KARTAL TİMİ ( ASKIDA )

Por lalipop123

391K 18.9K 3K

Her biri birbirinden cesur 6 asker. Edis Taner Yiğit Kutay Hazar Ve timde ki tek kadın asker Gökçe. Gökçe'nin... Más

TANIŞMA
1.BÖLÜM:
2.BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9.BÖLÜM
11. BÖLÜM
12.BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18.BÖLÜM
19. BÖLÜM
20.BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
DUYURU
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. Bölüm
31.BÖLÜM
32. BÖLÜM:
33.Bölüm
34 : BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37 BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
DUYURU
42. BÖLÜM
43.BÖLÜM
44 . BÖLÜM
45. Bölüm
46. BÖLÜM
47. BÖLÜM
48. BÖLÜM

10. Bölüm

8.3K 445 71
Por lalipop123


"Şimdi benim anlamadığım yer çok sen en iyisi  baştan anlat Ediz"

"Kaç kere anlattım. Bak sen bayılınca seni kucaklayıp köye doğru yola çıktık tam o sırada karşımıza tekrar bir grup terörist çıkınca çatışma başladı seni tehlikeye atmamak için yakın civarı bir eve bıraktık. Genç karı koca seni saklamayı kabul etti.

Çatışma bitince ilk işim yanına gelmek olsa da karşımıza iki baygın insan bulduk. 2 gündür seni arıyoruz gitmediğimiz yer kalmadı. Anlamadığım senin nasıl hastanede olman. " deyince kafa kafam daha da dağıldı anlamadım şey beni kimin hastaneye götürdüğüydü.

" Tamam ilk olarak abisine haber vermediğimiz iyi oldu. Şimdi direk Bahar abla ve Afraya haber vermek ilk işimiz daha sonra hastanenin kameralarına bakarak seni kimin bıraktığını bulabiliriz." diyen Hazarın sözünü kestim.

"Kamera olayı yaş doktor ile konuştuğumda kameranın iki gündür bozuk olduğunu söyledi bana."

"Tam da senin geldiğin sıralar ne tesadüf" dedi kinayeli bir sesle Hazar.

Ediz telefon ile konuşması bitmiş yanıma gelerek beni kolunun altında aldı.

"Komutanım iki gün uyumanız normal mi ki bir doktora falan mı gitsek " diyen Yiğit ile omuz silktim.

"Bir şey olmaz revire giderim en fazla burada ki"

"Biraz önce annem aradı babam söylemiş senin bulunduğunu Yavuz seni bir görsün sonra bize geçeriz" 

Kafamı onaylar anlamda sallayıp kafamı omzuna koydum.

Hazar'a baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Gözleri kızarmış uykusuzluktan. Aslında burada ki herkes Hazardan farklı değildi orası ayrı ama Hazar sanki ayrı bir yorulmuştu.

"Tamam o zaman ilk işimiz Yavuza gitmek daha sonra ise bize geçeceğiz " 

Herkes onaylayınca şoför koltuğuna Tamer yanına ise Yiğit ve Ediz oturdu. Arkaya ben, Hazar ve Kutay geçtik. Yol uzundu ve benim uykum vardı. Acaba Hazarın omzuna yatsam bir şey der miydi ki . En fazla ne diyebilirdi ki zaten uykum vardı. Bir cesaret ile kafamı omzuna koyup gözlerimi kapattım. Bana baktığını hissetsem de gözlerimi açmadım. Zaten uyku beni esir almıştı çoktan.

//////////////////

"Hop kime diyorum kalkın hadi uykuculara bakın ya " diye  başımda bağıran kimse kafasını koparmak geliyordu içimden.

Kalkmamak için sarıldığım şeye biraz daha sarıldım. Aldığım koku o kadar güzeldi ki hiç kalkmak gelmiyordu içimden. Kafamda ki ağırlık kalktığında yerime daha da yerleştim.

"Oh birisi uyandı sonunda komutanım."

"Aynen şimdi Gökçeyi de uyandıralım da bugün başka bir şey istemiyorum." 

"Ya uykum var ben gayet rahatım. " diye sinirle konuştum boğuk sesimle.

"Koçum yandın sen eğer alışırsa seni hayatta bırakmaz " deyince anlamadım ne dediğini.

"Olsun "diyen boğuk ses Hazarın sesiydi .

Sinirle kafamı kaldırdığımda karşıma Hazar'ın bana bakan gözlerini beklemiyordum. Yutkundum. Ben Hazara sarılıp mı uyumuştum ama ben başkasına sarılamazdım ki . Kendimi toplayıp Hazarın bana bakan yüzünü unutmaya çalıştım.

"Ya insanım ben de değil mi niye kaldırıyorsunuz uykum var diyorum zalim olmayan ailenin zalim evlatları " deyince tim kahkaha attı.

"Zalim olmayan ailenin zalim evlatları hahaahaaha komutanım bakın bu çok güzeldi." diyen Kutaya sertçe iterek Hazarın üstünden atlayıp arabadan çıktım.

Hastanenin önündeydik. Sinirle hastaneye girdim. Yavuzun odasına doğru giderken arkamdan gelen ayak seslerini duydum. Tökezleyince yere düşmeden birisin kucağına geçtim. 

"Dikkatli olun komutanım" diyen Hazara şaşkınlıkla baktım.

"Teşekkürler de indirebilirsin Hazar" dediğimde omuz silkip yürümeye devam etti.

"Ediz bir şey desene indirsin beni" dediğimde bana ve Hazara gülerek baktı sadece.

"Ne gülüyorsun kardeş dedik bağrımıza bastık. Taş olsa daha fazla işe yarardı be pis hain" deyip kendimi düzelttim. Hazara baktığımda gülüyordu.

"Ne o çok mu komik Hazar komutanım" deyince bana bakıp tekrar güldü.

"Çok yaramazsın Gökçe" dediğinde gözlerim sonuna kadar açıldı.

Şimdi bana yaramaz demesine  şaşırsam mı bilemedim. Ben Hazara bakarak şaşkınlığımı giderene kadar Yavuzun odasına gelmiştik bile. Beni koltuğa bıraktığında aldığım nefes onun muazzam kokusuydu.

"Gökçe Allah aşkına yerinde dur be kızım bu ne ekşın " diyerek beni azarlayan tabi ki Yavuzdu.

"Yavuz seni şuanda dövmemi bekliyorsun ama çok yorgunum ve emin ol ki ağrım var" deyince beni onaylayıp  hemşireyi çağırdı. 

Serumu takınca bana göz kırptı.

"Sen burada serum bitene kadar dinlen biz dışarı da bekliyoruz."deyince kafamla onaylayıp gitti.

Düşünmem gereken bir kaç şey vardı ama şuan hiç içimden gelmiyordu.

Beni hastaneye götüren kişinin ne gibi bir amacı olabilirdi ki . Eğer beni götüren kişi deli olsa beni hastane yerine işkenceye götürürdü. Ya da her hangi bir köylü beni hastaneye götürse neden beni evine alan çifti bayıltırdı ki . Aklım daha da karışmıştı. Bu kişi her kimse beni koruyor ya da koruduğunu zannetmemi istiyor ayrıca kimliğini de saklıyordu. 

Hazar aklıma gelince aklım karıştı. Tim de ki diğerleri gibi değildi. Hazarı diğerlerinden ayıran şey neydi bilmiyorum ama beni yoracağını biliyordum.  Hazarı düşünmek istemiyordum yoksa bu işin nereye gideceğini bilmek bile istemiyordum. 

Serumun bittiğini görünce bağırarak bizimkileri çağırdım. Bir hemşire serumu çıkartınca odadan çıktık. Arabada yerlerimizi almıştık. Bu sefer arabayı kullanan Hazar yanında ben ve Ediz arkada ise diğerleri oturmuştu.

"Komutanım daha iyisiniz değil mi " diyen Yiğit'e gülümseyerek baktım.

"Daha iyiyim " deyip esnedim. Kaç gün uyumuştum ama hala üstümde ki yorgunluğu atamamıştım üstümden.

"Eve gidince uyursun odamda " deyince kafamla onayladım. 

Evin önüne geldiğimizde hızla inip korkar adımlarla yürüdüm. Kim bilir Bahar teyze ne kadar merak etmişti. Afra zaten ayrı bir şeydi. Hamile olmasa pek takmazdım ama hormonları ayrı bir kişi yapmıştı arkadaşımı .

Hala üstümde ki kamuflajı çıkarmamıştım. Neyse Ediz'in kıyafetlerini giyerdim bende. Kapıyı çalınca hızla açılan kapıdan bir adet hormonlu arkadaş üstüme atladı.

"Kızım yavaş ya " desem de o kadar sıkı sarılmıştı ki bırakmıyordu. Hıçkırarak ağlamaya başlayınca içeriden canım eniştem gelip benden ayırmıştı.

"Rahat bırak hayatım kızı nefes alsın " 

"Almasın bana ne ben ne kadar merak ettim biliyor musun onu kızım da çok üzüldü " deyip dudak büzünce iki yanağından da öptüm.

"Alışman lazım ama " deyip göz kırptım. İçeriye daha adım atamadan bu sefer Bahar teyze ağlayarak sarılmıştı.

"Yeter da biraz dinlenmek benim de hakkım ama " sitem ettim.

"Korkutma artık kızım bizi hadi yemeğe acıkmıştır benim kızım kim bilir ne kadar açsın ben bilirim hissediyorum annelik iç güdüsü " diye diye beni sofraya oturtup ağzıma yemek tıkmaya başlamıştı. Tim yerlerine oturmuş yemekten başlarını kaldırmıyorlardı.

Bahar teyze bana türlü türlü yemekler yedirmiş doyduğum halde doymamış sındır sen deyip biraz daha yedirmişti. Yedim değil yedirdi çünkü elim yokmuş gibi elleriyle beslemişti beni.

"Bahar teyze bak herkes kalktı bir biz kalktık. Ben üstümü değiştireyim. Sonra salona geleyim ha olur mu sultanım" dediğimde dudak büzse de olumsuz bir şey demedi. Hemen Ediz in kazaklarından birini giyip altıma ise bir eşofman altı giydim. Oh be rahatlamıştım. Salona geçip tekli koltuğa oturdum.

Salonda sadece Ediz ve Bahar teyze vardı.

"Diğerleri nerede."

"Herkes evlerine dağıldı sabah erkenden karargaha gideceğiz bir yardım operasyonu olacak ona katılacağız" dediğimde beni onayladı.

"Ben içerideyim çocuklar bir şey lazım olursa beni çağırırsınız " dediğinde ikimizde başımızla onayladık.

"Tamam anne iyi geceler"

Bahar teyze salondan çıktığında kafamı kanepeye yasladım.

"Gökçe" 

"Hıhhh"

"Eskiyi özlüyor musun bazen " diye sorunca güldüm.

"En çok seninle Bahar teyzeyi delirttiğimiz zamanları özlüyorum o sıra babam da yanımdaydı. Herkes vardı. Sonra zaten büyüdük" 

"Hatırlıyor musun" 

" Neyi"

"Hani annem bir haftalığına köye gitmişti de babam ikimize bakmak zorunda kalmıştı bakıcıyı kaçırdığımız için" dediğinde dudaklarımdan firar eden kıkırtıya mani olmadım.

"Onu bunu bırak sen karargaha ilk gittiğimiz günü hatırlıyor musun"

14 YIL ÖNCE

"Ediz emin misin buradan gidildiğine "

"Eminim dedim ya güven sen kardeşine " deyip kolumdan çekip bir sokağa çekti beni. 

Bir süre yürüdükten sonra karargah çok uzaktan gözüküyordu. 

"Gördüm gördüm bak orada Ediz haklıymışsın " dediğimde bana bilmişcesine bir bakış atıp kolunu omzuma atıp yürümeye devam ettik.

"Tabi kızım ben sana ne dedim bana güven bak güvenini boşa çıkartmadım"

"Ediz hadi karargahı bulduk ama nasıl içeri gireceğiz Tuna amcasız giremeyiz ki " dediğimde o da bunu düşünmemiş olacak ki bir süre bekledi.

"Ya ben bunu düşünmemiştim ama " deyip sinirle ayağıyla taşa vurdu.

"Tamam sakin ol " deyip yanına gidip sarıldım.

"Hadi biraz daha yaklaşalım sonra bakarız sorunumuza " deyip göz kırptım.

Artık karargaha çok yaklaşmış bir ağacın arkasına saklanmıştık. Bir araba karargaha doğru gidiyordu. Girişte askerler arabayı durdurunca aklıma gelen fikir ile hemen Ediz'in elini tuttuğum gibi koşmaya başladım. Hızlı olmalıydım.

Kamyonun arkasına geldiğimizde Ediz ne yapacağımızı anlayınca ilk bana yardım edip kamyonun arkasına geçtim. Sonra Ediz de gelince kasaların arkalarına saklandık. İki askerin kamyonu arayacaklarını bildiğim için ortalardan bir kasanın içine girip üstümüzü örtüyle kapattım. Adım sesleri gelince kendimi gülmemek için zor tutuyordum.

Ediz tam hapşuracağı sırada burnunu hızla tutup hapşurmasına engel oldum.

Adım sesleri kesilip motorun çalışma sesi gelince sevinçle Ediz'e sarıldım.

"Çak bakalım" deyip bir de ellerimizi çaktık mı bizden keyiflisi yoktu şu an da.

"Bahar teyze yokluğumuzu fark eder mi sence"

"Kızım nasıl fark etsin yatağa yastık koyduk ya akıllım"

"Ediz ya içine bakarsa"

"İşte o zaman annem uzun bir süre ceza verir bize ama değer değil mi "

"Bilmiyorum ki içeri girince ne olacak ki zaten Tuna amca bizi istediğimiz zaman getiriyordu." dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.

"Ama babam bize silah odasını hiç götürmedi dimi balım biz de orayı görüp tekrar dışarı çıkacağız sonra hop eve annem fark etmez bile" dediğine inanarak güldüm,

Araba durunca gizlice dışarı baktım. Adamlar kasaları almak için gelmeden inip yemekhaneye girdik.

Yemekhaneden çıktıktan sonra koridorda saf saf bakakalmıştık.

"Şimdi ne yapacağız peki "diyen Ediz e omuz silktim. 

"Bu taraftan gidelim bence"dedim.

"Hayır ya bence aşağı gitmeliyiz" 

"Yukarı" dedim sesimi yükselterek.

"Aşağı"

"Yukarı"

"Aşağı" 

"Yukarı"

"Aşağı"

Seslerimiz oldukça yükselince etraftan geçen askerler bize bakıyordu.

"Ediz hepsi senin suçun herkes bize bakıyor şimdi ne yapacağız"

"Bilmiyorum ki" 

Yanımıza gelen erkek asker ile ne yapacağımıza iyice şaşırmıştık.

"İyi günler çocuklar"

"İyi günler asker abi"dediğimde bana gülerek yanağımdan makas aldı.  Ben utanmıştım. 

"Hop sen kimin kardeşine dokunuyorsun bakayım" deyip asker abiye doğru yürüyünce kolundan tutup olayı kapatmak için gülmeye başladım.

"Tamam koçum sakin ol yanlış anladın sen beni ben sadece sevimli bulduğum için yanağından makas aldım. " diye Ediz'i sakinleştirmek için açıklama yaptı.

"Ayağına denk al bir daha görmeyeyim " diye biraz da ağır abi tavırları yaptı.

"Söyleyin bakalım siz buraya nasıl girdiniz " deyince ikimizde aynı anda birbirimize baktık.

"Biz kimseyiz" diye telaşla bağıran Ediz'e salak bakışları attım. Asker abi kahkahalar ile gülmeye başlayınca eğilmiş vaziyette olan asker abiyi Ediz ile birlikte itip hemen odaya girdik. Koşarken asker abiden içimden özür diliyordum.

Biliyordum bizi bırakmayacaktı. 

"Senin sayende kurtulduk Gökçe aferin sana "deyip saçlarımı karıştırdı.

"Yapma Ediz ya" deyip Ediz'den kurtuldum.

Etrafı incelediğimde bir sürü silahı görünce sevinç çığlıkları attım.

"Ediz bak silahlarla dolu bir odadayız"

"Görüyorum "

Hayranlıkla silahlara bakıyorduk. Bir tanesine dokunduğumda o kadar hoşuma gitmişti ki o his silahın benim olmasını istemiş elime almış ama elimde tutamayıp yere düşürmüş ve patlamıştı.

"Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa" 

Korkup Ediz'e sarıldığımda hızla bana sarıldı.

"İyi misin"

"İyi misin"

"Korktum" deyip dudak büzünce daha da sıkı sarıldı.

İçeriye giren askerler ile daha da fazla ağlamaya başladım. İstesem de kendimi durduramıyordum.

Askerler şaşkınlıkla ağlayan bana ve beni susturmaya çalışan Edize bakıyorlardı.

"Ağlama kardeşim ağlama ben yanındayım"

"Çocukların burada işi ne " 

"Hemen çıkarın çocukları buradan " diyen bir asker yanımıza geldi. 

"Hadi dışarı bir daha bu odaya girmek yok anlaşıldı mı şimdi anne yada babanızı bulalım hadi" deyince odadan çıktık.

Asker abiye döndüm.

"Bana babamı bulabilir misin " dediğimde Ediz bana baktı. Belki babamı asker abi getirebilirdi.

"Tabi ki ismi ne" dediğinde sevinçle ellerimi çırptım.

"Bak Ediz sana demiştim. Babam beni bırakmaz demiştim. Asker abi şimdi babamı bulacak "deyip asker abiye döndüm.

"Asker abi babamın ismi babam" deyip otuz iki diş güldüm. Bana garip bir bakış atınca anlamamıştım.

"Gökçe babanı asker abi bulamaz babam bulamadı daha " 

"Tuna amca belki her yere bakmamıştır ama asker abi bakacak değil mi" deyince umutla ona baktım. Yüzü düşen asker abi ye bakakaldım. Neden öyle bakıyordu ki.

"Şey babanı en son ne zaman gördün " deyince gözlerim doldu.

"Yaz tatili öncesinde gitti. Sonra asker abiler ile abim babam gitti dedi ama sen onu bulacağını söyledin. Babam gelince kızacağım ona bir daha beni bırakmasın diye biraz trip atıcağım ama sonra affedeceğim" dediğim de yüzü donuklaşmıştı.

"Ben sizi en iyisi komutanın odasına götüreyim "

"Tamam ama babamı bulacaksın tamam mı bana öyle dedin" 

"Gökçe sana ne dedim ben yok artık"

"Benim babam gelecek tamam mı niye öyle söylüyorsun ki "

"Gerçekler bunlar sonra daha da üzülme diye söylüyorum."

"Hayır asker abi bana babamı bulacağını söyledi tamam mı seninle artık oynamayacağım Ediz bir daha benimle konuşma tamam mı " diye avazım çıktığım kadar bağırdım.

"Sakin ol Gökçe"

"BABAM GELECEK TAMAM MI SENİN BABAN YANINDA BENİMDE BABAM GELECEK YANIMA" bir an Ediz'in dediklerini kafamda tartınca ağlamaya başladım. 

Tuna amca şaşkınlıkla bir bana bir Ediz'e bakarken ben hala ağlıyordum. Bugün ne kadar da ağlamıştım.

"Tuna amca " deyip bir umut ona doğru koştum. 

"Güzelim neden ağlıyorsun "

"Ediz bana dedi ki baban bir daha gelmeyecek ama asker abi babamı bulabilirmiş " dediğinde Tuna amca asker abiye baktı.

"Dimi asker abi" 

"Şey komutanım ben"

"Tamam gidebilirsin "

"Biliyorum babam gelmeyecek en azından herkes böyle söylüyor ama ben babamı çok özledim."deyince Tuna amca gülmeye çalışarak bana baktı. Ediz yanımıza geldi.

"Sen babanı özlediğinde ne yapacaksın biliyor musun " deyince umutla Tuna amcaya baktım.

"Nasıl "

"Gözlerini kapatıp babanı hayal et. Sonra baban ile istediğin her şeyi yap "

"İşe yarıyor mu "

"Ben  de işe yarıyor. Hem annen sizi çok merak etmiş. Hatta ağlamış biliyor musunuz" deyince ikimizde üzgünce Tuna amcaya baktık.

"Çok kızmış mı bize"

"Hayır ama sizin için endişelenmiş "

"Biz sadece silahlara bakmak istemiştik" dedim.

"Tamam bu kadar eğlence yeter o zaman " deyince kafamızla onaylayıp arabaya binmiştik.

ŞİMDİKİ ZAMAN

"Eğlenceli başlayıp biraz hüzünlü bitmiş bir anı" diyen Ediz'e baktım.

"Ne yapacaksın benim ağlamalı hallerime alışman lazımdı o zamana kadar"  deyip güldük.

"Gel bakayım yanıma beraber yatmayalı çok uzun oldu" deyince kalkıp koltuktaki yerimi aldım. Beni kolunun altına alınca gözlerimi kapatıp yerimde yerleştim.

"Ohh kebap rahat mısın hanım efendi." dediğinde uykulu mırıltılar çıkardım. Saçlarıma konan bir buse ile gülümseyip uykuya daldım. 

////////////////////////




Seguir leyendo

También te gustarán

1.2M 107K 44
~Bu kitap tüm zorluklara inat aşkından vazgeçmeyip aşkı için savaşanlara ithaf edilmiştir.~ -------------------------- "Aşk mıdır beni,sana bu kadar...
44.9M 2M 84
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
180K 843 6
!!! KİTAPTA BOLCA SMUT BULUNUR !!!
1.9M 53.3K 87
sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı..