53. Bölüm : Sırlar Ortaya Çıkmalı, Kimlikler Kendini Bulmalı

1.2K 140 121
                                    

Nabersiniz, gençlik!

Bölümün başlığı da amma uzunmuş, Di mi ya?

Bölüm başı spoisi :::: Kehanetten alıntı...

İyi okumalar:))))

*****

Kamer'den...

İntikam almak için ilk önce kendinizden sonra da sevdiklerinizden vazgeçmemiz gerekir.

Şanslıydım ki benim sevdiklerim yoktu.

Karen'den nefret ediyordum, doğru ama bunun sebebi aptal bir Tanrıyı öldürmesi olmamıştı hiçbir zaman.

Ben, Karen'den ölesiye nefret ediyordum.

Çünkü hayal ettiğim her şeye sahip olan oydu.

Karanlık sizi beslerdi. Hırsınızı besler ve onu arttırırdı. Ben ruhumun ailesi ile tanıştığım gün karanlık ile anlaşma yapmıştım.

Ölüm ve Yaşam...

İşler o kadar karışmıştı ki kör düğüm olmuştu adeta. İpin ne başı ne de sonu belliydi.

Ölen Pluto, Neptun ve Jupiter'in kızıydı bedenim ama ruhum Ölüm ve Yaşamın kızıydı. Aile konusunda her türlü başarısızdım yani.

"Neden buradasın?"

Diye sordum karşımda duran William'a. Zeus'un oğluydu. Maya'nın sevgilisi... Kabuğunu kıran ilk Yarıtanrı... Rose'dan bile önce...

"Oyunun sonuna geliyoruz, Kamer. Yapmam gerekenler var. Hepimizin var."

Ah, demek Oyun Kuruculardan biri de William'dı. Buna şaşırmamam gerekiyordu. Ne de olsa güçlü olduğunu tamamen havaya dönüşerek kanıtlamıştı.

"Ne istiyorsun, Will?"

Dediğim zaman sırıttı. Bakalım ne isteyecekti?

"Söyleyeceğim yere gidip baskın yapmanı..."

Kaşlarım ışık hızı ile çatılırken ona baktım pür dikkat.

"Sevgilinin, babanın ve arkadaşlarının yerini mi söyleyeceksin?"

Dedim şaşkınlıkla. Ellerini saçlarına geçirip onları karıştırdı. Dağınık saçın ona yakıştığını fark ettim.

"Evet."

Dediği zaman hafifçe gülümsedim ve arkama yasladım.

"Bunu neden yapacaksın, Will? Siz birbirinize ihanet etmezsiniz."

Dediğim zaman alayla bana baktı. Körmüşüm gibi bakıyordu. Kaçırdığım bir nokta falan mı vardı?

"Sevdiğim kıza ihanet etmem ben, Kamer. Sadece yapmam gerekeni yapıyorum."

"Onları ele veriyorsun. Yani ihanet ediyorsun, Will ve söyleyeceğin hiçbir şey bunu değiştirmeyecek."

Güldü hafifçe.

"Sen ne anlarsın ki? İşin çok basit! En zor görevlerden biri bana verildi ve ölmem isteniyor."

Öfkeli çıkışı karşısında sırıttım.

"O zaman seni öldürelim."

Dediğim zaman gözlerini devirdi ve ardından bıkkın bir sesle konuştu.

"Önce yerlerini öğrenmen gerek, aptal."

Bu kez ben gözlerimi devirdim ve aynı bıkkınlıkla konuştum.

Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK Where stories live. Discover now