AŞK-I KIYAMET ( Pandemi boyun...

By busramarsel

673K 19.9K 1.3K

Ne beyazın içinde var olan siyahın Ne de siyahın içinde kaybolan beyazın hikayesi Kıyametin içinde ki aşkın v... More

AŞK-I KIYAMET
İÇİMDEKİ SÜRTÜK
PİŞMANLIK
AŞK
ACI
HAYAL KIRIKLIĞI
ENDİŞE
İSYAN
BAŞIM DÖNÜYOR
RÜYA
AŞK-I KIYAMET
MASAL-İTİRAF
DÜĞÜN-CENAZE
ÖLÜM
BEN HAYATIN MAĞLUBUYUM
YAZGI
YENİ HAYAT
UNUTAMA BENİ
KISKANÇLIK
AŞK NE DEMEK?
AŞKSIZ PRENS
KADER
MESELE
SÜRPRİZ
TUZAK
SEVE SEVE
YATAĞIN SOĞUK TARAFI
MUCİZE
TEKLİF
DOĞUM
ZAMAN
KABUS
ADINI SEN KOY
KELEPÇE
ŞİKAYETİM VAR
CEZA
BEKLEYİŞ
UMUT
KARAR
ADI AŞK OLSUN
İKİ YABANCI
HATA
İKİNCİ BAHAR
MERAK
KAYIP
CENAZE
GÖÇEBE
GÖNLÜM GÖÇEBE
SEN EŞİTTİR BEN
SEVMEK
O'NA
KÖR KUYU
ŞANS
HER SON BİR BAŞLANGIÇ
BAŞLANGIÇ
Dipnot
DUYURU
Aşkk
Cenaze Part:4
Göçebe
Gönlüm Göçebe
Sen = Ben
Sevmek
O'na
Kör kuyu
Şans
Final Part:1 Sonunda
Final Part:2 Veda
Final Part :3 Her son bir başlangıç
SPOİLER
Yazarınızdan son Rica
Yeniden başlasın...(Spoiler)
AÇIKLAMA
Yazarınızdan Sevgilerle
Duyduk Duymadık Demeyin...
Duyduk Duymadık Demeyin
YARIŞMA BAŞLADI
CNR Expo İstanbul Kitap Fuarı
YARIŞMA BAŞLIYOR

LA CUMPARSİTA

5.4K 200 12
By busramarsel

5 Ay sonra

Allah'ım düğüne sadece üç gün kalmıştı ve ben gelinliğin içine giremiyordum. Yaşadığım düğün stresinden dolayı çikolataları gizli saklı götürürsem fil gibi olurum tabi ki...

Çırağan sarayında yapılacak düğün için her şey hazırdı. Ben dışında. Kalbim bedenimin dışında bir yerlerde atıyorken, beynim kontrolümden çıkmış, salak saçma düşüncelerle avunuyordu. Kazasız belasız şu düğün bir tamamlansa yemin ediyorum deve kesecektim hani, o kadar söylüyordum. Bu arada Azra'yı görmeniz lazımdı. Abim artık onu minik hipopatamım diye seviyordu. O kadar çok yiyor ve öyle iştahla yiyordu ki ilk dört ay kustuklarının acısını çıkarıyordu sanırım. Gerçi bedeninde her an senin iliğini kemiğini sömürmekle meşgul olan iki tane canavar varken, yemek yemesinden daha tatlı ne olabilir ki? Gelelim bana, düğüne üç gün kalmıştı ve benim iki kilo fazlam vardı. Cengiz defile haftasındaydı ve ona gelinliğe tadilat yap demek, küfür etmekle aynı şeydi...

Üç gün boyunca hiçbir şey yemesem bu gelinliğe sığmayı başarabilir miydim acaba?

***

Çırağan sarayında yapacağımız düğün için her şey hazırdı. Davetiyeler dağıtılmış ve yerlerine ulaşmıştı. Basına kapalı yapacağımız düğün için sürekli telefonlar yağıyordu. Beni bu kadar mutlu etmeyi, en önemlisi beni âşık etmeyi başarabilen aşkım için ne yapsam azdı. Düğünde tango yapmaları için Roberto Herrera ve Silvana Capra çiftiyle anlaşmıştım. Nisa'nın bundan haberi yoktu ve sanırım onları gördüğünde sevinçten çıldıracaktı. Son bir aydır onların La Cumparsita eşliğindeki tango gösterilerini izliyor evde beraber çalışıyorduk. O her izleyişinde iç çekiyor ve onlara ne kadar hayran olduğunu tekrar edip duruyordu. Hoş onları ikna etmem pek kolay olmamıştı ama aşkım için gerekirse dağları bile delerdim. O her şeyin en iyisine layıktı. Bu arada artık heyecanıma engel olamıyordum. Nisa'ya çaktırmadan bir check-up yaptırmıştım. Allah'tan tüm sonuçlar temiz çıkmıştı. Hatta kalbim artık eskisinden bile daha sağlıklıymış. Düğün günü bir sürprizle karşılaşmak istemeyiz değil mi?

***

Kız kardeşimin düğününde eniştemin nikâh şahidi olmak oldukça ilginç olacaktı. Gerçi Nisa da şahidi olarak sevgili yengesi Azra'yı seçmişti. Ah minik hipopatamım! Bir taraftan yemek yerken bir taraftan da düğün günü şahit koltuğuna sığamamaktan korkuyordu. Çılgın ve deli sevgilimi geçen gün orta sehpanın üzerinde dans ederken yakalamıştım. Bir taraftan Kenan Doğulu'nun Shake it up şarkısını söylüyor bir taraftan da dans ediyordu. Ne yaptığını sorduğumda Klasik müzik dinleyip çocukları sıkıcı bir hale getirmektense hareketli şarkılar dinleyip dans ederek birer fırlama yetiştirmeye çalıştığını söylemiş, benimse o an gülmekten karnıma ağrılar girmişti. Doktorumuz bir iki hafta sonra bebekleri sezeryanla alacağını söylediğinden beri bana çaktırmadan odaya girip sessiz sessiz ağlıyor ve kendi kendine konuşuyordu. Bütün korkusu iyi bir anne olamamaktı. Oysa benim gözümde dünyanın en güzel ve en iyi annesiydi o. Ateş ve Su'yun varlıklarını öğrendiğinden beri çocuk gelişimi, eğitimi ve psikolojisi hakkında okumadığı kitap ve gitmediği kurs kalmamıştı. Bir de üç gün sonraki düğünü atlatıp da bizimkileri balayına göndermeyi bir başarabilsek bir sürü çocuk sevindirecektim...

Yahu ben kendi düğünlerimde bu kadar strese girmemiştim...

***

Of ya of ki ne of! Ben bu elbiseye de sığamıyordum. Ne güzel sürprizdi ama nikaha üç gün vardı ve daha önceden alacağım kiloyu hesap ederek diktirdiğim elbiseye yine de sığamıyordum. Ha ha ha! Bir de bu halimle şarkı söyleyecektim düğünde, hah!

Allah'ım ben ne işlere kalkışmıştım böyle? Ben kim şahit olmak kim? Ya da ben kim sürpriz yapıp şarkı söylemek kim? Elli bir kilo ile hamile kalan ben bebeklerin iki tane olması ve lanet olasıca boğazıma hâkim olamayışım sebebiyle tam seksen beş kilo oluvermiştim. Arda'nın dediği kadar vardı hani. Dışarıdan bakıldığında minik bir hipopotama, yani su aygırına benziyordum. Ateş ve Su hayırlısıyla dünyaya bir gelse hamam, sauna ve masaj üçlüsüyle en azından kiloların bir kısmını verebilirim diye ümit ediyordum. Ya ben nasıl bir anneydim? Çocuklarımı nasıl yetiştireceğimi değil de vereceğim kiloları düşünüyordum. Karnım yine acıkmıştı iyi mi? Şuralarda bir yerlerde Arda'dan sakladığım twixlerim olacaktı. ''Çikolatamı gören var mı?''

***

Elle tutulmaz gözle görülmez bir şey diye tanımlarsak aşkı, o zaman yaşanan somut acılar, güzellikler neyin nesiydi? Tek başına aşkı tanımlamak ya da her şeyden soyutlamak mümkün müydü? Hayır elbette! Ama şu da vardı ki; aşk artık plastik gibi suni ve yapay bir şeydi günümüzde... Her ne kadar farkında olmasak da, dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş, aşkın etrafını da sarmış ve sarmalamıştı... Aşk aslında hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdi! Ve bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği belli değildi. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirdiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdı. Bu yüzden Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek bile yoktu. Çünkü Sevdiğiniz zaman akan sular dururdu! Küçücük bir çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilirdi, çünkü aşkın dili "tek"ti. Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer, aşkın sırrını da çözebilirdik belki. Ama o zaman aşkın insanı alıp götüren o büyüsü de tamamen kaybolmaz mıydı?

Adı Aşktı bunun.

Zamanlaması yoktu...

Aşk olabilmesi için iki kişinin de aynı anda aynı şeyi hissetmesi gerekmiyordu.


Azra'nın kollarını açıp hayatına son vermeye kalktığı gün, Aşk imdadına yetişip sarmalayıvermişti onu. Yaşadığı acı tecrübenin yaralarını aşkı sayesinde sarmış, yine aynı aşkı için patlayan silahın önüne atmıştı bedenini. Aşkına ulaşabilmek için uyuduğu uykudan uyanmış, yine aynı aşk için aşklarının meyvelerine hayatını adamıştı.

Arda ilk defa sekiz yaşındayken aşkla tanışmış ve ona olan inancını hiç kaybetmemişti. Aşkına sahip olabilmek için tepeden tırnağa kendini değiştirmiş ondan hiç vazgeçmemiş ve peşinden gitmişti. Tam kaybetmek üzereyken aşkını, kader ağlarını örmüş ve kollarına bırakmıştı Azra'yı. Aşkı onun hayatını kurtarırken o onu uyandırabilmek için sıkı sıkı tutunmuştu Aşkına... Şimdi ise aşk mucizelerini konuşturarak ona Ateş ve Su 'yu hediye etmişti.

Efe kendini dinlemeye gittiği bir kaçamak anda yakalanmıştı Aşk'a. Azra onun hayatını kurtarmış o ne olduğunu bile anlamadan aşkın esiri olmuştu. Aşkını korumak için hata yapmış tam onu kaybetmek üzereyken kader yine ağlarını örmüş Azrail'e verdiği selam sayesinde tekrar aşkının kollarında bulmuştu kendisini...

Nisa ise defalarca Aşkın oyuncağı olmuş aldatılmış, Aşktan nefret ettiğini düşündüğü bir anda tamda eski aşkından aldığı intikam sonrası kendini karanlık bir ormanın derinliklerinde bulmuştu. Ardında da tüm benliğini gelecekteki aşkının kollarına bırakmıştı... Aşkın zamanı ve mekânı yoktu. Kimi can evinden vuracağına aşk karar veriyordu...


Düğün Günü

Azra ve Arda gelin ve damatla beraber onlara ayrılan odada koyu bir sohbete dalmışlardı. Geçmişten günümüze yaptıkları yolculukta ne çok şey yaşadıklarının farkına varmışlardı Atlattıkları onca badireye rağmen bugün dimdik ayakta, sevdikleri insanların yanlarında olmasının haklı gururunu yaşıyorlardı. Düğünün başlamasına sayılı dakikalar kalmışken bütün davetliler salonda yerlerini almıştı. Görevli odanın kapısını tıklatıp hazır olmalarını söylediğinde hepsi heyecandan şaşkınlıkla açılmış gözlerle birbirlerine bakıyorlardı. Nisa, Arda'nın kollarındaki yerini almış, kırmızı halının sonundaki aşkı Efe'ye doğru yürümek için hazır bekliyordu. Üzerindeki gelinlikle bir kuğu misali süzülerek ilk aşkı, abisi Arda'nın kollarından, son aşkı Efe'nin kollarına bırakmıştı kendisini. Arda ise Efe'nin yanında onu bekleyen biricik aşkı Azra'yı kollarına almış orkestranın çaldığı, "La cumpersita" ile müziğin akışına bırakmıştı her şeyi. Aslında pistin ortasında iki gelin ve iki damat süzülüyordu. Yapılan ışık gösterileriyle onların dansına Roberto Herrera ve Silvana Capra da katılmış tepelerinden düşen gül yapraklarıyla Tango şovu başlamıştı. İlk danslar bittiğinde kahramanlarımız alkışlar eşliğinde nikah masasındaki yerlerini aldılar. Belediye başkanı eline aldığı mikrofonla ilk olarak Efe'ye yöneldi;

"Siz Efe Yazgan, hastalıkta, sağlıkta, iyi ve kötü günde, bir ömür boyu Nisa Deman'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?

"Hay..." daha Efe kelimesini tamamlayamamıştı ki, salonda uğultular kopmuştu. Efe mikrofonu eline alıp ayağa kalkarak;

"Hayırlısıyla Evet!" diye haykırdı. Belediye başkanı Nisa'ya döndü, soruları tekrarladı;

"Siz Nisa Deman, hastalıkta, sağlıkta, iyi ve kötü günde bir ömür boyu Efe Yazgan'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?"

"Son nefesime kadar Evet!" dediğinde salonda alkışlar ve ıslıklar havada uçuşuyordu. Ansızın kalabalığın tüm bu sesini bastıran çığlık sesi yankılandı.

"Arda! Bebekler geliyor!"



Continue Reading

You'll Also Like

513K 23.2K 35
Suskun şehir Amed. Yıkık kentin masalı. Acıların feryat olup yürek yaktığı şehir. Güneşin kızıllığa kanla büründüğü. Acının çiçek olup büyüdüğü. Ye...
289K 18.4K 47
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel
617 298 7
Çok sevdiğim bir hikaye...
2.4M 106K 71
Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her ne kadar ondan uzakta yaşamış olsa da Hav...