14. Bölüm: "Kırmızı çikolata."

209 22 119
                                    


Hello! Bölüm getirdim size.
Evet ismi biraz ama olsun heheeheh..

Aslında biraz daha uzun bir bölüm olacaktı ancak sizi fazla bekletmek istemedim bir de bir bebeğim kötü bir gün geçirdi bugün onun için belki biraz olsun iyi hisseder okurken diye düşündüm.

Umarım hepiniz beğenirsiniz bölümü.
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi benden esirgerseniz rüyanıza gireceğim artık :):)

(keşke beğeniler en azından 10'u geçse çünkü cidden sınır getirmek istemiyorum..)

Her neyse
İyi okumalar.





Mark Tuan

"Sevgilin seni çok özledi."

Eski sevgilin seni çok özlemiş Mark Tuan.

Aldatan eski sevgilin seni çok özlemiş.

Peki ya sen, onu özledin mi?

"Minji." Kafamda dönen sorulardan kurtulmam gerekiyordu. "Ağlama."

"Gelip göz yaşımı silersen ağlamam bir daha söz veriyorum.. yoksa sen gelene kadar ağlarım." Burnunu çekti tekrardan. Sesi incelmişti. Eskiden de ne zaman kötü hissetse ya da özlese yanına bu tür benzer yollarla çağırırdı beni. Ve bende kıyamaz giderdim. Onun aksine ses tonum oldukça donuktu. "Gözyaşını sil ve beni bekleme. Çünkü bu sefer gelmeyeceğim." Emindim. Kendimden emindim.

"Kendimi sana nasıl affettirebilirim Mark? Lütfen söyle. Ne istersen yaparım."

"Yapma. Affettirme. Sadece uzak dur benden. Hayatıma tekrardan girmeye çalışma. Yine mi darmadağın etmek istiyorsun yoksa beni? Yetmedi mi.." sesim artık gittikçe kısılıyordu. Bu kararsızlığımdan değildi ya da güçsüzlüğümden. Yorgunluğumdandı. Devamını getirmek istemediğimdendi. Güçsüz bir insan değildim ben. Bu işin altından çok iyi kalkmıştım. Şimdi neden yıkılacaktım ki? Buna izin veremezdim. "Senden sonra kimse senin gibi olmadı Mark. Bana iyi gelen sendin. Benim sevdiğim sendin.."

"Sevmek mi? Sen seviyor muydun beni? Seviyordun da neden yaptın o zaman bunu?"

"Bilmiyorum." Derin bir nefes verdi. Verecek bir cevap bulamamıştı. Bir açıklamayı bile hak etmiyor muydum gerçekten? Açıklaması affetmemi sağlamazdı ama yine de anlamamı sağlardı. Kendimi suçlamamam gerektiğini anlardım. Çaresiz hissettiğim o anların çaresini bulurdum.

"Bilmiyor musun?" Sinirden ellerimi saçlarıma daldırmıştım. Saç diplerimi çekiştirerek kendime acı veriyordum ama umrumda değildi. Saçlarımın dağılması da acıtması da umrumda değildi. "Şaka gibi. Gerçekten şaka gibi." Sinirden gülmemi durduramamıştım.

"Hayır Mark, benim sevgim gerçek. Seni seviyorum ben." dedi sevdiğim kız.

Beni un ufak eden.

Güvenimi paramparça eden.

Sevdiğim kız "seni seviyorum" dedi.

Eskiden sevdiğim.

"Gerçek olması bir şeyi değiştirmez." Dedim. Son sabrımı da kullanarak. "Çünkü ben seni sevmiyorum. Daha fazla zorlamadan bitirelim bu işi. Beni bir daha arama tamam mı? Hayatına odaklan, aynı benim gibi. Beni bir daha arama çünkü sesini duymak istediğimi sanmıyorum."

FOREVER: Manager | JARK (2. sezonu eklendi)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें