Bölüm 45 -Gerçek Korku

50 5 0
                                    

Yıldızlar bile acıyor şimdi halime.. Bulutlar ağlıyor benimle. Hiçbir şey yakmıyor canımı artık. Hissizlik böyle bir şey mi? Hissizlik ruhunun çığlıklarının, kollarından akan kanı bastırması mı? Kayboldular, bulamadım hislerimi. Belki de hiç yoklardı.. Ruhum bile terk etmiş beni. Ruhum bile terk etmiş bu bedeni. Şimdi, aynada nasıl bakarım gözlerime ben? Utanıyor muyum yoksa? Ondan mı bakamıyorum gözlerimin içine? Yoksa ben bile içimdeki boşluktan korkuyor muyum? Şeytanıma boyun eğiyorum. Yeniliyorum.. Teslim oluyorum.. Çünkü iliklerime kadar işlemiş yorgunluk.. Savaştım, kaybettim.. Teslimim... Karanlık beni ele geçirirken, uzaktan izliyorum sanki aciz bedenimi, ruhumu, hislerimi.. Çırpınıyorlar oysa ki, ama sağırmışım gibi, görmüşüm gibi, öylece bakıyorum etrafa. Etraf karanlık.. Yoksa bende bana sağır, bana kör olanlardan mı oldum kendime?

Karanlıktayım. İçten içe ölecek kadar karanlıktayım. Korkularım ele geçirmiş beni. Kendimden bile korkar olmuşum. Korkum sevgimi engellemiş, kendimi sevemez olmuşum. Öyle ki,korkum umudumu bile korkutmuş. Kaçmış benden umudum. Neredesin? Hangi kuytuya saklandın benim cılız umudum? Özür dilerim... Seni korkularımdan koruyamadığım için.. Sende benden nefret ediyorsun değil mi? Ben bile sevemezken beni, umudumdan bunu nasıl isterim ki?

***

Bir anda şimşeklerin sesini duyunca korkuyla açtım gözlerimi...

"Aras hayır! Şu anda olmaz! Yasak!"

Beni duymuyordu sanki... Yalnızca sertçe Çınar'a bakıyordu..

"Aras yemin ederim benim bir suçum yok bak! Hadi gidelim lütfen!"

Şimşeklerin yoğunlaşmasıyla korkum da yoğunlaşıyordu...

"Aras lütfen lütfen..."

Elini havaya kaldırınca bir anda kolunun tutup indirdim..

"Deniz! Hayır lütfen!"

Bir anda kolunun çekti ve

"Bir daha ismimi söyleme..."

Arkasını dönüp giderken peşinden koştum...

"Anka git! Git canını yakacağım!"

"Lütfen bir dinle beni! Ben yapma-"

"YA ANKA NE DİYORSUN SEN?! Sen koskoca Tanrıça soylususun... delirtecek misin beni? Nasıl izin verirsin lan buna!"

"Bunu istediğimi mi düşündün yani!"

"İzin vermeyebilirdin... bir süre görmek istemiyorum seni..."

"Aras! Aras gitme!"

Hemen arkamı döndüm ve Çınar'a bir tekme attım ardından kapıyı kapatıp içeri yılanlarımı soktum...

Koşarak Aras'ın peşinden gittim...

Yandaki duraktaki taksiden birine biniyordu...

Hemen dönüp kasadan Çınar'ın motorunun anahtarını aldım...

Yerler biraz ıslaktı ama şu anda son düşüneceğim şeydi..

Kaskımı taktım ve koşarak binip giden taksiyi takip ettim...

Yetişmeye çalıştıkça hızlanıyordu sanki..

Son kez son hızımla gidecekken sağ tarafımdan bir korna sesi gelince tüm gücümle kırdım direksiyonu...
***

Yüzüncü aramadan sonra sinirle açtım telefonu

"Yağız bir daha ararsan o telefonu alır bi-"

İçimdeki Şeytan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin