28. Bölüm : Oyun Başlıyor

3K 313 113
                                    

Sesler ve fısıltılar ve çığlıklar...

Sesler ve fısıltılar ve çığlıklar...

Sesler ve fısıltılar ve çığlıklar...

Gözlerimi yavaşça açtığım zaman siyah kutumda yalnızdım. Olması gerektiği gibi...

Ben Karen'dim. Ne Ella ne de Hayal... Ben yalnızca Karen'dim. Aydınlıkta bendim karanlıkta...

Kim olduğumu ve kim olabileceğimi biliyordum. Ne yapmam gerektiğini ve ne yapacağımı biliyordum.

Tarafımı biliyordum.

Ayağı kalktığım zaman birkaç esneme hareketi ile bedenimi açtım. Derin bir nefes aldım.

Hoşgeldin, Karen.

Merhaba, Typhaon.

Seni özledik, Kraliçem.

Bende sizi özledim, Drogo. Biraz eğlenmeye ne dersiniz?

Dışarıdan üç ayrı kükreme sesi yükseldiği zaman dudaklarımda soğuk ama huzurlu bir gülümseme oluştu.

Kare-

Çıkabilirsin, Typhaon. Üzerindeki lanet kalktı. Ne Zeus ne diğerleri bir daha sana zarar veremez, sadık dostum. İzin vermem.

Odamı eski haline döndürdükten sonra koskoca Olimpos Sarayından çıkmak için harekete geçtim.

Odamın kapısını açıp çıktıktan sonra yerde cesede takıldı gözüm. Agera... Sadık hizmetkarım.

"তোমার আত্মা ইলিসুমের দিকে এগিয়ে যাও"
(Ruhun Elysum'a yol alsın.)

Agera'nın huzura eren ruhu Elysum'a doğru yol alırken yüzümde hala soğuk ama huzurlu bir gülümseme vardı.

Adım attığım her yer buz tutarken yoluma çıkan halkımın cesetlerini gördükçe duruyor ruhlarını Elysum'a gönderiyordum.

Onlar canları pahasına burayı yeterince korumuşlardı. Bu kadar savaş onlar için yeterliydi.

Yaralıları ise iyileştirip dünyada güvenli bir yere gönderiyordum. Burada işim bittiği zaman onları geri getirecektim.

Benim sadık halkım... Kanınız yerde kalmayacak. Bundan emin olabilirsiniz.

Olimpos Sarayından çıktığım zaman karşımda tam bir felaket vardı. Her yer her yerde tabiri bu manzaranın yanında bir hiçti.

"Kesin şunu."

Sessizce söylemiştim ama büyü sayesinde herkes sesimi duymuştu. Ufak bir Aura Salımı ile de taraflar kendi yerlerine döndüler.

Tüm bakışlar bende olduğu sırada Kamer öne çıktı. Yüzünde soğuk bir gülümseme vardı. Tıpkı bendeki gibi...

"Uyanmışsın, kardeşim."

Dedi neşeyle.

"Uyandım, kardeşim."

Yunan ve Roma Tanrıları'nın olduğu tarafa baktım. Çok fazla yaralı vardı. Ve çok fazla kayıp verdikleri açıktı. Veliahtlardan Emma ile göz göze gelince elimi ona doğru uzatıp hafif yana kaydırdım.

Emma toza döndü.

"Emma!"

Kaan'ın korku dolu sesini duyduğum zaman bile yüzümdeki soğuk ama huzurlu gülümseme silinmedi.

Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK Where stories live. Discover now