Mount & Blade : WARBAND (DÜZE...

By eypcantorun6606

21.5K 1.6K 654

Yıl 1257, Kalradya Toprakları Hükümdarlık, Acı, Kan, Güç Hırsı, Savaşlar, İnce siyasetler ve bir diyarın kade... More

ÖNSÖZ ve TANITIM
Nedir, Neresidir Bu Kalradya?
Kalradya'da Çatırtılar
Krallıklar Ve Uygarlıklar
Kurtarıcının Gelişi
Yeni Bir Lider Doğuyor
Burada Savaş Bitmez!
Kalradya'da Yolculuk Kolay Değildir
Çölde Bir Vaha
Çölün Sultanı İle Tanışma
Kuşatmalar Ve Savaşlar
Kalenin Kumandanı
Yeni Bir Sefer Ve Şanlı Bir Savunma
Surların Ardında Savaş
Svadyadan Ayrılış
Asugan'a Doğru
Yeni Krallığın Temelleri
Yeni Kalradya İmparatorluğu
Yeni Kaleler Yeni Lordlar
Sultanla Anlaşma Ve Şanlı Fetih
Yeni Payitaht : Tulga
Sancar'ın Öfkesi:Distarın Kaybı
Çığ Geliyor :Veagirlerle Savaş
Veagir Tahtı Sallanıyor
Zafer Bizimdir!
Khudan'da Beş Kule
Beklenmeyen Fırtına
Hârbin Sonunda
Esfadon Hakkında
Büyük Divan
Harlaus'la İşbirliği
Gizli Yolculuk
Diplomatik Zafer!
Hanedanın Temelleri
Kervan Başı
Kergitlerin Son Savaşı
Ichamur Surları
Düşmanı Şaşırt!
Zagush Meydan Savaşı
Toplu Mezar
Kuzeyden Zafer Çığlıkları
Narra Ordugâhı
Kanlı Kule
Kergit Tahtı
İsolla'nın Selamı
Praven'de Karışıklık
Yine Bir Divan
Sultanla Ticaret
Kar Krallığı
Son Kış
Yeşil Ayı Oyunda
Dört Dörtlük Savaş
Sahipsiz Taht
Uzun Sürecek Kuşatma
Taht Oyunları
Barış Zemini
Anlaşma ve Buluşma
Yağmurlu Düğün
Kara Sancak
Dört Kralın Divanı
Kütüphane
Baskın Ve Anahtar
Acı Kayıp
Kilitli Sırlar
Siyah Şehir
Şövalyeler Geliyor
Müttefikler Savaşı
Büyük Keşif
Hızlı Fetihler
Prens Ve Casus
Nihai Karar
En Uzun Hafta
Warband Savaşı - l
Warband Savaşı - ll
Final - Kalradya Tahtı
Son Söz ve Duyuru

Ziyafet Yolculuğu

127 8 1
By eypcantorun6606

1261 yılının nisan ayıydı. Kral Yafes ve Kraliçe Safiya'nın düğünlerinden 3 yıl geçmişti. Yafes üstü açık salonda, yapılacak divan öncesi bekliyordu. Kucağında henüz 2 yaşına basmamış bir kız vardı. Sakalında ve uzun saçlarında ufak tefek beyazlar beliren kral, Safiya ile olan aşklarının ilk meyvesini kucağında tutuyordu. Ona baktığında adeta gözünün içi parlıyordu. Tüm sevgisi ona aitmiş gibiydi. Doğduğu gün gelmişti hatırına. Hekimler doğumda iken dışarıda adeta kafayı yiyecekti. Daha sonra gelen ağlama sesleri ile dizlerinin bağı çözülmüş ve Lakhem'e zor tutunmuştu. Kızını ilk kucağına aldığında ise tarif edemediği duygular hissetmişti. Bir tutam etmeyen saçı ve henüz açılmamış gözleri ağlamasına engel değildi. Sarıp sarmalandığı kumaş parçasını annesine uzatmıştı. Safiya bebeğini kucağına aldığında ise ikisine de bakarak gözünden gelen bir damla yaşı silmişti. Adını "Regina" koymuştu. Eski dillerde güzel ve kraliçe anlamına geliyordu. Birden bugüne dönmüştü zihni. Kafasını kaldırdığında ise karşısında oturan karnı hafif şişmiş kraliçesini görmüştü. Kraliçe Safiya sanki saatlerdir kocasını izliyormuş gibiydi. Yafes:
-İşte bu bakışı biliyorum. Regina'yı ne zaman kucağıma alsam hep aynı bakış. Doğduğu gün kucağımda aldığımdaki bakışına benziyor." demişti. Gülümseyen Safiya:
-Ben de senin Regina'ya olan bakışını biliyorum. 3 yıl önce yağmurun altında, şu meydanda bana baktığın bakışın aynısı. Aynı sevgi ve verilen değer." demişti. Komutan Rolf'ün içeri girip lordların geldiğini haber vermesi ile Yafes, kızını annesinin kollarına teslim etmiş ve alnından öperek odasına uğurlamıştı.

Önce Lord Alayen ve Mareşal Lakhem olmak üzere diğer lordlar salona girmiş ve krallarını selamlayarak masadaki yerlerine oturmuştu. En son Lonca Başkanı Gildor ve Muhasebeci Audrey Milencor içeri girmişti. Komiser Miles de Consuqror ise kralın bildiği bir sebepten ötürü katılmamıştı. Hizmetçiler lordların önündeki kadehlere içecekleri doldurup odadan çıkmıştı. Yafes kadehini kaldırarak Kalradya'ya demiş ve lordlar da tekrar etmişti. Yafes:
-Lordlarım. Yine bir divanda, burada beraberiz. Tanrıya şükür ki hep beraber bir barış zemininde divanımızı yapıyoruz. Ancak devletimizin barış ile geçen yılları sizi yanıltmasın. Çünkü savaş her zaman haberli bir şekilde gelmez. Hepinizden teker teker raporlarınızı alacağım, daha sonra ise önemli bir olay ile divanımızı bitireceğiz. Öncelikle siz Mareşal Lakhem. Ordumuz ile ilgili son haberler nedir? " diye sormuştu mareşaline bakarak. Mareşal oturduğu sandalyede doğrulmuş ve:
-Majesteleri. Praven'e destek için gönderdiğimiz birlik geri geldi. Çok az bir zaiyat olduğunu rapor ettiler. Nord birlikleri kuşatmayı kaldırarak Sargoth'a geri dönmüş." demişti. Lord Alayen araya girerek krala:
-Efendim. Niçin desteğimizi Svadya'ya verdik ki. Nordlar Praven'i alsaydı, Svadya'nın barış döneminde elde ettiği tüm güç kırılırdı." demişti. Kral Yafes:
-En başta ben de gizliden Nordlara destek vermeyi düşündüm lordum. Ancak Praven'i ele geçiren Nordların çok büyük bir güç olma ihtimalini göz önünde bulundurmalıyız. Nord ordusu ne Kergit ordusu kadar zayıf ne de Svadya veya Veagir ordusu kadar sakin. Vaktiyle Ismirala kalesini aldıklarında ne yaptıklarını siz daha iyi bilirsiniz. Keza ben Harlaus'a yeminliyken Ryibelet kalesine ve köyüne yaptıkları da malum. Onları tek karşımıza almak şu anda bizi epey zorlar. Bu yüzden böyle bir tercih yaptık. Zaten gönderdiğimiz piyade sayısı da 500 den fazla değildir." demişti. Alayen kralının söylediklerini mantıklı bulmuştu. Daha sonra Lord Tonju:
-Peki majesteleri, niçin Rodok isyanına destek vermedik. Kastor'a karşı yaptığı isyanda Prens Silva'ya destek verebilirdik. Kont Etrosq'un saldırı planları kralı epey zorladı. Desteğimizle Veluca'yı kesin alırlardı." demişti. Lordlarının siyaseti bu denli takibi Yafes'i memnun etmişti. Sonra:
-Haklısınız Lordum. Rodokların karışması bizim için iyi olurdu ancak şöyle bir mesele var ki acaba Silva'nın bize karşı tutumu ne olacaktı. Ayrıca taht zaten Kastor'un hakkıdır. Hanedanın en büyük üyesi o. Graveth tahtı oğluma bırakıyorum diye bir şey demediği için bunu bilemeyiz. Ben ikisine de destek vermemeyi uygun buldum. Ne şimdiki krala ters düştük ne de olma ihtimali olan yeni krala. Dengeli bir siyaset izlemeliydik." demitşi. Lord Tonju cevabı pek beğenmemiş olsa da haklı olduğunu belirtmişti. Yafes solunda oturan Lord Tulug'a dönerek:
-Kuzeyden ne haberler lordum. Veagirler uslu duruyor mu." diye sormuştu. Tulug:
-Geçen yaz gerçekleşen kervan yağmalama hadisesinden beridir herhangi bir şey olmadı lordum. Veagir devriyeleri sınırımızı geçmiyor. Kervanımızın tazminatını da aldık zaten. Ufak tefek haydut vakaları dışında rapor edilecek pek bir şey yok. Hafif geçen kış köylüleri köylerinde tuttu. Kaleye ya da şehirlere gitmediler. " demişti.

