55. Bölüm : Lanetli Günlük

1.1K 125 164
                                    

Merhaba, gençler!

Nasılsınız?

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar:)))

****

Maya'dan...

"Kızına neden yalan söylüyorsun?"

Diye sordum merakla. Ölüler Tanrısı her zaman ifadesiz olan bakışlarını bana çevirdi.

"Öyle olması gerekiyor."

Dediği zaman alayla güldüm.

"Senin yüzünden Will ve Kuzey hain biliniyor."

Bir an için alayla gülecek sandım ama o sadece kısa bir an alayını hissetmem için izin verdi. Sonra yine o duvarlar duygularına set kurdu.

"Kuzey öldü. William zaten ihanet edecekti. Yani ben bir şey yapmadım, çocuk. Beni suçlayacağına git kardeşin öldü diye ağla."

Dedi umursamaz bir şekilde Hades. Dişlerimi gıcırdattım.

"Ama Karen'in binlerce yıllık aşkının yalan olduğunu sanması senin yüzünden! Direkt olarak hem de!"

Öfkeyle yükselen sesim üzerine bedenimdeki ısının arttığını hissettim. Alnımdan boncuk boncuk ter damlaları kayarken öfkelendiğini bilmek zafer duygusunu bana tattırmıştı.

" Bilmediğin şeyler var, Cadı. Köşene çekil ve sadece izle. Çünkü yapacak başka bir şeyin yok!"

Bu adam bir şeyler karıştıyor ve içimden bir ses her şeyin boka saracağını söylüyor.

(Yazar: Ehe, zaten öylece olacak bebeğim. Büyük spoi vererek söylüyorum ki hiç çalışmadığınız yerden soru çıkacak karşınıza.)

" Maya? "

Omzuma dokunan elle bakışlarım babama döndü. Hades'in gittiği yöne bakarak konuştu.

"Onunla ne konuştun?"

Hafifçe gülümseyip konuştum.

"Sır."

Gözlerini devirip homurdandı.

"Zaten ne oluyorsa sırlardan oluyor."

Sırıtmaya başlarken bize doğru gelen Will'i gördüm. Kaşlarım çatılırken ifadesiz bir sesle konuştum.

"Burada ne işin var?"

Gözlerini devirip sessiz kaldı. Bu tepkiyi bekliyormuş gibiydi ve aldığı tepki umrunda değilmiş gibi.

Babama kısa bir bakış attığım zaman yine ağzının içinde bir şey homurdanarak yok oldu. Will'e baktım.

"Kamer'e gittin."

Dedim buz gibi bir sesle. Cevap vermedi yine. Öfkeli bir soluk alıp tekrar konuşacağım sırada kollarını etrafıma sarıp bana sımsıkı sarıldı.

Şaşırmıştım ama bunu belli etmedim.

Kafasını saçlarıma gömdü ve derin bir nefes aldı. Benim elleri iki yanımda öylece duruyor, ona sarılmak adına hiçbir harekette bulunmuyordu.

Duygularının önüne set çekip onu hissetmemek istedim ama boynuma bastırdığı dudakları buna engel olmuştu.

İliklerime kadar Will'in aşkını hissederken aradaki kaygı ve korku duyguları merakımı kabartmıştı.

"Seni seviyorum."

Diye mırıldandığı zaman kollarımı daha fazla zapt edemedim ve ona sımsıkı sarıldın.

Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK Where stories live. Discover now