Göz Dağı

211 49 16
                                    

"Alınıyorum ama..." 

Aodh gözlerini kaldırıp karşı masada kendilerine atıfta bulunan adama bir müddet bakması ardından William ve Eathan ile göz göze geldi. Adam oturduğu yerde yayılmış elindeki tatlı çöreği ağzının kenarı ile ısırırken bir yandan da onlara bakmaktaydı. Genç adam emin olamadı çünkü karşısındaki herif surat itibari ile oldukça düzgün görünümlüydü. Koyu renk yoğun dalgalı saçlara geiş karakteristik köşeli bir yüze, oldukça düzgün bir ağza buruna ve kalın kavisli kaşları altında bronz teninde parıldayan gök mavisi gözlere sahipti. Norman yahut viking denince akla gelen heriflerden değildi ki şu hali ile Aodh ondan çok daha fazla viking gibi göründüğüne yemin edebilirdi. 

"Anlamadım?" Eathan alnını kırıştırarak sırıtan adama baktı. Hali tavrı pek bir rahattı. 

"Neye alındın bakalım" William ayağa kalkıp omuzlarını geri çekerek kaş çattı. 

"Bir süredir dinliyorum da..." Caelan elini silkip doğrulması ardından ağzını avcuna silerek dilini dişlerinde gezdirdi. Bu herifler aradıkları... Doğru tabirle onu arayan heriflerdi şüphesiz. Ayağa dikilen adama bakmayı sürdürüp doğruldu ve pelerinini çözerek adamın karşısında dikilip başını yana yatırarak baktı. 

Aodh kaş çatarak Williamdan bir karış uzun bir miktar da geniş olan herife bakması ardından üzerindeki McNeil ekoselisine seyiren gözlerini boydan boya gezdirdi. 

"Caelan McNeil... Sanırım beni bekliyordunuz"

"Norman..." Aloin ayaklanıp Williamın yanına geçti. 

"Yarı iskoç..." Caelan elini havada çevirip başını sallayarak dudak büzdü. "Gibi..."

"Gelişini haber etmedin McNeil" Eathan oturduğu yerden adama oturması için el etti. 

"Bekletmekten haz etmem... Tanımadığım ortamda görünmekten de haz etmem..." Caelan umursamaz ifadesiyle sandalyede oturan  adama baktı. 

"Güzel... Bizde görünmenden pek haz edecek miyiz bilmiyoruz" Aodh ardına yaslanıp kaşlarını kaldırarak içkisini yudumlamaya devam etti. 

"ve siz?" Caelan adamlara baktı. 

"B-bizi tanımıyor musun" Wİlliam başını iki yana salladı. 

"Affınıza sığınarak... Daha önce görüşmüş müydük?" Caelan öfkeli çam yarmasına göz kırptı. Tabii kendi çapında bir çam yarmasıydı. Genç adam kendi ırkı içinde İskoç babasının çelimsiz bedeninden ötürü biraz ufak kalmıştı. 

"Aloin McLeod!" Aloin gözlerini herifin üzerinde sabitledi. 

Caelan kaş çatmamaya çalışarak karşısındaki adama doğru ilerleyip elini uzattı. "Memnun oldum Lord McLeod. " diye mırıldandı. Buraya gelmek zorunda bırakıldığı için içinden sövgüler yağdırmaktaydı lakin dışına yansıtmaması gerekiyordu. Klanını saldırıya açıkken koruması gerekmekteydi ve onun için klandan daha önemli olan şeyler vardı... Geride bıraktığı kasabası... Her şeyi... Babası onu bir kördüğümün önüne atıp ölüp gitmişti Caelan çözmek zorundaydı. Bunun içinde olabildiğince sakin ve ılımlı davranması gerektiğinin bilincindeydi. 

"Aodh McAodha..." Aodh oturduğu yerden adama bakmaya devam etti. Söylediğine karşın baş selamı aldığında ise dirseklerini masaya dayayıp ellerini önünde birleştirdi. 

"William Wallace" 

"A, siz hala yaşıyormusunuz" Caelan adamı adına gülmeden edemedi. "En kısa zamanda boynuzdan bir viski içmeliyiz onur duyarım"

"Dalga mı geçiyor bu?" William diklendi. 

"Sinclair" Eathan Wille el edip bacak bacak üzerine atarak kendini tanıttı. "Kız kardeşiniz ile geleceğinizi işitmiştim"

ADAM AKILLIWhere stories live. Discover now