37. Bölüm : Görev

2.1K 254 109
                                    

Üzerimdeki havluya kısa bir bakış atıp Ryan'a döndüm.

"Üzerime bir şeyler giysem iyi olacak."

Dediğimde omuz silkti. Bende umursamayıp yukarı çıktım ve üzerime siyah bir şort ile siyah bir bluz geçirdim. Siyah saçlarımı küçük bir havluya sarıp aşağı indim.

Ryan çoktan bardaklara şarapları kurmuş, içiyordu. Onun varlığını dahi umursamadan bardaklardan birini aldım ve dudaklarıma götürdüm.

Aklım gördüğüm ama bir türlü hatırlayamadığım kabustaydı. Kendim bildim bileli aynı kabusu görüyordum.

Uyandığım zaman saniyeler içinde aklımdan uçup gidiyordu ama yine de bir şekilde gördüğüm tüm kabusların aynı olduklarını biliyordum.

Nasılını inanın bende bilmiyorum. Bildiğim tek şey tüm bunların er ya da geç başıma bela olacağıydı.

"7 yaşındaydım."

Dedi Ryan. Bir anlık irkildim. Onun orada olduğunu o konuşuncaya kadar unutmuştum.

Kendimi toplayıp dikkatimi ona verdim. Çok dalgındı. İrkildiğimi görmemişti.

"Bir gün evimize babam geldi. Çok sarhoştu."

Acıyla karışık alay dolu bir gülüş savurdu.

"O zamanlar üvey olduğunu bilmiyordum tabii."

Şaraptan bir yudum aldı ve dudağını yalayıp devam etti.

"İlk önce annemle konuştular. Konuşma tartışmaya, tartışma kavgaya döndü."

Sonrasında gelecekleri çoktan tahmin etmiştim. Yine de bölmedim. Birkaç saniye sustu.

" Babam anneme tokat attı ilk önce."

Sesinden buram buram yayılan öfkeyi duydum. Gözlerimde canlandırdım.

Küçük, 7 yaşındaki, Ryan kapının kenarından anne ve babasını izliyor. Şu anda sarıya çalan saçları o zamanlar biraz daha kapalı bir renk.

Babası sarhoş bir şekilde eve giriyor. Annesi ile tartışmaya başlıyor. Sonra o her şeyin başlangıcı olan ilk tokat geliyor.

"Annem yere düştü."

Annesi tokatı etkisi ile koltuğa savruluyor ve oradan yere düşüyor. Kafasını sehpaya çarpıyor.

"Kafasını vurmuştu. Babam durmadı. Onu tekmeleye başladı."

Babası, eşinin karnına tekmeler atıyor. Kadının ağzına kan tadı geliyor. Karnındaki morlukların haddi hesabı yok.

"Annem bana baktı tam o anda. Babam fark etmedi annemin bana acı dolu gözlerle nasıl baktığını."

Kadın yavaşça başını kapının kenarında korku dolu bir şekilde onları izleyen Ryan'a çeviriyor. Kaçıp gitmesini istiyor belki de yardım etmesini...

"Sonra babam hıncını alamayıp mutfağa gitti ve keskin bir bıçak alıp defalarca anneme sapladı."

Hayal etmeyi kestim. Hayır, hayır devamını düşünmek istemiyordum. Bu nasıl bir zihniyetti böyle?

İkimizde uzun bir süre konuşmadık. Sadece sustuk. Ay gökteki yerini güneşe bırakırken çoktan şarap şişesinin dibine vurmuştuk.

İkimizinde gözleri kızarmıştı uykusuzluktan. Uykuyu severdim ama geceleri uyuyayamazdım. Gündüzleri hiç uyuyamazdım. Bir de kabuslar vardı tabii...

Uykuyu cidden severdim ama uyku demek benim için uzun ve zorlu bir gece demekti.

Kapı dövülür gibi çaldığı zaman üst kattan adım sesleri duydum. Ayak seslerinden anladığım kadarıyla bir erkekti.

Olimpos Prensesi // TAMAMLANDI // DÜZENLENECEK Where stories live. Discover now