İSTİSNA

By bacimixss

552K 23.4K 281

"Toprak!" At bir anda telaşlandığında tutunduğum yer ellerim arasından kaydı. *** "Hayır!" Nefes nefese başım... More

İstisna-1
İstisna-2
İstisna-3
İstisna-4
İstisna-5
İstisna-6
İstisna-7
İstisna-8
İstisna-9
İstisna-10
İstisna-11
İstisna-12
İstisna-13
İstisna-14
İstisna-15
İstisna-16
İstisna-17
İstisna-18
İstisna-19
İstisna-20
İstisna-21
İstisna-22
İstisna-23
İstisna-24
İstisna-25
İstisna-26
İstisna-27
İstisna-28
İstisna-29
İstisna-30
İstisna-Sezon Finali
~Kaçma Benden 2~
~Kaçma Benden 3~
İstisna~2.Sezon
İstisna-32
~KARAKTERLER~
İstisna-34
İstisna-35
İstisna-36
İstisna-37
İstisna-38
İstisna-39
İstisna- 40
İstisna-41
İstisna-42
İstisna-43
İstisna-44
İstisna-45
İstisna-46
İstisna-47
İstisna-48
İstisna-49
İstisna-Final

İstisna-33

8.4K 350 0
By bacimixss

Mete...

"Hayatım? Hadi sana gidelim!" Kolumu silkeleyerek vücudunu koluma yaslayan kızdan kurtardım. Ne demişti o bana? Evine mi gidelim? Oldu canım! Aslında bana değil de ona gitmeyi teklif etseydi balıklama atlardım teklifine, güzel kızdı doğrusu, ama ya bana gitmek? Yo yo! Yarın sabah başıma gelecekleri çok iyi biliyordum ben. O yüzden bu teklifi asla kabul edemezdim.

"Başka zaman güzelim." Kızdan uzaklaşıp bara yöneldim. Barmene siparişimi verip bara yaslanarak siparişimi beklemeye başladım. Barmen diğer müşterilerle ilgilenmekten benim siparişime geçememişti daha, o yüzden ben de hemen dibimde tartışan iki kişiye kulak kabarttım.

"Bitti diyorum Ahmet, neden anlamıyorsun?"

"Senden sadece bir şans daha istiyorum bebeğim. Biliyorum hatalıyım ama... Allah belamı versin bir daha yapmam. Sarhoştum, hatırlamıyorum bile. Bir gün sonra Gülçini gördüğümde hatırladım bir gece önce onu öptüğümü. Hem zaten nasıl öpmüşüm ki ben o kızı? Hayatım bak-" Bir kere adamın gözü dışarda. Şu tipe bak, şu özür dilerken ağzını yaya yaya konuşuşuna bak. Tabi ki yeniden yapacak! Yeniden başkalarını öpecek, öpmekten çok daha ileriye gidecek hatta!

"Bu kadar basit mi yani? Bir özürle çözülecek mi sorun? Neden hep böyle oluyor Ahmet? Her defasında... her defasında özür dileyerek hatalarını-"

"Hatalarım? Sen çok mu mükemmelsin sanki?" Yuhh! Böyle özür dileme mi olur kardeşim? "O kadar soğuksun ki! Biz gerçekten sevgili miydik Cemre? Ben pek fark edemedim de."

"Ne demek bu şimdi?" Ahmet denen herif kıza doğru bir adım attığında arkadan güzel bir şeye benzeyen kız bir adım geri gitti ve bana çarptı. Neye tosladığını görmek için ardına döneceği sırada Ahmet yeniden konuşmaya başladı. "İste bundan bahsediyorum Cemre. Ne zaman sana yaklaşmaya çalışsam kaçıyorsun. Elini tutacağımda bile korkuyorum herkesin içinde tuhaf bir tepki vermenden. Gerçekten sevgili miydik de şimdi her şey bitti diyorsun? Bir öpücük için, öyle mi? Tek suçlu ben miyim yani? Senin hiç mi kabahatin yok? Tamam bitsin! Oh omuzlarımdan büyük bir yük kalktı! Neden şimdiye kadar seni çektiysem zaten!" Ahmet bize sırtını dönüp, kıza aslında ama ben de kızın ardında olduğuma göre.. tamam be sustum, bar kapısına yöneldiğinde önümdeki kız iç çekerek kendini bar taburesine attı. Yüzünü bara doğru çevirdiğindeyse neredeyse dibine girmiş beni gördü. Aslında o benim dibime girmişti ama bundan habersiz kız beni gördüğünde korkarak bedenini geriye doğru çekti.

