Eksik bir şeyler...

267 54 26
                                    

3 gün sonra

Ena akşama kadar leydi Fionanın ondan istediği işleri halletmiş şimdi yemek için beklemedeydi. Daha az yoruluyordu genç kız bu bir gerçekti. Var olan düzen içinde devam ediyordu ikindiden sonra ise genelde serbestti. Aodh son iki gündür klan işleri için koşturmaktaydı. Lord McAodhada onunla birlikte gidiyordu. Leydi Fiona ikindi çayı esnasında yaklaşık iki yıldır hayatlarının düzene girdiğindrn bahsetmişti. Öncesi hakkında pek konuşmuyordu. Anladığı kadarıyla Aodh bey olduktan sonra kalede farklı bir düzen kurmuştu. Pek bir müdahildi herşeye Ena yaptığı çoğu şeyde leydi Fionaya haber ediyor o da Aodha danışması gerektiğini söylüyordu. Gençkız adamın ne diye ev işine bu denli karıştığını bilmese de bu kadar da olmazdı. Ena bugün kocasıyla derin bir münakaşa içine girecekti bunun için kolları sıvamıştı evdeykende aynı münakaşayı babasıyla yapacağı zaman önceden kendini hazırlardı bu defa daha bir sıkı durması gerektiğini biliyordu. Uyku problemini halletmişlerdi tabii Enada hikayeler tükenmişti artık. Birkaç kitap bulup anlatacak yeni şeyler edinmesi gerekiyordu. Çocuk gibiydi Aodh hikayeleri seviyordu onların üzerinde düşünmeyi yorum yapmayı da seviyordu. Her ne kadar tuhaf görünse de Ena durumdan memnundu ve sanırım geceleri bekler olmuştu içten içe. Tek sıkıntısı şu peruklardı. Genç kız ardından toplu olan peruktan sallanan saçları öne alıp örgüleyip çözmeye koyuldu. Tüm gün takmak ona sıkıntı veriyordu istese takmazdı evet ama Aodhun güzel iltifatları ile sabahları seçtiği peruğu kafasına takarak önüne dikilmesi onu teşvik ediyordu. Genç kız geceleri ona sarılmaktan hoşlanıyordu. Göğsüne yatıp sakince uyumasını seviyordu. Doğru ya da yanlış hissettiğinden emin değildi lakin bazen uyurken Aodh kollarını ona doladığında Ena daha mutlu hissediyordu. Bazen yüzüne burnuna dokunduğunda hoşlanıyordu. Genç kız evliliklerini mühürledikleri anı düşündüğünde yüzünün iğnelendiğinin farkına vardığında temiz hava alabilmek adına kendisini bahçeye atmak üzere hareket etti holde karşısına çıkan uşak kendisine bir mektup silindiri uzattığında ise diğer şeyleri unutup heyecanla dışarı çıkıp mektubu okuyabileceği uygun bir ağaç altı aramaya koyuldu. Bir müddet yürüdükten sonra kale giriş yolunda bir ağac seçip köküne oturdu ve silindiri açıp okumaya koyuldu.

Aodh işleri biraz hızlı halletmiş akşam yemeğine yetişmişlerdi. Genç adam yemek için sofrada bulunmak istiyordu. Geçen sabah Enadan sıkı bir azar işitmişti. Kadın sofrada oturulacak diyordu. Pek dediği de söylenemezdi epeyce üzerinde konuşuyorduda Aodh üstelememeye karar vermişti. Aklına getirmediği, kafasınca bimbir bahane uydurarak düşüncelerini öteliyordu lakin Aodh o sofrada bulunmak için istek duyduğunun farkında değildi. Atı hızlandırıp yola girdiği vakit ağaç altında oturan karısını gördüğünde merakla durup aşağı atladı ve kendi kendine elindeki kağıt ile eğlenen kadına baktı pek bir dalmış görünüyordu. Aodh arkadan dolanarak Enanın ardına geçip hızlıca omzundan tuttu.

Ena aniden arkadan tutulduğunu hissettiğinde kamayı belinden çıkarıp geriye savurdu lakin kolu tutulduğunda ayağa kalkıp kendini kurtarmak için hamle yapmaya çalıştı bu kez de boğazından yakalanıp ardında adamı hissettiğinde duraksadı.

"Böyle bir başına dolaşmaman gerektiği sana söylenmedi mi güzelim? " Aodh eğilip kadının kulağına fısıldadı. " Sonra ne olur sana? "

Ena ona saldıranın kocası olduğunun farkına vardığında hafiföe gülümsedi. Bir an yanağında hissettiği nefesi hoşuna gitmiş olsa da ona ne olacağınıda göstermek zorundaymış gibiydi. Aodh eper devam etseydi muhtemelen bir uzvunu kaybedecekti lakin Ena kocasının hatırı için biraz daha yumuşak olmaya karar vererek adamın onu engelleyecek olan sağ kolununa boştakibeli ile asılıp iç kesesinde bulunan demir mektup silindirini var gücü ile adamın hayalarına iki defa vurdu Aodh geri çekilip böğürdüğünde ise eğilmiş olduğu için sırtına çıkıp ardında duran kılıcı boğazına dayadı. "Böyle önüne gelene saldırmaman gerektiği de sana öğretilmemiş kocam... Dua et ki devam etmedin yoksa bu güzel başını buracıkta gövdenden ayırı verecektim" Genç kız eline doladığı saçları bırakıp kılıcı attıktan sonra kollarını adamın boynuna dolayıp yüzünü yanağına yasladı. "Canını çok mu yaktım"

ADAM AKILLIWhere stories live. Discover now