Bölüm 37 -Dinlenmem Lazım

71 8 3
                                    

Soru işaretlerim kadar cevapsızlıklarım var içimde... Bilinmezliklerim.. Ya da görmezden gelmişliklerim. Düşkünüm.. Dizlerim kan içinde.. Dizlerime yapıştırdığım yara bantları, kalbimdeki yaraları da kapatır mı? Camlar batıyor sanki, içten içe kanıyorum. İçten içe kan ağlıyorum.. Neden duymuyorsunuz? Neden görmüyorsunuz? Herkes sağır olmuş bana? Yoksa onlar da mı korkuyor çığlıklardan? Belki de ağır geliyordur içimdeki birikmişlik. Ben kaldıramazken içimdekileri, başkalarından kaldırmalarını bekleyemem değil mi? Keşke keşkelere bıraktığım mutluluklarım olmasaydı, oysa iyi kilerimde büyütmek isterdim ben onları.. Gözlerimden akan yaşlar geceye karışıyor sanki.. Her bir damla, gökte bir yıldız oluyor. Dileklerimi gözyaşlarıma bağlıyorumdur belki de? Yıldızlar, ayın evlatları... Peki ay kimin gözleri?

Aya sar düşlerimi...
kaybolmak üzereler sakla umutlarımı,
Sakla sevgimi,
Sakla içimde kalan aydınlık tarafı...

İçimdeki karanlık beni bile ele geçirmiş durumdayken,
Ne yapacağımı bilemezken,
Ruhum kayıpken,
Nasıl istenir benden yaşamam?

Nefes alamıyorum,
Gözyaşlarımı içime akıtıyorum,
Yağmurlarla ağlıyorum,
Gözlerim yorgun ve bedenim bitkin...
***
Baş ağrım katlanırken nefesimin kesilişiyle arabadan çıktım,

Bütün gücümle nefes aldım sanki ilk defa alıyormuşcasına...

Yanımda duranları seslendiklerinde ancak fark edebildim...

"ANKA!?"

"HERA!?"

Uzun süre sonra ilk defa duyarmışcasınayım sanki o güzel sesini, doğruldum ve ona döndüm...

Kendimi kollarına attığım anda bedenimi hızlıca sardı ve boynumdan öptüğünde gözyaşlarımın kilidini açmış gibi gözümden bir damla düştü...

"Çok özledim seni... çok özledim..."

Fısıldamamla kafasını salladı...

Benden ayrıldı ve ellerini yanaklarıma koyup gözyaşlarımı sildi...

"Akmasın okyanus gözlerinden inci taneleri..."

"Sen benim için ağladın mı? Sesini duydum..."

"Benim de duygularım var be güzelim... tek zayıf noktam oldun çıktın..."

"Aras ben seni çok özledim..."

Tekrar sardı beni kollarıyla sıkıca

"Bende seni... bende seni özledim kayıp umutlarından öptüğüm güzel kızım benim..."

"Seni çok seviyorum, acının bile yakıştığı güzel adam..."

"KANKAAĞĞ"

"Y-Yağız!"

Benim için arabadan inmeye çalışırken heyecandan neredeyse düşecek olan Yağız'a doğru gidip ona sıkıca sarıldım...

"Ulan Hera olup bizi deşeceksin diye çok korktum!"

"Ben hala Hera'yım..."

Dedim bize bakan Doğu'ya göz kırparken, sinsi bir tonla...

O anda donakaldı ardından bir anda uzaklaştı benden

"Hoşt! Hoşt ulan! Kış kış! Kışşşşş!!! Vış vallaha yer bu bizi! Kışşş"

"Cin mi kovuyosun oğlum?"

Doğu arabadan inerken Yağız'ın kafasına vurdu hafifçe ve gülümseyerek bana doğru geldi ve sarıldı...

"Naber cadı?"

İçimdeki Şeytan Where stories live. Discover now