BABA OLMAK +18

Von jeyinep

647K 33.8K 4.8K

Bartu Ekin genç yaşta mesleğinde başarılı bir başkomiserdir. Bir gece, arkadaşlarıyla gelenek hâline getirdik... Mehr

Bölüm 1: Karşılaşma
Bölüm 2: Gerçekler
Bölüm 3: Teşekkür
Bölüm 4: Tehdit ve Kurşun
Bölüm 5: Benim yüzümden
Bölüm 6: Her şey bitti
Bölüm 7: Elis
Bölüm 8: Ejder Meyvesi
Açıklama
Bölüm 9: Engel Değil
Bölüm 10: Rakı Masası
Bölüm 11: Yarım Milyon Dolar
Bölüm 12: Sarhoş
Bölüm 13: İntikam Ateşi
Bölüm 14: Her Şeye Rağmen
Karakterler
Bölüm 15: Hayat ve Mucize
Bölüm 16: Aile ve Minnet
Bölüm 17: Başlangıç
Bölüm 18: Korku
Bölüm 19: Kalbimi Verdim
Bölüm 20: Cezaevi Köşeleri
Bölüm 21: Hayat Kırığı
Bölüm 22: Son Yüzleşme
Bölüm 23: Enkaz
Bölüm 24: Sadece Biz
🦋10K ÖZEL 'ALINTI'🦋
Bölüm 25: Asayiş Berkemal
Bölüm 26: Light Erkek
Bölüm 27: Hayal Kırıklığı
Bölüm 28: Acıtan Uyku
Bölüm 29: Beşiktaş Marşı
Bölüm 30: Yeni Komiser
Bölüm 31: Bir Umut
Bölüm 32: Nazar
Bölüm 33: Nihayet
Bölüm 34: Ölümle Gelen Kurtuluş
Bölüm 35: Yalan Söyleme
Bölüm 36: Acı Veren
Bölüm 37: Kardeşlik
Bölüm 38: Bedel
Bölüm 39: Sonu Yok
Bölüm 41: Mükemmel Adam
Bölüm 42: Miras ve Yardım
Bölüm 43: Görev Başlangıcı: Kılıç Tim'i
Bölüm 44: Görev Anı: Zafer
Bölüm 45: Görev Sonu: Kavuşma 1
Bölüm 46: Görev Sonu: Kavuşma 2
Bölüm 47: Görev Sonu: Kavuşma 3
Bölüm 48: Babam Gibi
Bölüm 49: Aile Gibi
Bölüm 50: Beni Bırakma
Bölüm 51: Kız İsteme ve Söz
Bölüm 52: Sürpriz ve Alışveriş
Bölüm 53: Düğün👰🤵
Bölüm 54: Zevkin Dalgaları
Bölüm 55: Her Kadın Sevilmeye Değer
Bölüm 57: İhtimal
Bölüm 58: Rüya
Bölüm 59: Paramparça
Bölüm 60: Eskiye Dair
Bölüm 61: Uzak Olsun
Bölüm 62: İlahi Adalet
Bölüm 63: Canım Ailem
Bölüm 64: Nakarat
Bölüm 65: Arapsaçı
Bölüm 66: Aile Saadeti
Bölüm 67: Nane
Bölüm 68: Mert
Bölüm 69: Vicdanın Affetsin
Bölüm 70: Beş Kişi
Bölüm 71: İki Oğlan Bir Kız
Bölüm 72: İlk Kelime
Bölüm 73: İlk Adımlar
Bölüm 74: Ekin Ailesi - Birinci Kitap Finali
Özel Bölüm 1: Fatih ve Alev
Özel Bölüm 2: Baba
DUYURU
Bölüm 75: Beraat
Bölüm 76: Yıllar, Yıllar Üstüne
Bölüm 77: Havale
Bölüm 78: Aşkın Kimyası
Bölüm 79: Ne Umduk Ne Bulduk
Alıntı

Bölüm 40: İlk Aşk

6K 372 54
Von jeyinep

Hepinize merhaba sevgili okurlarım!🥳
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir..🙂
Güzel bir bölümle geldim, Bartu sizinle bir sır paylaşacak..🙃
Bekletmeden sizi bölüme alayım.😙
Hatalarım var ise affola.🖐🏻
Oy vermeyi ve isterseniz de yorum yapmayı unutmayın..✨
Keyifli okumalar diliyorum.. 😍

***

"Kolay gelsin." dedi Bartu ve baştan sona camdan olan kapıyı örtüp içeri adımladı.

"Merhaba, hoş geldiniz. Size nasıl yardımcı olabilirim?" dedi kırklarında olan kadın.

Bartu derin bir nefes alıp verdi, "Yüzük alacaktım.." dedi.

Kadın gülümsedi. "Nişan yüzüğü mü? Yoksa?"

Bartu hayır anlamında kafa salladı. "Evlilik teklifi için."

Kadın başıyla onayladı ve cam tezgahın altında duran tüm setleri Bartu'nun önüne koydu. Bartu gördüğü yüzükler ile daha da heyecanlandı ve hepsinde göz gezdirmeye başladı.

"İstediğiniz bir model ya da belirtmek istediğiniz bir fiyat aralığı var mıdır?" diye sordu kadın.

Bartu ise, "Parasının bir önemi yok ve model konusunda da bir bilgim yok.." dedi.

Kadın yeniden gülümsedi. "Fazla heyecanlı görünüyorsunuz.." dedi.

Bartu "Biraz.." dedi ve gülümsedi. Ardından yüzüklere bakmaya devam etti. "Sizin bir öneriniz var mı peki?"

Kadın birkaç tanesine uzandı ve Bartu'nun önüne doğru uzattı.

İlk gösterdiği model çift halkalı, üstünde büyük bir taşı olan bir yüzüktü. "Son aylarda çokça tercih edilen bir model. Fiyatı biraz uçuk ama bu yüzüğe hayır diyecek bir kadın zannetmiyorum.."

Bartu dudak büzdü ve yüzüğü alıp inceledi. Çok abartıydı bu yüzük. Talya daha sade şeylerden hoşlanırdı..

"Böylelerini eleyelim, Taly- yani sevgilim.. Sade şeylerden hoşlanır.."

Kadın yeniden onayladı ve daha sade olanları önünde bırakıp diğerlerini kaldırdı. Bartu, önüne koyulan sette bir yüzüğe kitlendi ve hemen gösterdi.

"Buna bakabilir miyim lütfen?"

Kadın, "Tabii." dedi ve yüzüğü yerinden çıkarıp Bartu'ya uzattı. Bartu aldığı yüzük ile hızlanan kalp atışlarının içinde kayboldu. "İşte bu.." diye mırıldandı. Ardından konuştu. "Bunu almak istiyorum."

Kadın gülümseyerek yüzüğü Bartu'dan aldı. "Standart mı olmalı yoksa bir ölçü verecek misiniz?"

Bartu günler önce Talya'dan izinsiz, fark ettirmeden aldığı yüzüğü cebinden çıkarıp uzattı. "Bu ölçüde lütfen.."

Kadın iki yüzüğü de aldı ve dükkanın içindeki odaya girdi. Kısa süre sonra çıktı. Kırmızı bir kutuyu Bartu'ya uzattı. Bartu gülümsedi ve elinde kutu ve fiş ile kasaya gitti. Yüzüğün parasını ödedikten sonra kuyumcudan çıktı ve arabaya bindi. Elindeki kutuyu torpidoya koyup kemerini taktı. Arabayı çalıştırdı.

"Hele şükür be oğlum.. Kur dengelerini mi düzenledin ne ettin onca zaman?" dedi Fatih. Sıcaktan epey bunalmıştı.. Arabanın klimasını açmayı akıl etse de pek fayda etmiyordu.

Bartu göz devirip güldü. "He Fatih, kuru ben düzenledim içeride." dedi.

Fatih torpidoya uzandı ve kutuyu alıp açtı. Bartu kardeşinden duyduğu ıslık ile sırıttı. Radyoda çalan müzik ile parmakları direksiyonda ritim tutuyordu.

"Kardeşim kaç maaş bu?"

Bartu güldü ve Fatih'in dizine vurdu eliyle. "Parası önemsiz.. Çünkü o her şeye değer.."

"Vayy karrrdeşimmm.. Aşk adamı olmuşsun sen."

"Ben olmadım o yaptı beni böyle.." dedi Bartu ve Talya'ya olan hislerinin yoğunluğu ile gülümsedi. "O kasvetli eve girdiğim zaman artık mutlu olmak istiyorum devrem. Zaten mutluyum ama fena mı olur Elis ile Talya karşılaşa beni kapıda.."

"Senin böyle bir adam olacağını bilmezdim.." dedi Fatih sahte bir hüzünle. "Elimde büyüdün kereta.."

"Sen mi ben mi?" dedi Bartu gülerek. Fatih eliyle kendini gösterdi ve güldüler.

"Şakasız bu akşam teklif ediyorsun yani?"

Bartu gergince, "Yok, birkaç ay sonra falan anca." dedi. "Sezgin Maran'ın vefatının soğumasını beklemek istiyorum. Ne kadar o adamdan haz etmesem de bir ölüm söz konusu ve ben böyle şeylerde hassasım."

Bartu bu teklif için gerçekten ölümün soğumasını ve cenaze olaylarının durulmasını bekleyecekti. Birkaç haftadır yüzük alma heyecanından uyuyamıyordu bile..

Kafa salladı Fatih. "Doğru olanı yapıyorsun kardeşim. Hakkında hayırlısı olsun." Ardından kahkaha attı. "Bir de hayır diyormuş.. Anıra anıra gülerim bak."

Bartu birden Fatih'e baktı. Talya hayır demezdi değil mi? Demezdi.

"Hayra aç lan ağzını düdük! Talya bana hayır demez."

Fatih "Belli mi olur?" dedi ve güldü.

"Burçak'ta göreceğim ben seni. Senin teklifini reddederse o zaman görürsün."

Fatih ellerini açıp dua eder gibi davrandı. "Rabbbbiimmm o günleri göreyim ama red yemeyeyim, kalpten gitmek istemiyorum."

Bartu başını sağa sola sallayıp güldü. Fatih'in evinin önüne geldiklerinde, Fatih arabadan indi ve camdan kardeşine baktı. "Bol şanslar kardeşim.. Üç evetle yoluna devam edersin inşallah.."

Bartu güldü ve, "Üç evet?" dedi.

Fatih, "Talya, Elis ve Nergis anne." dedi ve gülerek içeri kaçtı. Bartu kardeşinin arkasından kahkaha attı ve mırıldandı. "Tabii ki de devam edeceğim." dedi. Ardından rezerve ettiği restorana doğru yol aldı.

Kısa sürede restorana vardı ve hızla inip her şeyi gözden geçirdi.

Plan şuydu; Bartu klasik şekilde Talya ile yemeğe çıkacaktı ve yemekten sonra onu tahta iskeleye götürüp havaifişekler eşliğinde teklifini edecekti. Biliyordu.. Bu fazlasıyla klasikti ama bayılmadan işin içinden çıkabileceği tek yöntem buydu. Hayatında ilk defa bu kadar heyecan yapıyordu ve hissettiği duygular aşırı yoğundu.

Son son menüyü kontrol etti ve şefle konuştuktan sonra servisi kendisinin yapacağını belirtip garson istemediğini söyledi. Yeniden anlaşan ikili tokalaştı ve Bartu emniyete döndü.

İçeri girdiğinde sakin bir emniyet havası karşılanmıştı onu. Belli ki kaossuz bir gündü. Odasına gidip masasında duran dosyalara baktı, incelemeye koyuldu. Düzenlediği dosyaların arasında Kenan Ali'ye ait olanları görünce ayırdı ve kendi imza işlerini hallettikten sonra ayaklandı.

Odasından çıkıp Kenan Ali'nin odasına doğru yürüdü. Koridorda göz gezdirdi. Suzan yerinde yoktu. 'Çaya inmiştir' diye düşündü ve Kenan Ali'nin odasının kapısını çaldı. Kendinden rütbesi düşük bir polis olsa da özel oda özel alan demekti.

