BÖLÜM 70

1.7K 109 22
                                    

'Bir gün son nefesimizi verdiğimizde bize yapılan ilk saldırıyı tamamen püskürtmüş oluruz. Savaş bitmiştir."

İsmet Özel

O olaydan sonra kendime gelmem biraz uzun sürmüştü. Kutlamada holdingimin kariyerini düşürmemek için dayım ile Eren beni güldürmüş az da olsa keyfimi yerine getirmişti. Başımı Eren'in omzuna yerleştirip onun konuşmalarına hem gülüyor hem de dansına eşlik ediyordum.

"Atlas abi sanırım kendine sonunda bir eş bulabilmiş. Baksana ne kadar mutlu görünüyor."

Eren'in kulağıma fısıldamasıyla yeniden gülmüştüm. Dans etmeyi beceremiyormuş gibi bir de kendini rezil etmemek için karşısındaki kadına kendini övüyordu.

"Aslında-"

Eren'in sözünü bölen şey birinin kolumdan güçlü biçimde tutmasıydı. Ben ne olduğumu şaşırmış sendelenerek bir başkasının arkasından sürüklenirken Eren ve dayımın da arkamdan geldiğini duyabiliyordum.

Başımı kaldırıp beni kimin sürüklediğine baktığımda küçük çaplı bir şok geçirmiştim. Ulaş Eren ve dayımın sözlerini umursamadan bizi izleyen insanlara çarparak beni dışarıya çıkarmıştı.

Daha konuşamadan geriye doğru itildiğimde arkamdan biri beni tutmuştu.

"Seni uyardım değil mi lan! Eğer Bade'ye bir şey olursa topunuzu yakarım dedim!"

Haykırışları o kadar öfke doluydu ki Eren daha fazla dayanamayıp Ulaş'ın üstüne doğru yürüdü.

"Kendine gel lan! Sana onu itme cesaretini kim veriyor!"

Dayım dengemi toparlayıp beni bırakır bırakmaz Ulaş'ın üstüne giderken hiç beklemediğim bir olay olmuş ve Ulaş Eren'e sert bir yumruk atmıştı. Elimle ağzımı kapatıp yere düşen Eren'e bakarken yerinde duramamış bu sefer de dayımın yakasına yapışmıştı.

"Ben yiğenini uyardım! Ama o aptal egosu yüzünden beni dinlemedi! Bade Eser'in elinde! Şimdi benim elimden sizi hangi Allah'ın kulu alabilecek lan!"

Dayım yakasındaki ellerini ittirip Ulaş'a yumruk attığında küçük bir çığlık atarak bizi izleyen insanlara baktım. Kutlama mahfolmuştu her yere manşet olacaktık. Fakat bunlar umrumda değildi asıl umrumda olan şey Ulaş'ın delirmiş ve ne yapacağını bilmememdi.

"Eser'in tek derdi bizimle mi sanıyorsun sen! O adamın ilk düşmanı sensin Emel değil!" diye bağırarak ayağa kalkan Eren'in kolundan yakaladım.

"Eren sakin ol." dedim ama beni dinlemeden kolunu elimden kurtarıp Ulaş'ın üstüne doğru gitmişti. Arkadan koşan üç kişi elindeki silahları bize doğru tutuyorlardı.

Dayım arkasındaki adamları göstererek güldüğünde bu işin daha çok uzayacağını anlamıştım.

"Bunlara mı güveniyorsun! Sözlerin kadar şerefli olsaydın öfkeni kontrol etmeyi bilir bize adam akıllı anlatırdın!"

Ulaş'ın gözleri beni bulduğunda şokun içerisinden çıkıp kendini toparladım. Çok fazla öfkeliydi ve ben bunu nasıl engelleyeceğimi bilmiyordum.

"Neden susuyorsun! Köpeklerini üstüme salmış neden arkalarında sessiz kalıyorsun!"

Yerdeki bakışlarım anında onu bulmuştu. Bipolar gibiydi bir öfkeleniyor bi çaresizce kendini acındırıyordu. Yere sürten elbise eteğimi avuçlarımın arasına alıp kaldırarak Eren ve dayımı tutan adamların arasından geçip tam karşısında durdum.

PANZEHİROù les histoires vivent. Découvrez maintenant