《FİNAL》Eyvah! 17 Yaşındayım (...

By DidemOztepe

687K 72.6K 16K

Hayatınızdan hiç de memnun olmadığınızı düşünün. Çok yanlış yaptığınızı, hem de haddinden fazla çok. Sonra b... More

Tanıtım
Geriye Dönme Isteği
23 Gün
Nefret
22 Gün
Ikilem
At Yarışı
21 Gün
Çünkü Sen Takı Değilsin
Düşünceli Engin
Kavga
20 Gün
Dünyada Ölümden Başkası Yalan
Ya Her Şey..?
Öpücük
Fotoğraf
19 Gün
Kafe
Hikaye Nasıl Ortaya Çıktı?
Trip
18 Gün..
Kıskançlık
17..
Büyük Şok
Gülüşün Kaçtı da Gözüme
16 Gün
Dayak Time
Ayrılık Varsa Ufukta, Debelenmek Ancak Daha Çok Dibe Batmaya Yarar
Masum Bir Öpücük
15 Gün
Çok Konuşan Bir Kubi
Pot Kralı Zeynep
Söylenmeyen Sırlar
14 Gün
Kafası Karışık Bir Zeyno
Bölüm
Gözlüklü Kurtarıcı Prens Terlikli Cadıya Karşı
13 Gün
Kardan Adam
☃️🌞
Ev Kızlarının Sonuncusu
Karabasan
12 Gün
Samara, Zeynep Kuncak
Atarlı 'Zeyno'
Kekocuklar
Gerçekler 'mi?'
Araf'ta
Deli Var
Gel Evet De.. Çay Falan İçeriz
Kubi'ye Sahip Çıkalım, Ya Da Durun, Zeyno Çıkar
Gazoz İsteyen?
10 Gün..
Yeni Normal (Hayır Bölümü Fahrettin KOCA Yazmadı :)
Yeni Arkadaş(!)
9 GÜN
Şiir 🦋
8 Gün
7 Gün
Kâr Zarar Cetveli
Tehdit Öyle Değil Böyle Olur (Sanki?)
6 Gün
Belki de Tek Yaşam Kaynağımız Su Değil, Sevgidir
5 Gün
Iyilik Bulaşıcıdır. Ve Sevgi de
4 Gün
Gerçek Aşk
3 Gün
Çay Bile Bazen Yakar İnsanın Canını
2 Gün
1 Gün
0 Gün
FİNAL

Peki Ya Sonra?

3.9K 572 292
By DidemOztepe

Gözüme sokulan şeye bakıp, gözlerimi devirerek tam tepemde duran Canan'a çevirdim bakışlarımı. Bu neydi böyle yeni yetme aşıklar gibi ya?

"Bu ne?"

"Barışma hediyesi."

"Biz küs değildik." diyerek kafamı biraz geriye doğru çektim. Oturup romantik yemek de yiyelim az daha gel dibime Canan. Böyle biraz uzak kalıyoruz tam öpüşemeyiz gibi.

"Olsun. Ben aldım."

"Çok garip kızsın Canan, çok." dedim kafamı iki yana sallayıp. Böyle birini daha önceden okulda dahi göremediğime emindim. Acaba ileriye geri gitsem onunla arkadaş olmaya devam eder miydim? Ya da önceden görmüştüm de hatirlamiyor olabilir miydim? Başka siniftaydi gerçi, o eve tasinmasam ve de Kubilay ile gorusmesem görsem dahi umurumda olmazdı ki. Unutur giderdim. Zamanında Kubilay da dahil herkesi çok da güzel unutmamış mıydım?

Mecburen kutuyu elime aldım ve açtım. Bu sırada Canan da büyük bir heyecanla yanıma oturmuştu.

"Beğendin mi?"

"Daha görmedim." Ben tekrar göz devirdigim sırada o hâlâ gülümsüyordu.

"Kubilay nerde?"

"Kütüphanede." dedim omuz silkerken.

"Peki sen neden buradasın?"

"E seni bekliyordum dört gözle." Dalga geçtiğimi anladığı an daha çok gülmeye başlamıştı. Vallahi de manyaktı bu kız.

"Gerçekten mi?"

"Tabi ki de hayır." dediğimde tekrar gülmüştü. Deli falan mıydı acaba?