"Gir." sesini duyunca içeri girdi. Suzan cama dönmüş şekilde giydiği gömleğin düğmelerini ilikliyordu ve belli etmemeye çalışsada çok belli ediyordu. Bartu kaşlarını çatmadan edemedi.

"Bu-buyurun komiserim." dedi Kenan Ali.

Bartu elindeki dosyaları masaya bıraktı. "Benimkileri arasına karışmış. Getireyim dedim."

Kenan Ali başını salladı. "İyi ettiniz komiserim."

Bartu son olarak Suzan'a baktı ve başlarıyla selamlaştılar. Suzan Kenan Ali'ye yandan bakıp odadan çıktı. Bartu ikisinin arasında bir şeyler olduğunu çoktan anlamıştı. Şimdi ise emin olmuştu.

Kaşıyla kapıyı işaret etti. "İlerleme var galiba."

Kenan Ali bakışlarını kaçırdı ve eliyle ensesini kaşındı. Giydiği tişörtün etek kısımlarına bakmaya başladı. Bartu güldü ve yaklaşıp Kenan Ali'nin başına vurdu hafifçe. "Emniyette yapmayın bari, dangalak!" dedi ve güldü. Ardından arkasında mahçup bir Kenan Ali bırakarak odadan çıktı.

&

Bartu yaptığı kahveyi masaya koydu ve oturdu. Elindeki telefonu masadaki tuzlukla güzelce sabitledikten sonra konuştu.

"Sen çok yorgunsun baksana canım. Sen zahmet etme ben götüreyim bu seferlik aylık kontrolüne, ne dersin?" dedi Bartu.

Elis'in bugün dört aylık kontrolü vardı ve düzenli olarak yapılması gereken testlerin aksatılmaması en iyisiydi. Ama dün annesi ile evi dip köşe temizleyen Talya, bugün hamlandığı için pek hâli yoktu.

"Ama annesiz olur mu ki?" dedi yorgunca.

"Neden olmasın? Hem ben Elis'in babası değil miyim?" dedi Bartu gülümseyerek.

Talya da gülümsedi ve yanında uyuyan kızına bakıp gülümsedi. "Evet." dedi. "Sen onun babasısın."

"Aslında hâlâ değilim." dedi Bartu. Talya anlamaz şekilde bakışlar atarken Bartu yeniden konuştu.

"Yok canım şimdi zaten değilim de, Elis bana baba diyene kadar yarım babayım."

Talya gülümsedi ve saçlarını düzeltti. "Emin ol sana keyifle baba diyecektir.." Anında odağı kayan Bartu ekrana uzun uzun ve soluksuz şekilde bakmaya başladı. Talya'nın saçları, gözleri, dudakları, kaşları.. Bir insan bu kadar aşık olunası olmamalıydı. Bartu son zamanlarda aynadan çok Talya ile karşı karşıya geliyordu. Ve bundan o kadar memnundu ki, birkaç ay sonra tamamen memnun olacaktı..

"Ne düşünüyorsun öyle?" dedi Talya tatlı tatlı.

Bartu iç çekti ve, "Sen hamileliğinde çok güzel ve çok tatlıydın.. Doğumundan sonra bu iki üç beş yedi on katına çıktı. O kadar çok güzelleştin ki.. Baktıkça bakasım geliyor sana.."

Talya kızaran yanakları ile duruşunu düzeltti ve gözlerini odada gezdirdi. Bartu onun bu afallamasına güldü. "Eridin eridin.." dedi gülerken. Talya da güldü ve uyanmaya başlayan kızına baktı.

"Uyanıyor senin fanatik." Hemen kamera açısına Elis'i soktu. Bartu kameraya daha da yaklaştı ve ekran kaydığını ikinci kez açtı.

Elis yeni uyanmanın verdiği sersemlik ile minik ağzıyla esniyordu. Elleri ve kollarını açarak geriniyordu. Dudaklarını minik diliyle ıslattıktan sonra sersem sersem etrafına bakmaya başladı. Annesini nihayet fark edince kocaman gülümsedi ve ellerini göğsüne götürüp kıpırdanmaya başladı. Her şeyi anbean gören Bartu dünyanın en güzel hislerini yaşıyordu.

