Huzur

242 56 24
                                    

Aodh şaşkınlık içerisinde bir müddet odanın içinde turlamış ona bahşedilen masumane öpücüğün etkisi ile ne yapacağını bilememişti. Öylece gelişiveren bir olaydı işte. Genç adam şifonyerin önündeki sandalyeyi çekip titrettiği ayakları ile kapıya doğru baktı. Basit olağan bir durumun yanaklarında iğnelenmeye sebep olduğunu fark ettiğinde yanak içlerini kemirirken buldu kendini. Evliliklerinin üçüncü gününde bu hareketleri beklemediği bir gerçekti. Pekala teması severdi Aodh bu denli tatlılık ve şirinliğin önüne gökten düşmesini de beklememişti. Dahası kafası hala nasıl çaba sarfetmeksizin hak kazanabildiğini düşünmekteydi. Kendi dostane hislerini düşündüğünde Enanın da aynı duygular içinde olduğunu varsaydı. Ona dokunmak nasıl doğal bir şeymiş gibi geliyorsa kadında öyle hissediyor olmalıydı. Aodh henüz kendi işetişim şeklinin ya da tavırlarının bunca zaman hayalini kurduğu ketum toplum kuralları ile yetişen o leydilerde ne gibi bir etki oluşturabileceğinin farkında değildi. Buyüzden de normal ve olası karşılamaya karar verdi. Yine de tavırlarının fazla cıvık karşılanmış olabileceğini düşündüğünden biraz daha ketum olmaya karar verdi. Dışarıdahiçbir kadına karşı en ufak bir cıvık harekette bulunmadığı Ena tarafından bilinmeyebilirdi ve yine zeki bir kadın olduğundan çözümü onu taklit ederek de bulabileceğini varsaydı. Aodh kendi kuruntuları yüzünden onun hırçınlıktan uzak naif  ve burnu havada olmayan kişiliğine gözlerini kapatmış durumdaydı...

Ena oldukça uzun oyalanması sonucunda artık odaya dönmesi gerektiğini biliyordu. Düşünmeden hareket ettiğinden Shaunanın ona gösterdiği gecelik ve sabahlığı giymeye de çekinmişti. İki günde kendisini öylece açmış görünmemek adına Aodhun babaanne geceliği diye tabir ettiği uzun pamuklu geceliği üzerine geçirmişti. Hoş bu soğukta diğeriyle dolanmak da pek akıllıca değildi ya.. Odanın kapısını açıp sandalyesinde öne eğilmiş ayak titreten adamı gördüğünde yanağını ısırarak doğal davranmaya çalıştı. Şifonyerin önünde oturan adamın yanına doğru ilerleyip çekmecesini açıp tarağı eline alarak suyla ıslatıp saçlarını taramaya koyuldu. Aynadan hemen ardında oturan adama göz ucuyla baktığında tepkisizliği onu tedirgin etmişti.

Aodh göz ucuyla kadının haline bakıp kafasını kaldırdı ve suya batırıp taradığı saçlarına baktı neresini tarıyordu pek bir anlam verememişti genç adam kendince ciddi durmaya çalışsada dudaklarını sıkarak gülmemeye çalıştı ve elbet çenesini tutamadı. "İki tüy için biraz fazla oyalanmadın mı? ”

Ena ellerini saçlarına götürüp kendince düzeltti. " A-alışkanlık"

"İyi" Genç adam saçlarını bağladığı ipi çözüp onları salarak sandalyeyi ayna karşısına çevirip tarağı kadının elinden alarak hızla taramaya koyuldu. Sanırım saç konusunda bazı fikirlerini empoze edebilirdi. "İskoçya da erkeklerde uzun saçları olmasından hoşlanıyor... "

"Ben olsam hoşlandığım şeyleri yolmazdım" Ena adamın saçlarını yoluşunu bir müddet izledi.

"Yolmuyorum tarıyorum" Aodh kendince saçlarını düzeltirken Enanın tarağı elinden çekip almasıyla duraksadı.

"Sandalyeni kaydırırsan belki yardımcı olabilirim" Ena iç geçirdi. Evanın saçlarını her gün mutlaka tarardı. Kendi saçlarını da tarar onlarla çok uzun vakit geçirirdi belkide onlara pek vakit harcadığı için kısa olmaları işine gelmişti. Aodh sandalyesini iyice çevirip şifonyere yaklaştı. Ena da adamın ardına geçip tarağı suya batırarak saçlarını ağır ağır taramaya koyuldu. "Çok güzel saçların var Aodh"

Genç adam bu iltifatı yapması gerekenin kendisi olduğunu düşündüğünde ortaya alaycı bir gülüş koyverdi. "Sağol yoldaş... " Geri nasıl dönüş yapacağını bilemedi fakat bir zaman zonra Enanın yavaşça elleriyle düzelterek tarayışına kapılıp aynadan onu izlemeye koyuldu. Dikkatle tutam tutam tarıyor ellerini boydan boya sürerek öyle devam ediyordu ve bunu yaparken bir gram acı duymamıştı. Genç adam bedeninde inanılmaz bir gevşeme ve uyku hali hissederken iç geçirir olduğunu farketti.

ADAM AKILLIWhere stories live. Discover now