-29-

3.5K 212 40
                                    

MÜLTİMEDİA : Kumsal

Annem ısrarla kapımı çalarken ben uyumuş numarası yapmaya devam ediyordum. Neyseki yatmadan önce kapımı kitlemiştim de içeriye giremiyordu. Eğer kapım açık olsaydı onu bunu dinlemez beni omuzladığı gibi Bulut'un yanına uçardı. Ona Bulut'la olan arkadaşımızın bozulduğunu anlatmak gibi bir şeyim vardıysa da o da dün ellerimden uçup gitmişti. Eğer Bulut'u anlatırsam annem Aaron olayını tekrar bir gözden geçirirdi. Tabi bir ihtimal Bulut'la artık arkadaş olmasak da Aaron'la hala arladaş olduğumuza inanabilirdi. Ama şüphe de uyandıradabilirdi. Bu yüzden en iyisi bu yataktan hiç kalkmamaktı. Tabi kalkmak zorunda kalmasam çok hoş olurdu da annemin kapıyı kırmasına az kalmıştı.

"KUMSAL! EŞŞOĞLU EŞŞEK DUYUYORSUN BENİ BİLİYORUM! AÇSANA ŞU KAPIYI!"

Yastığa birkaç kez kafa attım. Ne yapıcam ben ya? Bu iş böyle yürümez. Oflayarak yatakta doğruldum.

"Anne tamam kırma kapımı. Uyandım."
"Çok şükür! Şu kapıyı kitleme nerden çıktı ha Kumsal? Çabuk hazırlan. Bir saate çıkıyoruz."

Hayır anne ya. Kendimi tekrar yatağıma atarken penceremin tıklatıldığını fark ettim. Yatağımdan ayrılıp saçımı başımı umursamadan pencereme ilerledim. Karşımda Aaron'ı görünce ne kadar mutlu olduğumu anlatmama gerek yoktu sanırım. Pencereyi açıp içeri girmesine izin verdim.

"Beni dört gözle beklediğini duydum."

Yalan değildi. Güldüm. Ama sonra aklıma şuanda bulunduğum kötü durum geldi. Somurtup kendimi yine yatağıma attım.

"Annenle birlikte Bulut'u görmeye git."

Gözlerimi kocaman açarak ona baktım.

"Delirmiş olmalısın. Asla gidemem. Beni kovdu bildiğin. Bu eve gelme dedi. Ben annemi de alıp nasıl yanına gideyim şimdi? Benim de bir gururum var yahu."

"Hiçbir sorun çıkmıycak. Sadece gidin."

Ne saçmalıyorsun bakışlarımı ona yönlendirmek için çok gecikmedim.

"Anlamıyorsun sanırım ama. Bulut. Beni. Kovdu."

Kelimeleri tek tek bastıra bastıra söylemiştim.

"Sanırım sende beni anlamıyorsun ama. Hiçbir. Sorun. Çıkmayacak. Bulut'la konuştum. Sadece git ve anneni bu yalana bir süre daha ikna et."

Bir yükün daha altından kalkmıştım demek. Bulut'un yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordum ama annemi ikna etmek en önemli öncelikti. Yatağımın hemen başucunda dikilmiş ve bana garip bakışlar atan Aaron'a baktım. Bu bakışlarının sebebinin şuanki tipimden kaynaklandığından emindim. Yerimden adeta sıçrarcasına kalkıp boynuna atladım. Kulağına yaklaşıp fısıldadım.

"Teşekkür etmiycem."

Küçük bir kıkırtı duydum.

"Etme."

O da benim kulağıma fısıldamıştı ama bu benim gıdıklanmama neden olmuştu. Bu yüzden ondan ayrıldım ve hazırlanmak için banyoya koştum.

Aaron'ın ağzından;

Sanırım bu işe alışabilmiştim. Kumsal yanımdayken dahi onu düşünmemeyi basarabiliyordum. Ama bana gerçekten yakınlaştığı zamanlar... onu düşünmemek elde değil. Ona istediğim gibi dokunamamak.. ve kalbimdeki derin acı..

Bu düşüncelerden sıyrılmaya çalıştım. Onu düşünmemeliydim. Kumsal hazırlanmak için gidince bana dün sormaya çalıştığı soru aklıma geldi. Gülümsedim. Şimdi de sormayı unutmuştu. Sorduğunda ona ne diyecektim peki? Sanırım gerçeği söyliycektim. Hem melez olduğunu biliyor artık. Yani ona aşık olduğumu bilmesi benden uzaklaşmasını engeller. Ve onun da beni sevdiğini biliyorum..

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin