

Ahanda az önce de onun ağzının ortasına bir tane geçirip tasmasını çekiştiren, uçkurunu boğazına geçirip tavana asmaya ramak kala sevgilisinin küçücük bir kelimesine yelkenleri suya indiren, kim olduğunu ve kimi sevdiğini fark ettiğinde tüm zincirlerini kırıp sevdiğinin peşinden gidecek kadar da cesur olan Serhat.

Koltuğun en köşesinde yeni damat adayımız, kardeşlerin abisi konumunu koruyan, hepsini dizginleyen, en büyük kardeş Yılmaz. Onun hemen yanında oturan afeti devran da nişanlısı Ecem.

Kör olsaydım da bu sahneyi görmeseydim diyeceğim, hâlâ ona aşık olduğunu fark edemeyen, beynine ekmek bandığımının çocuğu, kardeşlerini kimseyle paylaşamadığı için onları gambazlayan ama sonra da pişman olan, Mecnun gibi çöllere düşesice, kalbi kırık, anlaşılmayan çocuk Aytaç.

Onun kolunun altında olmayı tercih etse de bir kaç santim yanında oturan çocukta onun aşık olduğu ve aşkına karşılık bulmayı bekleyen yeşil erik Tuna.

Bir diğer köşemizde ise kış kreasyonumuzun nadide parçaları, minnoş görüntüsünün altında ilişkide dominant taraf olup ilişkiyi yöneten ama bunu nasıl yaptığını da anlayamayacak kadar saf en küçük kardeş Erdinç.

Hemen dibinde ise onu kolu altına almış, gözü sevdiğinden başkasına kör, kadınları görse hamam böceği gibi elli metre kaçan, beyciliğin kitabını yazmış, ultra romantik, eski çapkın yeni evinin erkeği Cüneyt.

(Onların hikayelerine de yer vereceğim raat olun 😉😉)

İşte o, işte o geliyor dediğimiz, taşaklarına beton yetmez abi nidalarıyla slogan attığımız, mahalle abiliğinin ansiklopedisini yazıp adını Çakallara İnat Yaşa koymuş, bir şahin edasıyla insanı on metreden tanıyıp seceresine kadar çıkaran, abilerin kralı Kazım abi.

Mahalle Abisi - GAYKde žijí příběhy. Začni objevovat