"Ne oluyor be?" Arkamdan çoktan barmenin bara bıraktığı içkimi aldım ve dudaklarıma götürürken mırıldandım.

"Çok fena yardırdı ama. Doluymuş sana."

"Bizi mi dinledin sen?" Omuzlarımı silktim.

"Bu tarz mekanlar ayrılık konuşması yapmak için pek de uygun bir yer değil güzelim." Ardından bardağımı ona doğru uzattım. "İster misin?" Birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra bardağı elimden aldı ve dudaklarına götürdü.

***

"Sanki ona kaldım ben! Elimi sallasam ellisi be! Bir de neymiş neymiş, soğuk! Ben? Ben soğuk? Oldu canım! Hayır sen bana o güveni veremediysen ben ne yapayım yani? Kucağına mı atlasaydım anlamadım ki? Söylesene kim haklı? O mu, ben mi?" Kız yüzünü önüme doğu uzattığında gözünün önüne gelen saçını kulağının ardına ittirdim ve gülümseyerek cevapladım.

"Tabi ki sen haklısın güzelim! Ah bu erkekler! Akılları hep başka yerde."

"Kesinlikle! Hepsini sıraya dizip hadım edeceksin görecekler günlerini. Pislikler!" Parmaklarımı dudaklarına götürüp bastırdım.

"Evet evet çok haklısın ama biraz sessiz olsan, hı? Attıracaksın şimdi bizi buradan."

"Pardon." Fısıldadığında gülerek anahtarı deliğine sokup kapıyı açtım ve kızı belindeki kolumla içeriye sürükledim. "Aaa yatak!" Yatağı gördüğünde sanki şeker bulmuş küçük bir çocuk gibi o yöne koştu ve kendini yüzüstü yatağa bıraktı.

Odanın kapısını kapattıktan sonra ben de yatağa doğru yürüdüm ve yatağın yanına geldiğimde ellerimi cebime sokarak sordum.

"Eee, güzel kız? Yoksa hemen uyuyacak mısın?" Küfürleri duyar gibiyim? Eee şey... ne be? Saatlerdir sarhoş bir kızı çekiyorum, boşuna mı? Yazık, hem aldatıldı hem de aldatan sevgilisinden tonlarca hakaret yedi. Sararım ben onun yaralarını, fena mı? Boşuna mı geldik otele?

Yüzünü yataktan hafifçe kaldırıp bana baktı.

"Uyumayalım mı?" Yavaşça başımı iki yana sallayarak cevapladım.

"Uyumayalım." Bu sefer dirseklerini yatağa dayayıp yüzünü ellerine yasladı ve dudaklarını büzerek sordu.

"Ne yapacağız öyleyse?" Sağ dizimi yatağa bastırarak ona yan bir şekilde oturdum yatağa.

"Ben biraz birbirimizi tanırdık diyordum." Başını sallayarak doğruldu ve dizlerinin üzerinde bana doğru gelip tam önümde durdu.

"E hadi, tanıyalım öyleyse." Başımı salladım.

"Tanıyalım da..." İşaret parmağımı kotunun kemer yerine soktum. "Rahat mısın sen böyle?" Kaşlarını kardırarak başını eğdi ve kendi üzerine baktı. Ardından yeniden yüzüme baktı. "Neden ki?" Büzdüğü dudaklarına bakarken omuzlarımı silktim.

"Şeyy.. sanki bu kot biraz dar gibi de..." Hem de fazlasıyla dar. Sıkı kalçalarını bir sarışı var- Öhöüm! "Hımm.. bununla rahat edemeyebilirsin diye şey ettim. Çıkarsan mı acaba?" Kemerindeki parmağımla onu biraz kendime çektiğimde dudaklarını dişleyerek başını salladı.

"Haklısın, çıkarayım." Ellerini pantolonunun düğmesine götürdü fakat pantolonunu tutan elimden dolayı beceremeyince ellerini iki yana salladı. "Off ama ben beceremiyorum ki! Yardım etsene." Zevkle.

Parmaklarımı tişörtünün açıkta bıraktığı tenine sürterek pantolonunun düğmesini açtım ve yavaşça pantolonunu dizlerine indirdim. Ellerimi bacaklarının iki yanına yerleştirip hafifçe okşadım gözlerimi beyaz teninden ayırıp gözlerine baktım.

"Hadi çıkar." Mırıldanarak kendini sırt üstü yatağa bıraktığında pantolonunu tamamen bacaklarından sıyırdım ve bacaklarına yanlışlıkla(!) temas ederek üzerine doğru uzandım.

"Çıkardım." Gülümsedi.

