Sezon 2 / 9. Bölüm: "Islak bir yeni sayfa."

55 8 13
                                    




iyi okumalar, bütün bir sabırla bekleyenler. Hayatımın en geç bölüm attığım serisi bunun ikinci sezonu olmalı cidden yaşlanmışlar gibi hissediyorum ve yazamıyorum. Emekli olma zamanım mı geldi acaba?

Yine de büyük bir sabırla beklediğiniz için çok teşekkür ederim, umarım beklediğinize değen bir bölümler atıyorumdur... 🤍





^^^




Bir hafta sonra




Mark Tuan


"Ond-"

"Mark ya, özür dilerim biliyorum çok fazla soru soruyorum ama rica etsem bir bakar mısın? Şu dosyalarla ne yapmam gerektiğini bir türlü anlayamadım..." Şirketin benden sonra ikinci bir asistanı daha olmuştu. Jackson'ın değildi tabi ki, başka bölümün müdürü içindi. Ancak ilk geldiği gün o kadar gergin duruyordu ki, ne yapacağını bilemiyor gibiydi. Ve patronundan da fırça yemişti. Bütün işleri birbirine karıştırdığı için.

İçim dayanamamıştı. Ve ona yardım etmiştim. Anlamadığı kısımları bundan sonra bana sorabileceğini söylemiştim ancak bu kadar da çok soracağını tahmin edememiştim. Sanırım birazda amacımı farklı anlamıştı. Sürekli sarı saçlarımızın uyumu gibi şeylerden konuşup, iş bahanesiyle ağzımı da aramaya başlamıştı.

Bu her ne kadar rahatsız etse de, verdiğim sözden dönmemek için kibarlığımla geçiştiriyordum onu ancak bazıları hiçte kibar görünmüyordu. Jackson'ın gözüne çok batar olmuştuk çünkü gereği olmadıkça kimsenin çıkmadığı o ikimizin odasının olduğu kat artık hiç ikimize kalamıyordu. Kız sürekli kapımdaydı. Şimdi de Jackson odama kafasına takılan bir konu hakkında konuşmak için gelmişti. İşleri hakkında fikrimi almadan bir yola çıkmıyordu. Evet hala eskisi gibi değildik ancak uzakta değildik. Gittikçe kırılıyordu bana soğukluğu, hala bana karşı bir kozu yoktu. Ne olursa olsun, günün sonunda her türlü benim yoluma giriyordu. Benimle uğraşmaya bile başlamıştı. Demek ki bana olan soğukluğu, onun yakınına girene kadardı.

Şimdi de karşılıklı masamın yanındaki koltuklara oturmuş bir projesi hakkında fikrimi alıyordu ki sözü yarıda kaldı. Kapım tıklatıldı ve asistan içeri girdi. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı ancak Jackson'ı gördüğünde ürktü ve gülümsemesi gitti. "Sen bekle beni ben geliyoru-"

"Yo, beklemesin. Gel, buradan göstersin. Sonra gider." Jackson ikimizi de otoriter bir tavırla böldüğünde bakışlarım ona dönmüştü. "Ben giderdim?"

"Ama bizim de işimiz var?"

"Kafan karışır bir git-"

"Karışmaz. Burada halledin. Uzun sürmesin yeter." Sert bakışlarını benden çekip kıza çevirdiğinde kız koşarak içeri girdi ve dibime oturdu. "Nereyi anlamadın tam olarak?" Hafiften yana kaydım.

"Şimdi şöyle.." ve o da biraz daha bana kaydı. Hayır be kızım, hadi benim ilgimin olmadığını bildiğin halde devam ediyorsun bu oyunlarına, karşında patronun var ondan da mı çekinmiyorsun?

Jackson'la aramızda olanları bilmiyor muydu acaba? Ama imkansızdı.

Kısaca ona yapacaklarını üçüncü kez tekrardan anlattıktan sonra ancak anlayabilmişti. Ama o sırada karşımızdaki beyefendinin de sabrı tükenmiş gibiydi. Ne zaman göstermek için eğilsem öksürüyor, sertçe klavyelere basıyor, konuşmalarımızın arasına giriyordu. Beni dövecek gibiydi, ama ben suçsuzdum...

"Ya Mark, gerçekten sen olmasaydın ne yapardım bilmiyorum. Melek gibi yetişiyorsun imdadıma. Ama ben hiç yardım edemiyorum sana. Nasıl ödeyeceğim hakkını bilemiyorum..."

FOREVER: Manager | JARK (2. sezonu eklendi)Where stories live. Discover now