Sürpriz aşk...

242 50 24
                                    

Sinclair tepesine tırmanan dik yamaca ulaştıklarında yolculukları üzerinden üç gün geçmişti. Elbet daha erken varabilirlerdi lakin çok duraksamıştı Aodh... Yol boyunca geçtikleri klanlara uğramışlar Doğu pazarındaki yeni vergi mükellefleri için babasının oluşturduğu düzenlemeleri konuşmuşlardı. Biriken işler de böylelikle hallolmuş oldu. Eh bunun birde geceleri vardı ki Handa konaklamak kaçınılmazdı. Şimdi de Noah Ferguson ile konuşup bir yatıştırıcı istemesi gerekmekteydi... Tabii bunu evvela minik karısına istemeliydi. Her hareketiyle kudurtmayı başarıyordu onu. Genç adam gözü kumsalda gülümserken böyle delicesine bir mutluluğa nasıl sahip olabildiğini düşünmeden edemediğini fark etti. Aodh onu yakıp kül eden bir aşk istemişti doğru lakin sahip olduğu aşk canını acıtmıyor içindeki tohumları yeşertip büyütüyor Aodh'u daha verimli kılıyordu. Aodh yıllardır sahip olamadığı huzurun tüm bedenini sarmaladığını hissediyordu. Daha düzenli daha makul bir hayata geçiş yapmıştı. 

"Orada seni gülümseten ne var Aodh?" Ena başını yukarı kaldırıp AOdh'un baktığı yöne döndü. Vakur bir gülümseme ile denizi gözlemekteydi. 

"Bizim çete ile yeni yeni bir araya gelip ısındığımız zamanlarda burada çokça piknik yapardık. Onlarla oturup sohbet ettiğim zamanlar sanki hayatımda başka şeyler oluyordu Ena... Beni anlıyorlar uçarı düşüncelerime katılıp benimle hayal kuruyorlardı. Garip tuhaf bir adam olduğum düşüncesinden beni uzaklaştırdılar... " Aodh elini karısının yüzüne götürüp okşadı. "Tıpkı senin gibi..."

"Sanırım seninle aynı düşünceler içerisindeyim..." Ena da elini adamınkinin üzerine koyup parmaklarını öptü. "Ben çok mutluyum Aodh..."

Genç adam iç geçirerek karısını sarıp sarmaladıktan sonra başının tepesine ufak bir öpücük kondurup çenesini yasladı. "Belki bu gece yine piknik yaparız..."

"Aralıktayız... Sinclairdeyiz muhtemelen donup hasta oluruz. Ena adama iyice sokuldu. "Buranın lanet bir soğuğu var!"

"Brian dedem olsa lanet Sinclair yüzünden derdi." Aodh güldü. Ardından adamların taklidini yapmaya koyuldu. 

"Üşüdük mü Liamh? / Donduk Brian... Bu Sinclairi ne vakit öldüreceğiz Liamh? Önce adamı sevmekten vaz geç Brian... "

"O kadar da değildir Aodh abartma... Koskoca adamlar..." Ena güldü. 

"Ben daha öyle bir dostluk, öyle bir bağ görmedim Ena..." 

"Bizde öyle olalım mı Aodh? "

"Olalım güzelim..." Aodh yüzünü sıvazlayarak güldü "Olalım..."

---

"Nerede kaldınız aşkım? Louis de yok...İyice sıkıldım" Eathan iç geçirdi. 

"E geldik ya çubuk." Aodh belinden tuttuğu karısının pelerinini çözüp gözünün önüne düşen kısa saçlarını düzeltti. 

Ena da yardım etmek amaçlı Aodh'un ata bindiklerinde kuşandığı kılıçlarının asılı durduğu kemeri çözüp göğsüne vurdu.

"Hoşgeldiniz" Laura gülümseyerek sonunda huzuru bulmuş görünen ikiliye baktı. "Gel Ena yukarı çıkalım. Luna için seçim yapıyoruz."

"Ah evet..." Ena hızlıca yanlarına gelip aynı hızda konuşmaya başlayan güzel Lauraya gülümsedi. 

"N-neden götürüyorsun karmı Laura... Birlikte yapalım seçimi..." 

"Ne demek seçimi birlikte yapalım!" Eathan kaş çattı. "Halamın diktirdiği birkaç kıyafetten birine karar verecekler bize ne!" 

"Hadi ama..." Aodh Lauraya el etti. "Misafir odasına çıkıyoruz Laura... Giyinip oraya gelsin."

ADAM AKILLIWhere stories live. Discover now