"Biliyor musun, dürüstlüğünden zerre tereddüt etmediğim tek arkadaşım olabilirsin." Yalakalık yapmak için fazla yaşlıyım Canan, hep ondan.

"Öğrenmiş oldum." derken bir yandan da hediye kutusunu açıp içine baktım. "Romantik şiir de yazdın mı? Var mı içinde? Yok dersen darılırım bak."

"Arkadaşlık kolyesi o. Bak, bende de var aynısından." diyerek boynundaki kolyeyi çekiştirdiğinde gözlerimi devirdim.

"Ciddi olamazsın."

"Özel bir şey almak istedim."

"Tamam, teşekkür ederim." dedim, kolyeyi çıkartıp boynuma takarken. Şu sıralar moda olan asker kolyelerindendi. Üzerinde ismim yazıyordu üstelik. Zamanında kendime nasıl olmuş da almamıştım acaba? Moda olan her şey ben demekti ne de olsa?

'Beğendin mi? Yoksa beni kırmamak için mi taktın?" Ona sabit bakışlarla baktığımı görünce "İkisi de beni mutlu eder aslında." dedi omuz silkerek. "Sadece merak ettim."

"Güzel." Sen kimsin Canan? Ve nereden çıktın? Neden hiç tanımıyorum seni? İşte ben de bunları merak ediyorum bak. Hem de deli gibi.

"Kimle aşk tazeliyorsun sen ya?" diyerek yanıma oturup kutuyu incelemeye başlayan Kubilay'a çevirdim bakışlarımı.

"Aşk tazelemek mi?"

"Cafcaflı kutular falan. Gül yaprakları da var mı içinde?"

Canan "Yok. Gül bulamadım yapraklarını yolacak." dediğinde, "Ha, düşündün yani." diyerek ona baktım.

"Yok kız. O kadar da değil. Vallahi." Hepimiz gülerken "Güzellermiş." diyerek boynumdaki kolyeye çevirdi bakışlarını Kubilay.

"Sana da alayım mı? Barışma hediyesi."

"Yok."

"Alma!" Evet, tahmin edildiği üzere ikinci nida bana aitti. Biraz fazla çıkmıştı sesim. O yüzden "Tamam ya. Almam." diyerek susmuştu Canan bir anda. Kıskandığımı düşünmüştü büyük bir ihtimalle. Bense bir kaç saniye gözlerimi kapatıp kendime gelmeyi bekledim. O kunyeler askerler  savaşta öldüğünde dişlerinin arasına konmak içindi aslında. Kolyenin ucundaki künye iki taneydi. Biri askere, biri yakınına. Neden bilmiyorum ama anında bu bilgi gelmişti aklıma saçma sapan bir yerde işte. Kubilay ölürse geriye dönen benin boynundaki kolyede onun künyesinin teki olduğunu hayal ettim bir an için. Evet, tozpembe hayallerim olmayabilirdi de, bu kadar katran karası da biraz fazla değil miydi?

Bir an... Sadece çok küçük bir an düşünmüştüm üstelik bunu. Kaburgalarım kalbime batıyor gibi hissetmeme neden olmayacak kadar küçük bir an. Neden hâlâ nefes aldıkça yanıyordu ki canım? Sadece basit bir düşünceydi. Nerde öğrendiğimi bile hatırlamadığım bir bilgi. Hepsi bu. Hepsi. Sadece bu...

"Sevmem ben kolye."

Canan'a bakıp "Ben de sevmem erkeklerde." dedim.

"Onu anladım canım." derken beklediğimin aksine gülüyordu.

"Fazla çıktı sesim. Kusura bakma."

"İnsanın sesi istediği zaman istediği gibi çıkar. Boş ver gitsin o yüzden." dediğinde hak vermedim değil ona. Acaba ilerde ne olacaktı Canan? Psikiyatriste benzer bir havası vardı. Belki öyle olurdu. Gerçi Kubilay'ın da ne olacağını bilmiyordum henüz. Gerçi onun yaşayıp yaşamayacağını bile bilmiyordum. Ve acı gerçek şuydu ki, tam sekiz gün sonra bu merakım sona erecekti. Ya istediğim gibi sonuclanmazsa hiçbir şey, o zaman ne yapacaktım? Tekrar tekrar başa dönebilecek miydim? Yoksa bu vicdan azabıyla aynı yılları tekrar mı yaşayacaktım? Başaramazsam eğer aynen geri mi dönecektim acaba? Engin'in dizinin dibine, anne babamın yüzüme bakmadığı o günlere. Sahi, ne olacaktı tam olarak 8 gün sonra?

"Daldın gittin."

"Sunumu düşünüyordum."

Kubilay "Aa! Sen ders de mi düşünürdün? Ağlatacaksın şimdi bak beni. Yapma." dediğinde sırıtarak baktım ona.

"Komik şey seni."

"Yalan mı? Başka bir şey düşünüyordun işte." Gülümsedim. Beni bu kadar iyi tanıyor olması çoğu zaman can sıkıcı olabiliyordu. Özellikle sakladığım bunca şey varken. Canan giderken bana dönüp "Ee?" dedi. "Söyleyecek misin?"

"Neyi? Söyleyecek miyim?"

"Ne düşündüğünü."

"Aslında çok tahmin edilebilir değil mi?" diyerek ona bakıp serçe parmağımla onun serçe parmağına dokundum. Anında kıpkırmızı olmuştu kulakları. Ama sen çok tatlısın çocuk. Yapma etme.

"Ama ben yanındayım."

"Olsun. Ben yanımdayken de seni düşünmek istiyorum." dediğimde komple kızarmasına ramak kalmıştı. Biraz daha kızarınca pişmiş tavuk olarak satıp yolumu bulabilirdim. Gerçi onun için geleceğe gitmemiz lazımdı. Bu dönemde çok da para etmezdi tavuk eti. Neyse, yirmi dörtlük ben de günlük öğüt dozunu tamamladığına göre...

"Ya yapma şöyle." diyerek kulağını tuttuğunda kahkaha attım.

"Bir şey yapmıyorum ki. Zorlayan sendin." diyerek omuz silktim. Utanacaksan sormayacaksın yiğidim. "Hem biliyor musun?" diye sordum çaktırmadan ona biraz daha yaklaşıp. Anında farkına varmıştı ama kaçacak yeri de yoktu. "Seni düşünmek çok güzel."

"Seni düşünmek de öyle." dediğinde ona baktım gülümseyerek.

Kafamın içinde Ezginin Günlüğü çalıyordu ona bakarken.

Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey

"Ne?"

"Öyle. Kendi kendime söylemiyorum işte."dedim telaşla karışık.

"Güzeldi." dediğinde gülümsedim. Umarım birlikte dinleriz bu şarkıyı bir gün Kubilay. Fakat artık ümit yetmiyor bana. Ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum kısmında bağıra bağıra birlikte söyleriz istediğimiz şarkıyı. Ben seninle şarkı dinlemeye de razıyım. E zaten sesim de kötü. Gerçi sen bunu bilmiyorsun. Hiç de bilmeyeceksin. Ama ben sana bağıra bağıra şarkı da söylerim herkesin içinde, sen istersen. Zaten ben şarkı söylerken kulaklarını tıkamayacak tek kişi sen olursun bence. Duysan da duymasan da... İstersen kulaklarını tıka be Kubilay. Yeter ki nefes al bir yerlerde.

Alacaksın.

Elimden geleni yapacağım bunun için.

Az kaldı.

Hem de çok az.

Sekiz gün sonra hâlâ nefes alıyor olacaksın.

Bana gülüyor ol, ya da olma. Bir yerlerde birileriyle gülüyor olacaksın. 

Yani...

Umarım...









Kendinden fazla emin, yazarı tanımayan bir Zeyno.

Ayrıca, selam, ben yaşıyorum 🤣

Continue Reading

You'll Also Like

133K 8.1K 65
Peki ya sen içindeki canavarı keşfetmeye hazır mısın ? ... Bir gün gözünüzü okuduğunuz bir romanın içinde kötü karakter olarak açarsanız ne olurdu? B...
574K 17.3K 25
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
73K 6K 22
Çokça para sahibi zengin bir kadın olan Lucia Graham, yaptığı büyük bir yatırımın yararını görünce bunu kutlamak ister fakat hiçbir şey istediği gibi...