Memnun olduğu belli olan Yafes daha sonra Narra lordu olarak Svadyadan ayrılarak taraflarına katılan Lord Meltor'a:
-Peki batıdan ne haberler var Lord Meltor?" diye sormuştu. Lord Meltor, İncili Arwa ile Kral Tardus arasındaki savaşa katılmamıştı. Daha sonra ise toprakları ile birlikte Yafes'in tarafına katılmıştı . Yafes de ona Nara şehrini vermişti ve onu Divana alarak önemli biri olduğunu hissettirmişti. Batı muhafızı ve gözcüsü olarak atanan Meltor, Rodok ve Sarranidleer arasındaki çatışmaları izlemek ile görevliydi. Kralın kendine soru sorduğunu fark eden Lord:
-Efendim batıda rodok ve sarranid arasındaki çatışmalardan başka herhangi dikkat çekici bir şey yok. Ayrıca kervanlarımız da topraklarımızda güvendedir." demişti daha sonra ekleme yaparak:
-Ancak aldığın son havadislere göre Kara Şövalyeler denen bir grubun hem haydutların hem de kervanların peşine düştüğünü duydum. Gerekli araştırmayı yapmaya çalıştım ancak pek fazla bir şey bulamadım." demişti. Kara Şövalyeler adındaki grubun varlığını ilk defa duyan Yafes:
- Bunun hakkında bir bilgisi olan var mı?" diye ortaya sormuştu. Daha sonra Lonca Başkanı Gildor :
-Majesteleri. Ben tarih kitaplarının birinde görmüştüm." diye cevaplamıştı. Bunun üzerine Yafes hakkında :
-Bizi aydınlatın o zaman Başkan Gildor." demişti. Lonca Başkanı Gildor:
-Çok çok eskiden Kral Radon zamanlarından kalma bir grup olduğunu okumuştum. Ancak 150 yıl önce onlar Kalradya'dan sürüldü diye biliyorum. Konu hakkında daha fazla bilgiyi Kütüphaneci Libran Efendi'den alabiliriz." demişti. Bunun üzerine Yafes bu görevi Gildor'a vererek:
-Bu meselenin üstüne düşünmeliyiz. Bunca savaş ve çekişme ortamı varken bir de tarihten gelen bir grupla kimse uğraşamaz." diyerek Lord Alayen'e dönmüş ve çöl topraklarında herhangi bir gelişme olup olmadığını sormuştu. Alayen:
-Ufak tefek çöl haydutları ve gidip gidip gelen Kervanlar dışında herhangi bir bilgi yok majesteleri. Ancak Asugan Kalesi'nin kuzeyinde 1 taş madeni bulduk ve Tulga şehrinde yapılması planlanan yenilenme de kullanılabileceğini düşündük. Mimar Artimenner'a bunu söyledim ve gerekli çalışmaları başlatacağız."demişti. Rapordan memnun olan Yafes:

-O zaman Divanımızı burada sonlandıralım size söylemek istediğin son mesele de şu Kral Tardus yapılan barışın 3 yılı şerefine Praven'de bir ziyafet verecek ve ziyafete ben de dahil olmak üzere diğer krallar da davetli. Bu davete icabet etmeyi düşünüyorum ,bilmeniz için size söyledim .Mareşal Lakhem bana eşlik edecek ve tabii ki de kraliçem Safiya da. o zamana kadar Tulga şehrini Vekil Baheshtur yönetecek İyi akşamlar lordlarım." diyerek divanı sonlandırmış ve ayağa kalkıp son kez kadehini kaldırarak lordlarını uğurlamıştı. Salondan herkes çıkınca vekilin kalmasını isteyen Yafes ona :
-Diğer krallıklarla bağlantıya geç ve Kara Şövalyeler hakkında bilgi almaya çalış. Bu meseleyi daha derinden araştırmalıyız. Alelade bir haydut grubuna hiç benzemiyor. Sen ne yapacağını biliyorsun." demiş ve yanındaki muhafızlarla salondan çıkmıştı.

Praven şehrinde sıcak bir gündü. Önceki gece yağan yağmurla sokaklar çamur olmuştu. Şehir halkı baharın gelişi ile kış boyu durdukları evlerinden çıkmıştı. Tüccarlar ise kralların teşrif edeceği bir ziyafete hazırlık yapıyordu. Kral gelecekse tüm maiyeti ile birlikte gelecekti ve bu uzaklardan gelen müşteri demekti. Şehir hanı paralı askerlerin ve tüccarların sohbetiyle şenlenirken sarayda beklenen hareketlilik yoktu. Kral Tardus şehir vekili ile ile ziyafet hakkında konuşuyordu. Yanında her zamanki gibi Kont Clais vardı. Büyük bir ziyafet sessiz ve sakin bir şekilde hazırlanıyordu. Kral Yaroglek, Yafes ve Kastor davetliydi. Hepsi de katılacağını bildirmişti aralarındaki bazı husumetlere rağmen. Kral Tardus bir yandan vekili ile konuşurken bir yandan da komiseri ile konuşarak ordunun son durumu hakkında bilgi alıyordu. Barış dönemi boyunca Svadya ordusu kendini geliştirmeye adamıştı. Savaşsız geçen 3 yılın ardından oluşturulan yeni birlikler patlak vermesi mümkün olan bir savaşa hazırdı. Aynı şeyi diğer krallıkların da yaptığı bilinen bir gerçekti. Herkes büyük bir savaşın yakında olduğunu biliyordu ancak nerede ve kim tarafından başlatılacağı kesin değildi. Tardus :
-Ziyafet için her türlü içkiden ve yiyecekten bulunmalı elimizde. Krallığımızın zenginliğini ve misafirperverliğini herkese göstermeliyiz. Ayrıca misafir odaları en mükemmel şekilde hazırlanmalı. Saray baştan aşağı temizlenmiştir zaten değil mi?" diye sormuştu vekiline. Vekil Nister :
-Gerekli hazırlıkların çoğu tamamlandı majesteleri. Kervanlardan gerekli alışverişler yapıldı. Hatta Kraliyet aileleri ne hediye edilecek olan eşyalar da hazırlandı. Ayrıca emriniz üzerine Kral Yafes'in çocuğu için de ufak bir sürpriz hazırladık. Şehir muhafızları bir sıkıntı çıkmaması için en üst seviyede uyarıldı. Komiser ile beraber bu işi hallettik." demişti. Memnun olduğunu bildiren Kral Tardus şehirde de şenliklerin yapılmasını istemişti. Emri alan Komiser ve Vekil odadan çıkmıştı.

Tulga şehrinden ayrılmaya hazırlanan kral kafilesini şehir kapısında 250 kadar asker bekliyordu. Çoğu süvariden olan ve kral muhafızları denen bu birlik zırhlı atlara,kalın kalkanlara,uçlarında sancak olan uzun mızraklara sahipti. Zırhları özel olarak hazırlanmıştı. Zincir zırhın üstüne bir göğüs plağı ve omuzluklara sahipti. Miğferinin ucu sivri, ağız kısmı açıktı. Göz,burun siperlerinin etrafı altın rengindeydi. Hatta pelerin takmalarını da önermişti Komiser Miles ancak Kral Yafes bu askerlerin göstermelik veya elit olmadığını ,birer savaşçı olduğunu söyleyerek reddetmişti. Tüylü miğfer önerileri, işlemeli kılıçlar, süslü hançerler gibi ekipmanlar da aynı sebepten reddedilmişti. Kraliçe için hazırlanan özel araba saray kapısına kadar getirilmişti. Eşyaları da çoktan arabalara yüklenerek şehir kapısına getirilmişti. Küçük Prenses Regina ise hamile olan annesini yolda fazla zorlamaması için dadıları ile beraber gidecekti. Kral çoktan hazırdı ancak kraliçesini bekliyordu. Akşam olmadan yola çıkmak, en azından Narra civarına hava kararmadan gitmeyi planlamıştı. Salonda onu bekliyordu. En sonunda hizmetçilerden birini çağırarak:
-Kraliçe henüz hazır değil mi? Akşam olmadan yola çıkmalıyız." demişti. Hizmetçi kız:
-Hemen iletiyorum majesteleri." diyerek hızlı adımlarla salondan çıkarak kraliçenin yanına çıkmıştı. Odaya girerek:
-Kraliçem. Kral hazretleri akşam olmadan yola çıkılacağını söyledi. Biraz acele etmeliyiz." demişti. Telaşı her halinden belli olan Safiya:
-Tamam,tamam. Hemen iniyorum. Kızlar,benimle gelecek olanlar hemen arabaya insin. Ben de yavaş yavaş geliyorum." demişti. Kısa süren bir bekleyişin ardından Safiya'nın aşağı indiğini öğrenen Yafes, hızlı adımlarla aşağı inmişti.

Kraliçesini öperek arabasına bindiren Yafes, vaktiyle düğün için yaptırdığı tacı takmış ve atına binmişti. Saray önüne toplanmış şehir halkını selamlayarak kapıya doğru gitmiş ve şehirden çıkmıştı. Kapının dışında bekleyen muhafızlar, kafilenin önüne ve arkasına dizilerek yola çıkmışlardı. Hafif çamur olan bozkır topraklarında yavaş yavaş ilerliyorlardı. Arabanın çamura batması çok kötü olurdu. Narra'ya giden yolda yarıya geldiklerinde uzakta belli belirsiz Zagush vardı. Dağ eteklerine yakın bir yerde olan Zagush'un ilerisi Narra demekti. Köye yaklaşıldıkça devriyeler görünmüştü. Verilen haber üzerine 100 kişilik bir devriye grubu kafileyi karşılamıştı. Narra'ya kadar eşlik eden devriye Narra kapılarında tekrar bozkırlara yönelmişti. Narra lordu Kont Meltor ve halk kafileyi karşılamıştı. Gece şehirde geçirilmiş ve şafakla yola çıkmışlardı. Yafes, Komutan Rolf'e:
-Yol planımız nedir komutan? Bize çölleri, dağları dolaştırma." diye sormuştu alaycı bir şekilde. Gülümseyen Komutan Rolf:
-Akşama Dhirim'e varırız büyük ihtimalle efendim. Orada Kont Clais yerine Delinard karşılayacak bizi. Gece orada konaklarız. Gerisi de Suno ve Praven zaten majesteleri." demişti. Daha sonra ise izin alarak atını kafilenin önüne sürerek kontrole gitmişti.

Continue Reading

You'll Also Like

323K 41.4K 40
bir ipe bağlanmayı öğretmek fwb texting / düzyazı
1.5M 123K 35
yüzbaşı alfa kim taehyung'un başı feminist omega jungkook ile dertteydi -Enemies to lovers
90.8K 10.9K 49
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
24.5K 1.3K 8
güneşi ararken peşini bırakmaz ay * Eğer kaçırılan Alaz olsaydı ve Asi sokakta büyümeseydi. *Aslaz role reversal*