Gerçek

210 53 11
                                    

"Keşke annem burada olsaydı" Laura iç geçirerek keyifle sohbet eden kadınlara baktı. Mila ve o kadınlara anlatma görevini üstlenmişti. Laia ve Moire ise erkeklere açıklayacaktı. Laura ortaya çıkacak sonuç hakkında en ufak bir fikre sahip değildi. "Hanımlar?" Callie kapıda dikilen ikiliye gülümseyerek baktı ve dikkati ellerini ovalamakta olan Lauraya kaydığında arkasına yaslanıp elindeki fincanı bıraktı. "Söyleyin bakalım ne oldu?"

"Luna bir karara vardı mı? Onun en sevdiği renklerden ve kumaşlardan hazırlattım elbiseleri." Jenna gülümseyerek kafa salladı. "Pembe ona çok yakışıyor... Giydiğinde gözleri de pembe oluyor." 

"E oğluna al o vakit" Mila sırıttı. 

"Mila, tanrım!" Karen dilini şaklattı. 

"Ne yapıyorsun!" Laura sıktığı dişleri arasından konuşurken dirseğini kıza vurdu. 

"Lafı dolandırmıyorum!" Mila omuz silkti. 

"Bazen diyorum ki Rebeca pışpışlarken ruhundan bir parçayı sonsuza dek unutulmamak için üflemiş" Jenna kendi kendine güldü. 

"Evet giderken beni özellikle tembihledi." Mila da güldü ardından anneannesinin sesini taklit ederek konuştu. "Benim yokluğumu Jennaya aratma Mila... Ne zaman rahat ederse tepesinde ol"

"Mila..." Karen kızını uyardı. 

"Bırak Karen uğraşsın... Özlemişim" Jenna başını iki yana salladı. 

Laura dikkat dağıtan kuzenine bakarak gidip teyzesinin karşısına oturdu. Bu kadının dikkatini yönlendirdiği şeyden çekmek mümkün değildi. "Biraz konuşabilir miyiz?"

"Evet... Mesele mühim iyi dinle Jenna!" Mila yere sürünen etek ucunu kaldırıp beline sıkıştırarak anneannesini taklit etmeye devam etti ve gidip hışımla kadının karşısına oturdu. 

Jenna kıza gülmeye devam etti lakin Lauranın Callie karşısına ve onunda kendi karşısına oturmuş olması bir tuhaftı.  "Söyle Rebecca uzatma" dedi. Noah ve Robert kızı onu delirtmesi için kışkırtmış olabilirdi. 

"Yok ben şimdi doğuracağım!" Laura eliyle yüzünü yelledi. "Mila..."

"Bu nişan yapılmayacak Caledonia Ferguson Kızının gönlü dolu!" Mila halasının kaş çatan tepkisine karşın devam edemeyeceğini anladığında Laurayı çimdikledi. 

"Tamam şakanın dozu aşıldı artık!" Callie kızlara baktı. 

"Ş-şaka değil a-anne..."

"Ne demek değil?" Callie Jennaya ardından sandalyelerinde doğrulan Karen ve Morigan ile göz göze geldi. 

"Luna başından beri keyifsiz" Laura iç geçirdi. "Bunun yeni bir eve nasıl adapte olabileceğinden dolayı olduğunu düşündük... Lakin b-biz bugün onunla konuştuk ve"

Mila kaşları havalanan Jennaya bir müddet baktıktan sonra masadaki atıştırmalık tabağını kadının önüne çekip minik tatlı çörekleri sıraya dizdi. Jenna yaptığına bir an göz devirse de Mila eliyle sıralarını bozduğunda dikkatinin bir kısmını onları düzeltmeye verdi. "Sanırım Luna Davide karşı çok uzun zamandır boş değil" dedi hızla.

"E-evet ve ... ve Davidinde aynı hisler içerisinde olduğunu Laia farketmiş..."

Jenna bir an duraksasa da yaşadığı panik ile çörekleri tersten dizmeye koyuldu. "D-david p-patrik olacak... Böyle karar verdi..."

"Neden Luna evlilik arefesindeyken bir anda bu yönde karar kıldı?" Laura iç geçirdi. "David ketumdur... Hislerini dile getiremez. "

"B-bu söylediğiniz şey bir varsayımdan ibaretse sonucu iyi olmaz kızlar." Callie göz ucuyla Jennaya baktı. Çocukları bir arada büyümüştü. Callie hiç fark etmemişti. Tek sıkıntı Ian nişandan bahsettiğinde Luna'nın fazlaca paniklemesi ve sesini çıkartmamış olsa da suskunluğa gömülmüş olmasıydı. Zaten de David farkettirecek bir adam değildi. Diğerlerinin aksine mümkün olduğunca uzak durmuştu. Uçarı değil oldukça ciddi bir adamdı.

ADAM AKILLIWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu