-26-

3.4K 209 32
                                    

Yağmur'un ağzından;

Kumsal'ı o şekilde bırakmak beni üzmüştü. Kız gerçekten kötü şeyler yaşıyordu. Onu çok tanımıyordum ama bende uyandırdığı izlenim şuydu ki; o gerçekten güçlü birisiydi. Abim bana Kumsal'ı çok anlattı. İlk başta sadece ne kadar güzel olduğuyla ilgili şeyler duyarken Kumsal'la tanışmasıyla birlikte onunla ilgili öğrendiği yeni bilgileri de anlatmaya başladı. Kumsal gerçekten kötü şeyler yaşamış. Ama ona bakan birisi bunu asla anlayamaz. Vampir ve kurtadamların varlığından haberi olmayan birisiyken bir vampir peşine takıldı. Hergün ölüm tehditleri almak kolay bir şey olmasa gerek. Daha sonra en yakın arkadaşı tarafından ihanete uğradı. Sevdiği çocuk öldü. Bunların hiçbirisi kolay şeyler değil. Ve ben bunlara rağmen asla onun gibi olamazdım, bunu biliyorum. Ama benim abim bunları anlamıyor. O da Kumsal'ın üstüne gidiyor. Kumsal'ı uzun zamandır seviyor evet ama Kumsal'da ona gerçekten değer veriyordu. Kumsal onu sevmiyor diye bırakması saçmaydı. Hemde çok. Bu sadece kızın üzüntüsüne üzüntü kattı. Benim abim gerçek bir aptal.

Aslında bakarsanız abim Kumsal'ı da aptallıkları sayesinde tanıdı. Nasıl mı? Biz buraya çok uzak bir yerden geldik. Ailemiz hala orada. Diğer kurtadamlarla birlikteler. Bizim buraya gelme sebebimizse orada bir lise olmayışı. İlkokul ve ortaokulu orada bitirdikten sonra abimle buraya geldik. Özellikle burayı tercih ettik çünkü ormanlık bir yerdi. Neredeyse dört bir yanı ormanla çevrili olması bizi doğal yaşamımızdan alıkoymuyordu. Bizim orada bu yaşlara gelmiş gençler ya okulu bırakır ya da bizim gibi ormanlık alanların bol olduğu böyle yerlere taşınırlar. Lise bitince eğer bir üniversite kazanamazsan tekrar ailemizin yanına döneceğiz.

Herneyse abim okula başladıktan 1 hafta sonraydı sanırım. Eve geldiğinde biraz garip davranıyordu. Ona ne olduğunu sorduğumda okulda ona çarpan bir kızdan bahsetti ve sonunda kızın güzel olduğunu eklemeyi unutmamıştı. Ben bu cümlesiyle ve zaten garip olan davranışlarıyla çoktan ondan hoşlanmaya başladığını anlamıştım ama o bunu ancak 2 ay sonra kendine itiraf edebildi. İtiraf etmesini sağlayan olaysa aynı şekilde olan ikinci çarpışmalarıydı. Ve ondan özür dilemeye çalışırken baya saçmaladığını anlatmıştı. Kumsal da bu yönden bakıldığında biraz aptal gibi davranmış. Olayın komikliği ayrı bir şey ama o ikisi gerçekten çok yakışırlardı.

Yol boyunca düşüncelerim hep Kumsal taraftarıydı. Onu o şekilde görmek beni etkilemişti. Eve gidip abime kızma planları yapıyordum. Kumsal'dan özür dilemeli ve eskisi gibi arkadaş kalmalıydılar. O sırada aklıma abimin eve getirdiği yaralı adam geldi. Kimdi bilmiyorum. Abime sormuştum ama söylemedi. Yarası baya ağır gözüküyordu. Ama abim ne bir doktor çağırdı ne de pansuman yaptı. Bir insan o yaralarla ölürdü biliyorum. Büyük ihtimalle bir kurtadam yada vampirdi. Ama abim eve bir vampir getirmeyeceğinden dolayı kurtadam olduğuna karar kıldım. Yinede pansuman yapılması gerekirdi. Abim aynı zamanda düşüncesiz de biriydi.

Aptal ve düşüncesiz...

Cebimden anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Ardımdan kapıyı kapatıp etrafa göz attım. Abimle konuşmalıydım. Gidip Kumsal'dan özür dilemeli.

"Abi?"

Odasına çıktım ve kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince kapıyı hafif aralayıp içeri baktım ama kimse yoktu. Tam kapıyı kapatacağım sırada yan odadan bir şeyin kırılma sesi geldi. Orada abimin getirdiği yaralı adam yatıyordu. Hızlıca o odaya yöneldim. Hiç beklemeden kapıyı açtım. Yerde çömelmiş halde bir beden duruyordu. Üstündeki tişört yoktu ve tüm vücudunu kaplayan sargısı kırmızıya boyanmıştı. Ne zaman pansuman yapılmıştı ki? Abimin onu odaya bıraktıktan sonra bir daha yanına uğradığını görmedim. Belki benim görmediğim bir zaman yapmıştı, belki de o kadar da düşüncesiz biri değildi abim. Ama sonra adamın elindeki sargı bezleri dikkatimi çekti. Demek kendi kendine pansuman yapmıştı. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp bir iç çektim. Abim düşüncesiz biriydi.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin