Bölüm 6 -Ben bir soyluyum

135 11 4
                                    

Yağmurun sesinin
kulaklarımı doldurmasına izin veriyorum
Yavaşça gözlerimi kapatıp düşlüyorum,
İçimdeki bu bitmek tükenmek bilmeyen hüzün müydü bulutları ağlatan?

Ardından hoş, sessiz bir şarkı açıyorum
Damlaların kalbime akmasına izin vererek,
Tekrar tekrar düşlüyorum, acaba
Ruhum temizlenebilir miydi bu damlalarla?

Elimi dışarı uzatıyorum ardından
Bulutların gözyaşları beni gökyüzüyle buluşturuyor.
Acaba tanrı izin verseydi eğer
Yaşayabilir miydim bulutların ardında, herkesten uzakta?..

Hep böyle olma mıydı zaten? Güldüğümüz an üzülürdük hep, mutlu olduğumuzu sandığımız anda hayat bize bu hakkı vermememiş gibi elimizden çekip alırdı hep...

Günlerce gecelerce ağladık belki, ağlattık bulutları da bizimle birlikte. Peki hiç günlerce güldük mü? Hayat hiç adil olmamıştı şimdiye dek, olmazdı da zaten...
***
Aras panikle telefonunu çıkardı ve birini aradı

"Alo! Asklepios'un soyundan gelen lazım bize!"

"Evet acil"

"Giand Hogweed"

"Evet anne ciddiyim şaka yapabilicek bi halde değilim şu anda!"

"Bizim okulda mı?"

"Hayır bilmiyorum"

"Tamam, tamam bekliyorum."

Telefonu kapattığında ona döndüm

"Ne oluyor Aras?"

"Giand Hogweed yani dev tavşancılotu aşırı zehirli bir bitkidir yemeği bırak tensel temasta bile büyük zararlar verir insana göze gelmesi bile körlüğe yol açar ama güneş'e çıktığımızda başlayacak etkisi yani bunu yapan her kimse okulda bir Asklepios soylusu yani bir şifacı olduğunu biliyordu ve amacı bizi öldürmek değil bu yüzden her yer karanlık amacı bizi tehdit etmekti..."

"Ares soylularından olmalı..."

"Aynen öyle.."

"Peki neyi bekliyoruz?"

"Annem şifacı'yı arayacak ve gelmesini isteyecek o da bizim gibi 12. Sınıf ama bana hiç bahsetmedi ben tanımıyorum yani."

Kafamı salladım

"Afrodit'in soyluları kimin tarafında?"

"Afrodit ve ares sevgiliydiler bu yüzden Ares ve Afrodit soylularının arasında gizli bir çekim bulunur yani ne kadar iyi veya kötü olurlarsa olsunlar ikisi birbirine en sonunda çekilir..."

"Peki alakaları neydi nasıl oldu yani?"

"Hephaistos'la evli olan güzellik tanrıçası savaş tanrıçasıyla ilişkiye girerek kocasını aldatır.

"Onlar ilişki yaşarken Afrodit Hephaistos'la evliydi, yani aldatıyordu. Bu yasak ilişkiyi öğrenen Hephaistos, Ares ve Afrodit'i uygunsuz anlarında bir ağ tuzağına düşürür ve onları bu uygunsuz hallerinde bütün tanrıların önüne götürerek alay eder. Bu yasak aşkın sonunda ise Phobos (Bozgun), Deimos (Korku) ve Harmonia doğar. Yani bu soylular da Ares'in soyundan gelenler olarak sayılır ve senin işaretin gibi onların da enselerinde işaretleri vardır genelde miğfer olur"

Kafamı salladım ve Aras'ın ensesine baktım şimşek işareti vardı

"Zeus... ben Zeus'un soyundan geliyorum Anka. Kronos Babası olan Gök Tanrısı Uranos'u (Uranüs) yenerek başa geçmiş ardından kendisi gibi bir Titan olan ve ana tanrıça özelliklerine sahip Rheia ile evlilik yapar fakat bu evlilikten doğan tüm çocuklarını bir gün kendisininde babasını devirdiği gibi bir oğlu tarafından devrileceği kehanetinin doğru çıkmaması için yutmakta ve midesine hapsetmektedir. Bu duruma çare arayan Tanrıça Rhea, en küçük oğlu Zeus doğduğu zaman onun yaşamasını sağlamak için bir kundak bezine taş bağlayarak Kronos'a uzatmış ve Kronos bebeği sandığı bu taş parçasını yuttuğunda Zeus hapsolmaktan kurtulmuş olmuştur. Bir efsaneye göre Girit'e kaçırılan Zeus, büyüyünceye kadar bir mağarada iki peri tarafından keçi sütü ile beslenerek büyütülmüş, bir diğer efsaneye göre ise bizzat annesi Rhea tarafından gizlice büyütülmüştür. Gücünü kazanan Zeus, geçmiş kehaneti gerçekleştirmiş, babasının midesinde hapsolmuş olan tüm kardeşlerini kurtararak onlarla birlik olup Titanlara karşı savaş başlatmış ve 10 yıl süren savaşın kazananı olarak Titan Tanrıları devrini kapamıştır."

İçimdeki Şeytan Where stories live. Discover now