Bölüm 51- Gerçek (FİNAL)

101 7 7
                                    

Bu kitabın son bölümünden merhaba demek istiyorum... eğer buraya kadar geldiysen çok teşekkür etmek istiyorum sana, bu giriş bölümünü çok uzun tutmak istiyorum. Bu arada, unutma ki hiçbir son gerçek son değildir...
**

Gözlerimi kapatıp bir hayal kuruyorum, sözlerimi saklayıp susuyorum usulca, kalbimi kaybedip kalpsiz gibi numaralar yapıyorum sessizce... umutlarımı sakladığım yerlerde bulamıyorum, sözlerimi gömdüğüm yerlerden kazamıyorum, içimi döktüğüm denizden çıkarıp alamıyorum, Ruhumu kaybettiğim gökyüzünden geri isteyemiyorum, kalbimin kırıklarını sakladığım yıldızları artık göremiyorum... artık sevemiyor, göremiyorum... artık inanmıyor, gülemiyorum...

Yasaklanmış gibi, gülemiyorum. Hayat gülme hakkımı bile çekip almış sanki elimden.. Sahte gülücüklerin arkasına saklanıp insanlardan öylece kaçıyorum. Korur sanıyorum... Çünkü böyle olmalı değil mi? Neşeli olmalı, mutlu olmalı, gülmeli her daim insan... Peki kendim için mi? Yoksa "suratsız yüz" görmek istemeyen sizler için mi gülüyorum yalandan? Bütün o sözleri duymamak için takıyorum her daim maskemi, yüzüme geçirip öylece ruhumun karanlığıyla baş başa kalıyorum, İçim yanıyor, içimi yakıyor maskeme maruz kalıp kendini saklayan acı dolu ruhum... Kalıpların içine girmiş bedenim, kendim için bile gülemez olmuşum, artık gülemez, hissedemez olmuşum.. kimseler bilmiyor, kimseler umursamıyor, susuyorum....

Hislerimi alan şeytan, neden acıyı bıraktı bana? Acı da bir his değil mi?... Satırlar bilr bıkmış benden, satırlar bile ağlıyor acıma... Sevilmeyi bile hak edemeyecek ne yaptım? Günahkar mıyım? Kötü müyüm? Kirli miyim?
Odamda benim için ağlayan melekler var.. üzülüyorum meleklerime, Benim için ağlıyorlar, ama yardım edemiyorlar.. Melekler bile yardım edemez olmuş.. Melekler bile korkar olmuş şeytanımdan. Yoksa ben miyim şeytanın ta kendisi olan? Aslında hep söylediğim ve korktuğum şeytan ben miyim? Asıl şeytan içimde mi saklanıyor yoksa? Kendimden korkuyorum... Kendimden korkar oldum... Gökyüzü bile nefes almama yardım etmiyor artık. Mavi umudu hatırlatırdı bana. Umudu, hatırlayamaz olmuşum...
***
Mekana geldiğimizde etrafa bakarken Eray'ı gördüm ve yanına oturduk, etrafındaki kızları kovdu ve sigarasını söndürüp bana döndü

"Kardeşim, sen buralara bayadır uğramıyordun, hayırdır?"

"Eray, hiç olmadığı kadar yardımına ihtiyacım var benim..."

Dikleşti ve etrafındaki adamları göndertti

"Anlat dinliyorum, yüzüne bakılırsa ciddi bir şey."

"Bana bir yer bulman gerek, yeşil inci diye geçiyormuş, nehir olan herhangi bir yer."

"Buluruz da, olayın aslını anlat bakayım sen bana"

"Kız arkadaşım yoğun bakımda, bir kaza oldu ve belli ki birileri bunu ona bilerek yapmış mesaj vererek akılları sıra onları bulmamızı istiyorlar, amaçları ne onu da anlamış değilim ama bulup analarını ağlatmak istiyorum!"

"Hemen haber salıyorum adamlara sen merak etme"

Dedi ve adamın birine işaret edip bulmaları gereken yeri anlattı

"Sen merak etme şimdi her yeri santim santim arayıp soruşturacaklar, bulacağız"

"Çok saol kardeşim bu iyiliğini unutmayacağım"

"Zamanında çok yardımın dokundu bırak da bunu yapayım..."

Dizine vurdum ve kalktım

"Biz hastaneye gidelim"

"Tamam, haber veririm sizde beni habersiz bırakmayın"

"Tamam, saol tekrar kardeşim"

Sırtıma vurdu ve sarıldık

İçimdeki Şeytan Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