"Birileri acıkmış.." dedi Bartu.

"Hiç doydu mu ki bir sorsana.." dedi Talya gülerken. Elis'i kucağına aldı ve kameraya doğru yaklaştırdı. Ekranda tanıdık yüzü gören Elis yeniden kıpırdanıp belli belirsiz bir şeyler mırıldanmaya başladı.

"Aşkım benim.." dedi Bartu. "Babasının canı. Çok özledim seni.. Şu güzeller güzeli anneni ikna et de bugün ben kaçırayım seni.."

Elis daha da kıpırdanınca güldüler. "Bu kaçır beni." demek oluyor dedi Bartu gülerken.

"Tamam o zaman. Bizim doktorumuz üç gibi hastanede oluyor. Saat zaten iki. Ben bir emzireyim Elis'i. Sen de gelirsin, olur mu?"

Bartu hevesle kafa salladı. "Tamam güzelim." dedi ve Elis'e baktı. "Cicilerini giy beni bekle prenses, geliyorum."

&

Bartu inmeden Fatih'e baktı. "Hemen geliyorum kardeşim." dedi ve arabada indi. Hemen bahçe kapısından geçti ve zili çaldı. Kısa süre sonra kapıyı kucağında Elis ile Talya açtı. Yüzü gerçekten solgundu.

Bartu kocaman gülümsedi.

"Hoş geldin." dedi Talya. Bartu içeri girdi ve kapıyı örttü. "Hoş bulduk hanımlar." dedi "Nergis anne nerede?"

"Uzandı uyuyor annem.."

"Anladım.." dedi Bartu ve kucağındaki Elis'i aldı. Elis hemen kollarını Bartu'nun boynuna dolayıp minik ağzıyla çenesini ısırmaya başladı. Dişleri çıkmaya yaklaştığı içi kaşınan damarları için, Bartu'nun seyrek sakallı çenesi çok güzel bir çözümdü..

"Yedin yedin.." dedi Talya gülerken. Bartu Talya'ya baktı ve boşta kalan eliyle onu belinden tutup kendine çekti. Elis başını çoktan Bartu'nun omzuna koymuştu..

"Sen de yiyebilirsin." dedi kısık sesle. Talya yanaklarına dolan kan ordusu ile kızarırken gülümsedi. "Mesela öpebilirsin.." Talya daha fazla. kızarmadan kısa şekilde Bartu'yu yanağından öptü. O an Elis'in ağzından güzel bir çığlık duyuldu.

"Kıskanma tamam.." dedi Talya. Ardından Bartu'nun kendini çekti. "Ben sana şeyleri vereyim."

"Neyleri? Elis'i verdin yetmez mi?"

Talya güldü. "Kimliğini falan vereceğim.." dedi ve odaya gitti. Kapı da Elis ile oynayan Bartu odadan dönen Talya ile gülümsedi.

"Bak bu çantada kimliği, mendili ve mızmızlanırsa biberonu var. Süt sağmıştım onu koydum."

"Tamam patron.."

"Dikkatli olun olur mu? Sana güveniyorum."

Bartu gülümsedi ve birden uzanıp Talya'yı dudaklarından öptü. "Merak etme bebeğim.. Gözüm gibi bakacağım.." Talya, Bartu'nun yanağını okşadı ve ardından kızını öptü. "Babaya sahip çık güzel kızım.." Kulağına eğildi. "Bana bütün kadınlara dil çıkar tamam mı?"

Bartu duyduğu şeyle kahkaha attı ve sonra elini ağzına götürüp susturmaya çalıştı kendini. Nergis anne uyanacaktı az daha..

"Hadi bakalım saat üçü geçiyor.. Dikkatle gidin, gelin."

Bartu başını salladı ve Elis'i öptükten sonra dikkatle kapıyı açtı ve evden çıktı. Talya'ya, Elis ile beraber el salladıktan sonra arabaya doğru yürüdüler. Şoför koltuğuna Fatih geçmişti. Bartu, Elis ile arka koltuğa oturdu ve camdan yine el salladılar. Fatih'te Talya'ya el salladıktan sonra oradan uzaklaştılar.

Elis yol boyunca susmadı ve kahkahalarını asla eksik etmedi. Sürekli Bartu'nun yüzünde denk geldiği her yeri ısırmaya çalışıyordu. Attığı sevinç çığlıkları ise sayısızdı..

"Aşkım benim.. Prensesim.." dedi Bartu ve kucağına yatırdığı Elis'i gıdıklamaya başladı. Elis çok hoş ve huzur dolu kahkahalar atıyordu.. "Çabucak büyüdün güzel kızım." dedi Bartu ve Fatih aynadan gördüğü bu ikili ile gülümsedi. Kardeşi çok güzel bir baba olmuştu..

Hastaneye geldiklerinde hemen içeri girdiler ve bekleme salonunda beklemeye başladılar. Fatih kenarda oturmuş Burçak ile konuşuyordu. Bartu da Elis ile oynayıp onun sıkılmasını engelliyordu.

Beraber oynarken bir kadın geldi ve Elis'e bakıp gülümsedi. Bunu fark eden Bartu pekte umursamadı ve kızıyla oynamaya devam etti.

Kısa süre sonra o kadın, "Ne kadar tatlısın sen?" dedi. Sese bakan Bartu nazikçe başını salladı. "Öyledir." dedi. Kadın tam Elis'e dokunacakken Elis çığlık attı ve kollarını Bartu'ya doladı. Bu beni verme demekti..

Bartu sırtını okşadı ve boynundan öptü kızını. "Sakin ol kızım.. Baba seni vermez kimseye."

"Sizin kızınız mı?"

"Evet." dedi Bartu hiç tereddüt etmeden. Elis sanki anlamış gibi şimdi de sevinçten çığlık atıyordu. Kadın bir cümle daha kuracakken doktorun asistanı Elis'in ismini söyledi ve Bartu hemen kalktı. Kadına bir şey demeden odaya yürüdü. İçeri girdi ve boşta kalan eliyle kapıyı kapattı.

"Merhaba Elis Hanım, Bartu Bey.." dedi kadın doktor tebessümle. "Nasılsınız bakalım?"

Bartu, "Merhaba. Keyfimiz yerinde oldukça.." dedi ve gülümsedi. "Kontrolümüz için geldik."

"Çok güzel, şöyle sedyemize alalım bakalım prensese.."

Bartu yavaşça Elis'i sedyeye bıraktı ve yanında durdu. Doktor rutin olan tüm kontrolleri yapmaya başladı ve Elis hiçbir zorluk çıkartmadan etrafa gülücükler saçmaya devam ediyordu. Doktor kontrollerini bitirince kilo ve boy ölçüp kağıda yazdı. Kartı ve kimliği Bartu'ya uzatıp masasına geçti. Bartu dikkatle Elis'in üzerini düzeltti ve tekrar kucağına aldı. Doktorun masasının karşısında duran koltuklara oturdu. Elis de yavaş yavaş oturmaya başladığı için yavaşça dizine aldı. Doktor konuşmaya başladı.

"Bebeğimiz artık dört aylık. Çok güzel ve hızlı bir bağışıklığı var. Yemesinde içmesinde bir problem yok. Miniğimizin gelişimi de çok güzel.. Kas gelişimi ile birlikte ses hassasiyetinin arttığı bu evrede ses çıkartan oyuncaklar bebeğiniz için harika olacaktır. Ancak 4 aylık bebek için daha yumuşak yapıda olan oyuncakları tercih etmek uygundur. Oyun halıları, ses çıkaran ve pelüş oyuncaklar olabilir."

Bartu dikkatle dinledi ve başını salladı.

"Yüksek sesle kahkaha atacaktır, çıkardığı seslerin şiddetini de yükseltebilir. Ardışık sesler çıkarabilir, yüzükoyun pozisyondayken kolları üzerinde vücudunu kaldırabilir. Otururken başını dik tutabilir ve elindeki hemen her şeyi ağzına götürür bu yüzden dikkatli olmalısınız."

Bartu gülümsedi ve Elis'i başından öptü.

"Bu şekilde Bartu Bey, sağlıklı büyümeler diliyorum.."

Bartu ayaklandı ve elini uzatıp tokalaştı. Ardından odadan çıktılar ve onları gören Fatih'te ayaklandı. Gülümsedi.

"Geldi bizim prenses ve babası. Nasıl geçti devrem?"

"Bir problem yok çok şükür, ama bir an önce gidelim arabada sütünü içireyim acıktı."

Fatih hay hay şeklinde başını salladı ve hastaneden çıktılar. Arabaya geçtiler ve çalıştırmadan Bartu Elis'i sütünü içirdi. Karnı doyan Elis çoktan uyuklamaya başlamıştı. Fatih yavaşça çalıştırdığı arabayı sürmeye başladı ve eve geri döndüler. Saat dört buçuk olmuştu. Fatih önden inip Bartu'nun kapısını açtı ve Bartu yavaşça dikkatle arabadan indi. Kucağında mışıl mışıl uyuyan kızı için tüm sesleri kesebilirdi..

Onları kapıda karşılayan Talya gülümsedi ve Bartu'ya yol verdikten sonra peşlerinden gitti. Bartu onu beşiğine yatırdı ve sıkı sıkıya tuttuğu parmağını yavaşça çekti. Odanın kapısını aralık bırakıp salona geçtiler. Talya minnetle Bartu'ya baktı.

"Çok teşekkür ederim." dedi. Bartu gülümsedi ve kartlarla kimliği ona uzattı. Doktor ne dediyse her şeyi anlattı.

"Kısacası kızımız büyüyor.. Onun için her şeyin en işini yapacağız."

Talya birden Bartu'nun boynuna sarıldı. Ne olduğunu anlamaya Bartu sırtını okşadı ve boynundan kokusunu içine çekti.

"Güzelim.." dedi sessizce. "Ne oldu?"

Talya boynundan ayrıldı ve yaşlı gözlerle Bartu'ya baktı. Bartu sıkıntıyla şişirdiği yanakları ile Talya'nın gözyaşlarını sildi. "Ağlamak yok."

"Mutluluktan.." dedi Talya. "Beni mutluluktan ağlatacak kadar çok seviyorsun, kızımı mutluluktan çığlık attıracak kadar çok seviyorsun. Bartu sen bizi çok mutlu ediyorsun.." Talya yavaşça Bartu'nun yüzünü elleri arasına alıp yükseldiği parmak uçlarıyla dudaklarına güzel bir öpücük kondurdu. Ardından sıkıca göğsüne sarıldı. "Sen bizim aşkımızsın.. Sen kızımın ilk aşkı olacak mükemmel bir adamsın.. Mükemmel bir adam.."

Bartu Talya'nın başını defalarca öpüp sırtını okşadı. "Siz benim ilk aşklarımsınız.. Ve sen Talya, " dedi ve Talya'yı omuzlarından tutup gözlerine baktı. "...sen benim ilk aşkımsın."

***

Daha ne demeliyim bu güzel çiftime.. Kafayı yemek üzereyim güzelliklerinden..🤧💘

Umarım sevdiğiniz bir bölüm olmuştur.🥺💜

Hatalarım var ise affola.🖐🏻

Oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim..🍒🤍

Gelecek bölümde görüşmek üzere sevgili okurlarım!🌼🖤

SINIR: 100 Oy🧩

Kendinize iyi bakın!💝

***

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

263K 7K 37
soğuk ve acımasız mafyanın bir kıza aşık olup onu takıntı haline getirmesi ve piskopatlaşması ama bunu kıza yansıtmamaya çalışarak unutulmaz bir aşk...
467K 24.5K 38
Çisil, ailesine bu kadar fazla değer verirken, ona zıt karakterlere sahip yeni ailesine alışabilecek miydi? Onları içinde oldukları o acınası durumda...
18.1K 1.2K 16
salladığı numara bir mafya liderine denk gelirse ve bu mafya lideri onu bırakmak istemezse...
1.3M 52.3K 33
"Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakışları tekrar beni bulmuştu. Yüzünde memnu...