Bölüm 34 -Şeytanın Aşkı

75 8 2
                                    

Yalnızım, hiç olmadığım kadar yalnız...
Etrafımdaki bir dolu insan bir hiç gibi,
Bağırmaktan sesim kısılmış,
Fakat kimse dönüp bakmamış...

Sahi, kimse duymuyor mu sesimi?
Yoksa görmezden mi geliyorlar?
Ağlamaktan gözlerim şişmiş,
Fakat kimse görmüyor...

Sahi, kimse görmüyor mu beni?
Yoksa görmezden mi geliyorlar?
Yorgunum fazlasıyla,
Bedenim kalbimi taşıyamıyor sanki...

Günler geçip gidiyor, ben hala buradayım... hayatını yaşayıp çabalayan insanları izliyorum sessizce, karanlık koşemde... yorgunluktan bitap düşmüş bedenimle öylece duruyorum...

Kimseler bilmez, gülüyorum... içim kan ağlarken her daim gülüyorum. "Nasılsın?" "İyiyim" klasikleşen konuşmaları tekrarlıyorum...

Ardından gece oluyor. Gerçek benliğime bürünüyorum... biraz ağlıyorum, ardından gökyüzünü seyre dalıyorum, ardından tekrar hissediyor yağmur ruhumu, minik gözyaşlarını sayıyorum... bir şimşek çakıyor, yağmurun bağırışına kulak veriyorum. Bir şarkı açıp gözyaşlarımın artmasına izin veriyorum...

Karanlıktayım... bütün bedenim solmuş, gözlerim yorgun, kalbim bitkin... beynimde şiddetli bir ağrı... sanki isyan eder gibi, fazla mı düşünüyorum yoksa? Bütün bunlar fazla mı? Bu hissettiklerime katlanamıyorum... her gün yatağın tersinden kalkıyor gibiyim... yeni bir gün daha bitiyor değil mi? Sonunda bitiyor...

Gitmek istiyorum,
bilmediğim bir yere...
Bitsin istiyorum,
Yarın olmasın istiyorum...

Yorgun ve bıkkınım,
Ne zaman yaşadığımı hissedeceğim,
Tanrım, kızgın mısın yoksa bana,
Sevmiyor musun artık beni?

***

"DİZ ÇOKÜN!"

Hera'nın sözüyle bir anda herkes diz çökmüştü, Doruk hariç...

Acıyla fısıldadı...

"Anne..."

Hera kaşlarını çatarak Doruk'a baktı

"Ne?"

"Onu gerçekten sen mi öldürdün yani?"

"Bana, bize neler yaptı farkındasındır umarım..."

"Bu annem olduğu gerçeğini değiştirmiyor..."

***

"Dayı!"

"Vayyy! Ne kadar da büyümüşsun koca adam!"

sevinçle ona koşan yeğenini kucağına aldı ve saçlarını karıştırıp sarıldı

"Abi... ne zaman geldin!"

"naber tatlım?"

"iyiyim, konuşma nasıl geçti diğer soylularla?"

"biliyorum onlardan hoşlanmıyorsun ama hissediyorum bu iş iyi olacak sonunda bu anlaşmazlığı bitireceğim..."

"konuştuğun kişi nasıldı? Sana iyi davrandılar değil mi?"

"Asu diye bir kadındı, çok hoş ve nazik birisi, çok iyiydiler..."

"Abi sen yine de uzak dur, gözlerindeki parıltıyı beğenmedim. kurallarımız var biliyorsun..."

"Alev bu kadar geri kafalı olmayı bırak yüzyıllar önce konulmuş kurallar.."

"Ben düşündüğümü söyledim..."

"Anne! Dayı oyna!?"

Alev oğlunun kafasını okşadı ve gülümsedi

"Tamam oğlum..."

İçimdeki Şeytan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin