BÖLÜM 49

2.2K 119 1
                                    

'İnsan birini sevmek felaketine uğradı mı, esir gibi bir şey oluyor'

Reşat Nuri Gültekin


Dün Ulaş ile birlikte uyumuştuk bir saat önce de işim çıktı diyip gitmişti. Doktor bir kaç kontrol yapıp yeni serum takmıştı. Düne göre çok daha iyiydim oturabiliyordum en azından. Dayım yanımdaki koltukta uyukluyordu. Günlerce o da Ulaş da uykusuzdu. Bu yüzden rahatsız etmeyerek sessizce telefonumla ilgileniyordum.

İnstagramda öyle dolanırken önüme çıkan haberle kalakalmıştım.

Ulaş Çakırcı yasak aşk mı yaşıyor? Kucağındaki bebek kim? Detayları profimindeki linkten bulabilirsiniz...

Hemen üstünde de bir kadınla sarılırken resimleri vardı. Yutkunamadım, bu bahsettiği kadındı eşiydi. Resmi yana kaydırdığım anda gördüğüm şeyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Ulaş'ın kucağında bebek vardı arabaya binmeden önce çekilmiş resimdi. Dün gece söylediği sözlerin hepsi yalan mıydı? Evli olduğunu biliyordum evet ama bir bebeği olduğundan bahsetmemişti.

Gözlerim bulanıklaşınca dolduğunu anlayarak diğer elimle silip linke tıkladım. Ulaş ile o kadının resmi bir yana benimle olan resmi de birleştirilmişti.

Emel Karahan'ın yasak aşk yaşandığı iddia ediliyor. Kesin bilgi olmasa da Ulaş Karahan'ın bebeğe olan ilgisinden babası olduğu net bir şekilde görüntüleniyor. Okuyucularımızdan bazıları yalan olduğunu iddia edip Emel Karahan ile Ulaş Çakırcı'yı desteklese de geriye kalan yüksek topluluk kuma diye hitap ediyor.

"Emel?"

Dayımın uykulu sesini duyar duymaz telefonu kapatıp göz yaşlarımı sildim. Hiç bir şey belli etmemem gerekiyordu. Yoksa her şeyi öğrenirdi. Gülümseyerek dayıma döndüm. Ellerini yüzünden geçirip esneyerek bana baktı.

"Uyuyakalmışım prenses neden uyandırmadın?"

"Kıyamadım günlerce uykusuzsun zaten."

"Olsun prenses neyse acıktın mı bakalım?"

Başımı olumsuz anlamda sallayarak telefonu yanıma indirdim.

"Yok hayır yeni yedim sen uyurken ama açsan bir şeyler yemeye gidebilirsin."

Oturduğu yerden kalkıp odamdaki banyoya girdi. Ulaş özellikle benim için seçmişti bu odayı. Hastanenin tuvaletine girmemi istemediği ve yürümeme engel olmak istediği içindi.

"Tamam o zaman ben aşağıdaki kantinden atıştırmalık bir şeyler alıp hemen dönerim." diyerek seslendiği banyodan çıktı. Hala saçlarını düzenliyordu.

"Şşt kız yakışıklı mıyım?"

Elimi tuzluk şeklinde yapıp güldüm.

"Hemde nasıl."

Yanıma gelip saçlarımı kurcaladı. Göz kırparak odadan çıktığında yüzümdeki bütün gülümseme silindi. Bütün Türkiye benim kuma olduğum hakkında konuşuyordu. Ulaş'a bir şans vermiştim fakat umarım daha kötüye gitmezdim.

Saçlarımı geriye atıp başımı arkama yasladım. Gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapattığımda kapı sesi duydum. Açılan kapı hafif tıklandı.

"Girebilir miyim?"

Gözlerimi açıp gelen kişiye baktım. Saçları platin sarısı ve omuzlarına kadar gelen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp yeşil gözleriyle gülümsedi.

PANZEHİRWhere stories live. Discover now