34. Bölüm : Onlar Cidden Ölmüştü

2.3K 262 124
                                    

Ardımıza bile bakmadan kaçıyorduk. Aslında ben ardıma bakıyordum ama boşverin onu siz.

Kız, bizden ileride durdu. Neden durmuştu? Ölmek mi istiyordu? Şahsen ben birazdan omzumun ağrısından ölecektim ama Will hala beni o tarafa doğru çekiştiriyordu.

Hepimiz kızın yanına yetiştiğimiz zaman durduk. Neden durduk diye sormak istiyordum ama ağzını açınca yalnızca acıdan çığlık atacağımı biliyordum.

Derken Sentorlar bariyer gibi bir şey çarpıp geri döndüler.

Ne?

Will, benim salak salak baktığımı fark etmiş olacak ki sonunda bir şeyleri açıklama zahmetine girdi.

"Efsaneye göre yüzyıllar öncesinde adını bilmediğimiz bir OLİMPOS PRENSESİ yaşarmış. 2. Titan×Tanrı Savaşı sırasında Karanlık İkizi ile karşı karşıya gelmiş. Oluşan güçler karmaşası yüzünden ikisi de yok olmuş."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Will derin bir nefes alıp devam etti.

" Babam Şimşekler Tanrısı Zeus, baban Okyanuslar ile Depremler Tanrısı Poseidon ve Yeraltı ile Ölüler Tanrısı Hades açığa çıkan güçlü enerjiyi kullanarak Yarıtanrı Kampı, Olimpos ve Tanrılara ibadet edilen yerleri bariyer içine almışlar. Kötü niyetli canavarlar bariyerleri geçemiyor."

Diye açıkladı. İçimden bir ses nedense bu hikayede eksiklik olduğunu söylüyordu. Sanki güçler karmaşası değil de bambaşka bir şeyden dolayı yok olmuşlar gibi...

Yine de sorgulamadım ya da düşünmedim.

Hep yaptığım gibi...

Açıkçası bundan rahatsız değildim. Aptal kitap karakterleri gibi her şeye bodoslama dalma gibi bir niyetim yoktu.

Merak etmiyordum.

Kendime itiraf etmesem de zaten her şeyi biliyormuş gibi hissediyordum çünkü.

Bu yüzden de düşünmüyordum. Salak olduğumdan falan değil! Düşünürsem parçaları birleştirirdim. Ve parçalar birleşirse bir şeyler yapmak zorunda kalacaktım.

Bu yüzden düşünmemek benim için en iyi şıktı. Kaçış yolu gibi bir şey...

Bana korkak diyebilirsiniz ama hayır, ben korkak değilim. Yani yerine göre... Yalnızca bende her kitabın esas kızında bulunan aptal cesareti yoktu.

Zaten bir kitapta da değildik. Keşke olsaydık... En azından hiçbir şekilde ölmeyeceğimden emin olup kafama göre takılırdım.

Tamam, saçma bir istek... Neyse... Konudan saptım.

Neden bana zarar vereceğini bile bile bir yolda yürüyeyim ki?

Hayır, kalsın. Ölmek için daha çok gencim.

"Kızım!"

Annemin sesi ile daldığım düşüncelerimden çıkıp ona baktım. Baktım bakmasına da tam o anda omzum kendini hatırlattı. İstemsizce acıyla inlerken kız bana kötü kötü bakıyordu.

Sizce neden?

Elbette ki Will yanımda olduğu için... Ama hayır, bir daha aynı vakayı kaldıramazdım. Bir kişiyi daha komalık etmek istemiyordum.

Bu yüzden tek yaptığım kıza boş bakışlar ile karşılık verip Will'in bana destek olmasına izin vermek olmuştu.

"Biz gitmeliyiz."

Dedi babam. Kaşlarım çatıldı.

"O şeyler oradayken mi? Hayatta izin vermem!"

'Şeyler' yüzümü buruşturmuştum. Şimdiden Sentorlardan iğreniyordum.

Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK Where stories live. Discover now