44.

2.6K 195 42
                                    

Yazar'dan;

Kutay&İlkim

Kutay bir buçuk ayın sonunda biraz daha toparlanmıştı. Hâlâ bir saniye bile çiçeğinin adını anmaktan vazgeçemiyordu. Gecesi gündüzü bir çift göze, bir tatlı gülüşe kapılıp sürükleniyordu. Ama babasının ondan habersiz ortaya attığı bu söz olayını çözmek zorundaydı. Zavallı bir kızın umutlarıyla oynamak ona yakışmazdı.

Babası dükkana çağırıp eline tutuşturduğu yüzüğü takacaksın, hakkımı helal etmem demiş ortaya baba hakkı koymuştu.

Yüzüğü bir kez olsun parmağına takmamış, sanki içini daha da yaksın diye cebine koymuştu. Onu tek başına bırakan, ölürcesine sevdiği adamın gidişinin bir nişanesi olarak yanında taşıyordu.

Üstüne başına çeki düzen vererek İlkim'le buluşacağı kafeye gitse de akşamdan kalmalığı gözlerinden okunuyordu. On dakika sonra gelen kızla masadan kalkıp sadece başıyla selam verip

"Hoşgeldin İlkim, buyur otur" dedi.

Yirmili yaşlarında ki, simsiyah kıvırcık saçları omuzlarına dökülen, açık kahve gözleri sevecen bakan, orta boylu ince ve zarif kız utangaç bakışlarla Kutay'ın karşısındaki sandalyeye oturdu.

Gelen garsona Kutay bir çay söyleyip kıza döndü.

"Ben soğuk bir limonata alayım" diyen kızla garson gitmiş baş başa kalmışlardı.

Kutay söze nereden başlayacağını bilemeyerek etrafına bakındı. Çarşıda ki kafelerden birine gelmesi için ailesine haber göndermişti. İlkim sonunda sözlendiği Kutay'la buluşacağı için çok mutlu olmuştu.

Onu mahallede sık sık görür, beğeniyle göz ucuyla bakar, komşular ikisini yakıştırır, senden daha iyi kız mı bulacak, hanım hanımcık kızsın, Kutay'ı çekip çevirirsin derdi. İlkim'in de gönlü gittikçe Kutay'a kaymıştı ama bir aydır görüşmeyi reddediyordu Kutay.

Garson çay ve limonatayı getirip tekrar gittiğinde Kutay şekersiz çayını yudumlarken İlkim heyecanını belli etmemeye çalışarak limonatasını içti.

"İlkim bak bacım" diyen Kutay'ın sesiyle yutkunup Kutay'a baktı.

Neden ona bacım demişti ki? Sözlüsü değil miydi?

Kız sesini çıkarmadan bardağı masaya koyup konuşmasını bekledi ama içine bir korku düşmüştü. Bilirdi, Kutay birine bacım dediyse ona farklı bir gözle bakmazdı.

Kutay ellerini masaya koyup sıkkın bir nefes verdi. İlkim parmaklarında yüzüğü göremeyince başını eğdi.

"Babamın ailene bir söz verip yüzük taktığını biliyorsun. Ama İlkim bilmeni isterim ki ben bu olaya sıcak bakmıyorum."

Kız sessizce başını salladı.

"Mesele senden yana değil. Mahallemizin en efendi kızlarından birisin. Eminim evinin hanımlığını hakkıyla yaparsın. Adın benimle anıldığı için çok özür dilerim babam adına."

Kız boğazına düğümlenen acıyla başını kaldırıp Kutay'a baktı.

"O zaman doğru mu söylenenler? Sen ve o İstanbul'lu çocuk?" diyebildi sonunda.

Kutay yavaş yavaş başını sallayıp onu onaylayınca kız soğuk limonatadan büyük bir yudum aldı.

Kutay tekrar derin bir nefes verdi.

"İlkim, gönle söz geçmiyor bilir misin bilmem ama ben ondan başkasını sevemem. Benim sonum onunla başladı, onunla bitecek. Kendimi ondan başkasıyla düşünemiyorum."

Mahalle Abisi - GAYWhere stories live. Discover now