"Rahatladım. Şimdi.. ne yapıyoruz?" Dudaklarımı dudaklarına doğru yaklaştırırken fısıldadım.

"Birbirimizi tanıyacağız güzelim." Dudaklarımı temas ettirdiğimde biraz bekledim. Sonuçta erkek arkadaşıyla kavga etmelerinin sebebi de bir nevi buydu. O korkutmamak için en doğrusu işi yavaştan almamdı. Yeterli süre beklediğimi düşünerek dudaklarımı hafif hafif hareket ettirerek onu öpmeye başladım. Altımda hiç hareketsiz yatması içime bir kurt düşürdüğünde geri çekilmeye karar verdim, sızmış falan olabilirdi sonuçta. Ama ben geri çekilemeden dudaklarını araladı ve kollarını boynuma dolayarak dudaklarımız arasındaki benim açtığım mesafeyi hızla kapattı. Bu sefer beni öpen oydu. Ehh! O zaman günah benden gitmişti. Artık onu gerçek Mete Altındeğerle tanıştırmanın zamanı gelmişti.

Vücudumu ona bastırak sert bir şekilde öpmeye başladığımda dudaklarım arasına inleyerek boynumdaki kollarıyla beni kendine biraz daha çekti, sanki mümkünmüş gibi. Bacaklarını belime doladığında onu kırmayarak bir elimi çıplak kalçasına götürdüm ve sert bir şekilde sıktım. Dudaklarından bir inleme deha döküldüğünde dudaklarını bir kere dudaklarım arasında ezdim ve boynuma doğru öpücüklerime ara vermeden yol aldım. Diğer elimi tişörtünün altından içeriye sokmuş henüz gizli olan hazineleri keşfetmeye çalışırken boynuna kısa bir süre sonra morluğa dönüşecek bir ısırık bıraktım, ardından ısırdığım yere öpücükler kondurdum. Biraz daha aşağı inip dişlerimle tişörtünün yakasını aşağıya çektim.

"Şeyy..." Ahh hayır, konuşmasak olmaz mı? Sadece sevişsek? Hı? "Resmi olarak henüz tanışmadık." Kim takar resmiyeti? "Ben Cemre." İç çekerek bedenimi biraz yukarı kaydırdım ve dudaklarına bir öpücük daha bıraktım.

"Ben de Mete." Başını salladı.

"Evet biliyorum. Sen bilmiyorsundur diye söyledim. Şeyy... pek de güzel bir tanışma olmamıştı bizimkisi. Ben öyle saldırmıştım ama-"

"Ne farkeder, şimdi gayet güzel anlaşıyoru-." Dudaklarına eğilirken birkaç saniye durakladım ve kaşlarımı çatarak gözlerine baktım. "Daha önce tanıştık mı biz?"

"Hatırlamıyor musun?" Başımı iki yana salladım. Lütfen daha önce yattığım kızlardan biri olmasın. Lütfen, lütfen!

"Tanıştık." Yanaklarını şişirdi. "Ama hatırlamamam normal. O ara Sibelle yiyişmekle meşguldün." Sibel kim be? Sibe- Bu Sibel Murat Özakmanın Sibel değildir değil mi?

"Cemre?" O geceyi hatırlamaya çalıştım. Biz ne ara tanışmış olabilirdik ki? O gece Berra gelmişti... Berra ve- Gözlerimi büyüterek altımdaki kıza daha çok yaklaştım ve yüzünün her bir noktasını dikkatle inceledim. Hayır. Hayır bu olamaz! Şimdi bu kız... o gün locaya atlayan kız mı? Berranın arkadaşı olan. Bu... imkansız!

Devam edecek...

Continue Reading

You'll Also Like

1.1K 116 11
Bir kurşun, iki kader. Aslında o iki kader çoktan yazılmıştır ve o kurşun o iki kaderi birleştirmek için aracı olur. Midyat'ın acımasız yüzü olan tö...
2.2K 93 27
Hala sana aşık olduğum yaştayım Alper. Şirin'in hala 26 yaşında... İçindeki ateş kül ediyordu Alper'i. Gece gündüz sevdiği kadını aklından çıkarama...
400K 19.8K 87
"Sen, Dünya'yı hak etmeyecek kadar korkak bir adamsın." Ayaz, aniden geriye dönüp Şahin'e bir kafa attı. O yere düşmüş burnunu tutup acılar içinde kı...
15.9K 684 21
"Katili olduğum bu şehirden kaçtım biriyle tanıştım seviyorum dedi inandım mutlu olucaz dedi yine inandım mutluluğum 3 gün sürdü yanlış insana güvenm...