Anlaşma ve Buluşma

128 8 2
                                    

Lord Alayen Tulga'dan aldığı emirle yola çıkmıştı. Yalibe köyü civarında konaklama için durmuş ve yanındaki 50 kadar askerle birlikte köyün yakınında kamp kurmuştu. Çadırının önünde, kışın ortasında, karlı havada otururken Yafes ile konuşması aklına gelmişti. Yafes ona:
-Lord Alayen, size düşen önemli bir vazife var. Tardus bizle ve diğer devletlere ortak bir barış anlaşması yapmak istiyor. Epey işimize yarayacak bir anlaşma olacağını düşünüyorum. Kış boyu süren savaşın sonunu getirmeliyiz. Yanına istediğin kadar adam al ve Praven'de yapılacak olan ziyafete katıl. Devletimiz adına anlaşmayı onayla ancak şartları iyi incelemelisin. Sana güveniyorum. Bahara huzurlu bir şekilde girelim." demişti. Aynı zamanda kış ziyafeti için Yafes'i temsil edecekti. Alayen bu önemli vazifenin neden mareşale değil de kendine verildiğini düşünüyordu. Daha sonra Yafes ile bir konuşması geldi aklına. Yafes, Harlaus'tan ayrıldığında ona istersen gidebilirsin demişti. O zamanlar henüz bir komutandı ve kılıcını adayıp yemin ettiği adamın peşinden gitmişti. Onunla onlarca savaşa katılmış,ölüm tehlikeleri geçirmiş, yaralanmıştı. Daha sonra ise ona büyük bir onur bahşederek lord ilan etmiş ve emrine bir ordu ile mülk vermişti. Çok az insana nasip olacak büyük bir şey düşünmüş ve şükretmişti.

Yafes ve ordusu Khudan'dan dönerken Nelag civarında ayrılmışlardı. Birlikler diğer kale ve şehirlere dönerken, Yafes yanına Rolf'ü de alarak önden gitmeye karar vermişti. Önce Tulbuk kalesine uğramış, oradan da Ichamur'a giden yoldan geçerek güneye doğru gelmişti. Dashbigha köyü göründüğünde Tulga'ya yaklaştıklarını anlamıştı. Dashbigha çıkışında onları Lakhem ve yanındaki ufak bir birlik karşılamıştı. Atının üstünde Yafes'in önüne gelmiş ve selam vererek yanına geçmişti. Lakhem:
-Kral hazretleri. Zaferiniz kutlu olsun. Şehir sizi bekliyor. Kutlamalar için." demişti. Şehir kar kış dinlemeden son zaferler için hazırlanan şenliğe hazırlanmışlardı. Şehre az bir yol kala askerler krallarını selamlamak için kapıda dizilmiş ve halk etrafına toplanmıştı. Kar yağarken ve kralımız çok yaşa bağırışlarının altında şehre giren Yafes ,halkını selamlamıştı. Daha sonra sarayın kapısının önünde atından inerek yüzünü halkına dönmüş ve şenlikler başlasın diye emir vermişti. Saraya girip üstü açık taht odasının altındaki kış için hazırlanan odaya girmişti. Kendisini bekleyen ve önünde eğilen lordların,leydilerin önünden geçerek tahtına oturmuştu.

İşaret verdiğinde herkes masaya geçmiş ve ziyafet başlamıştı. Yafes bir an Lakhem'in yanında oturan Leydi Safiya ile göz göze gelmişti. Kendisine gülümseyen leydiye gülümsemiş ancak içten içe çok utanmıştı. Lakhem'in mareşal olması vesilesiyle kendisini çok sık görüyordu ancak resmi konuşmalardan öte geçemiyordu. Safiya'ya karşı tarif edemediği duygular hissediyordu. Alayen hariç tüm lordların oturduğu masanın kenarındaki müzisyenler şarkılar çalarken hizmetçiler bu kış ziyafetinde içlerini ısıtacak yemekler ve çeşit çeşit içecekler getiriyordu. Krala ve Kalradya'ya onlarca defa kadeh kaldırılmıştı. Ziyafet biterken sızan lordları askerler tahsis edilen odalara taşıyordu. Yafes ,Lakhem ve Tulug kalmıştı masada. Lakhem gülerek:
-Lord Alayen bu ziyafette olamadığı için üzülecektir efendim ."demişti. Lord Tulug elindeki kadehi masaya bırakarak:
-Ooo lordum.Onu Praven'de krallara layık bir ziyafet bekliyor. Tardus şehirdeki tüm tavukları kestirmiş diye duydum."demişti. Yafes iki lordunun konuşmasını dinlerken araya girmiş:
-Bu ziyafet krallara layık değilmi lordum?" demişti. Tulug:
-Efendim tabi ki öyle ben yani büyük olduğunu belirtmek içi..." derken Yafes araya girmiş:
-Latife ediyorum lordum. Ama gerçekten pişman olacak."diyerek masadaki kadehini kafaya dikmişti. Gülüşmeler içinde geçen sohbetten sonra herkes odasına çekilmişti.

Odasında uyumaya çalışan Yafes'i uyku tutmamış ve üstüne bir şeyler giyip dışarı çıkmıştı. Şehir hanına gitmek için koridorlardan geçmiş ve saraydan çıkmıştı. Hana gidecekken biri kolundan sokak arasına çekmişti. Elini hançerine attığı anda çeken kadın başlığını çıkarmıştı. Yafes:
-Sen ne yaptığını sanıyorsun kadın.Benim kim olduğumu biliyor musun?"diye çıkışmıştı. Etrafını süzen kadın belinden bir parça kağıt çıkarmış ve :
-Üzgünüm beyim .Bana sadece teslim et dendi.İşte bu mektup size.Kimden olduğu içinde yazıyor."diyerek hızlıca uzaklaşmıştı. Mektubu açan Yafes Leydi Safiya'nın ismini okumuştu. Şaşkınlıkla mektubu okurken kendisini üstü açık salonun seyir balkonunda beklediğini yazmıştı. Hana gitmekten vazgeçerek tekrar saraya gelmişti.Şaşkın ama mutlu gibiydi. Safiya'nın yaptığı bu işi pek tasvip etmemişti. Ama yinede hızlı şekilde döner merdiveni kullanarak üstü açık salona gelmişti. Kışın kullanılmadığı için içeride kimse yoktu. Ya da o öyle zannediyordu. İçeri girdiği anda başka biri karşılamıştı onu. Leydinin en yakın arkadaşı Hemşire onu karşılamıştı.
-Haşmetmeapları .Leydim sizi balkonda bekliyor." diyerek çıkmıştı. Yafes merdivenden çıkarak balkona gelmişti. Soğuktan kat kat giyinen Leydinin önüne geldiğinde :
-Leydim bu yaptığınız çok tehlikeli ve ayıp. Her ne kadar kral olsam da uymam gereken bazı şeyler var. Hem Lord Lakhem değerlerine bağlı biri ,bu olayı kendisine açıklayamam."demişti. Leydi Safiya:
- Özür dilerim majesteleri. Vasim Lord Lakhem şu an sızmış durumda zaten.Ben sizi görmek ve zaferiniz için özel olarak tebrik etmek istemiştim.Yemekte konuşmaya çalıştım ancak cesaretimi toplayamadım."demişti. Gece boyunca içmenin verdiği rehavetle Yafes:
-Açıkçası ben de konuşmak istemiştim ancak konumumuz ve ortam malum leydim .Hatta uzun zamandır konuşmak istiyorum.Sizinle geleceğimiz bir olabilir mi leydim?"demişti. Leydi Safiya:
-Ah efendim.Bu teklifi beklemiyordum.Yani ... Şey... Bilemedim.Vasim ne der bilemedim. Ben de sizinle evlenmek ve mesut olmak isterim ancak ağabeyim Lord Lakhem'den izin almalıyız. "demişti. Yafes gecenin geç saatlerine kadar sohbet etmiş ve daha sonra da leydiyi odasına uğurlayıp kendi odasına geçmişti.

Mount & Blade : WARBAND (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin