36.BÖLÜM: Büyük Oyun.

Zacznij od początku
                                    

-"Haklı..Bunların aranızı bozmasına izin verme."

-"Asla." Babamı kapattıktan sonra Ozan'ı aramıştım.

-"Ozan, nerdesiniz?"

-"2.kattaki mobilya mağazasındayız kardeşim."

-"Mehir yok!" Arkadan gelen sesler ile kalakalmıştım. -"Ne demek Mehir yok!" Koşarak içeriye girdiğimde yürüyen merdivenlerden nasıl çıktığımı hatırlamıyorum.

Ozan'ın dediği mağazaya girdiğimde herkes telaşla ordan oraya koşuyordu.

-"Mehir nerde!" Ozanların yanına gittiğimde şok geçiriyorlardı.

-"5 dakika önce buradaydı. Yanımızdaydı."

-"Herkes her yere baksın her yere. Can sen güvenlik kameralarına bak!" Can, personel ile kameralara bakmaya gittiğinde güvenlik görevlisi çıktığını görmediğini söylemişti, yani hâlâ burada olabilirdi.

Çaresizce sesleniyor her yere bakıyorduk. Dakikalar sonra gözlerim mağazanın sonuna ilişti. Yarım ay başlıklı yatağa doğru ilerlemeye başladığımda Ozan, Sema ve çalışanlar da arkamdaydı.

Saniyeler içinde gördüğüm manzara ile derin bir nefes aldım..

-"Mehir.." Fısıldayarak Mehir'in ismini sayıkladığımda herkese sessiz olmasını söylemiştim. Çalışanlar işlerine geri dönerken Ozan ve Sema da yanımızdaki yatağa oturmuş sakinleşmeye çalışıyordu.

-"Güzelim.." Yavaşça yanına uzandığımda kulaklıklarının takılı olduğunu gördüm, demek bu yüzden bizi duymamıştı..

-"Narin çiçeğim benim..Kalbim.." Yüzüne düşen saçlarını kaldırdığımda kıpırdanmaya başlamıştı. Kulaklığın bir tarafını yavaşça çıkarıp kulağıma taktım ve başımı kolumun üzerine koyup karşımdaki güzelliği izlemeye başladım.

-"Şunlara bak ya.." Sema, bizi Can'a gösterirken fotoğrafımızı çektiklerini hissetmiştim.

-"Özür dilerim ay kız..Seni üzdüğüm, kalbini kırdığım, korkuttuğum her saniye için özür dilerim."

-"Uzay.." Mehir, yavaşça gözlerini açmaya çalışıyordu. -"Güzelim." Bir ân kendine gelmiş ve korkuyla doğrulmuştu.

-"Noluyor burda? Ben neden burdayım?" Uykulu gözleri, dağınık saçları ve şaşkın yüzüyle o kadar tatlıydı ki o ân deliler gibi öpmek istedim ama bir şok daha yaşatamazdım.

-"Güzelim uyuyakalmışsın." Kulaklığını toplarken benden kaçırdığı gözleri Ozan'a döndü.

-"Ben müzik dinleyerek seçim yapacağım dedim o kadar, duymadınız mı? Bu yatak dikkatimi çekmişti rahatlığına bakayım derken içim geçmiş." Ozanlar, kahkalar içinde gülerken ben kendimi gülmemek için zor tutuyordum.

Ozan'a çaktırmadan kaşlarımı kaldırdığımda yanımızdan ayrılmışlardı.

Mehir, yüzüme bakmadan kalkmaya çalıştığında elini tutup kendime doğru çektim. Dengemizi kaydettiğimizde yatağa düşmüştük. Birbirimize dönmüş öylece birbirimizi izliyorduk. Gözlerini özlemiştim..

-"Nerdeydin Uzay?" Fısıltısının altındaki korkuyu sezmek zor olmamıştı.

-"Işlerimi hallettim güzelim."

RUHUMUN GÜNAHIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz