-3-

9.6K 449 196
                                    

Multimedia: YAPRAK

"Evet geç kaldım bugün."
Hayatımda duyduğum en harika ses tonuna sahip kişi Akın'dan başkası olamazdı.
Şimdi ne demeliydim peki?

"Merhaba ben Kumsal"

Elimi uzattım. İlk önce elime baktı. Daha sonra yüzünde anlamadığım bir ifadeyle bana baktı. Elimi tuttu.

"Neden benimle konuşuyorsun?"

Ne diyor bu? Niye böyle bir soru sordu ki şimdi?

"Ne? Neden konuşmayayım?"
"Beni sevmediğini sanıyordum."

Onu gereğinden fazla severken nasıl bunu düşünebilir?

"Bunu nereden çıkardın?"

Yüzümdeki şaşkın ifadeyle ona bakıyordum. Sadece şaşkın demek yeterli kalır mı bilmiyorum. Çünkü birçok duyguyu birlikte yaşıyorum şuanda. Onunla konuştuğum için utanıyorum aynı zamanda heyecanlıyım ve şaşkınım. Yüzüme bu ifadeler nasıl bir şekil verdi işte bunun hakkında en ufak bir fikrim yok.

"Birisi söyledi."

Anında atıldım. Onunla bu şekilde konuşabilmemin şaşkınlığınıysa sonraya bıraktım.

"Kim?"
"Boşver."
"Ne söyledi?"
"Benden nefret ediyormuşsun falan işte."

Kim böyle bir şey yapar? Anlamıyorum. Neden?

"Ah bir de... Dün Nehir'e bilerek mi çarptın? Ayrıca onu tehdit etmişsin."
"Hayır. Ben asla öyle bir şey yapmadım. Nehir bana kendisi çarptı. Ve onu tehdit etmedim. Ayrıca ben seni seviyorum. Kim dedi bunu?!?"

Sinirle soluyordum. Akın'a benim hakkımda bunları kim söylemiş olabilir? Nehir miydi? Evet ondan başkası olamazdı.

"Beni seviyor musun?"

Yüzünde biraz şaşkın biraz da utangaç bir tavırla bana bakıyordu.

"Eve...."

Bir dakika. Ne dedim ben ona. Onu sevdiğimi mi söyledim? Olamaz!
Yüzüm kırmızının tüm tonlarını denerken zil sesini duydum. Akın'ın suratına bile bakmadan oradan koşarak uzaklaştım.

Okulun arka tarafına gelince durdum. Burada genelde kimse olmaz. Ve ben rezilliğimle baş başa kalabilirim. Yere çömeldim ve başımı ellerimin arasına aldım.

Lisenin başından beri sevdiğim çocuğa (2 yıl oldu) bugün resmen 'seni seviyorum' dedim. Bunu hayal bile edemezken yaptığıma inanamıyorum. Benim hakkımda ne düşünüyordur şu anda?
Büyük ihtimal tam bir aptal olduğumu düşünüyordur. Evet ben tam bir aptalım. Sevgilisi olduğu halde ona onu sevdiğimi söyleyecek kadar aptalım. Ne yani onu sevdiğim için Nehir'i bırakıp bana mı gelecek. Aptal Kumsal. Aptal. Aptal. Apt...

"Bu kadar abartılacak ne var?"

Azrailin sesiyle aniden yerimden kalktım. Duvara yaslanmıştı. Kapşonu yine yüzünü örtüyordu. Sessizce gelmesi beni korkutmuştu. Kim olduğunu bile hala bilmiyordum. Burada olduğuna göre bizim okuldan birisi miydi acaba? Bu çok olağandı sanırım. İçimi bununla rahatlatıp onunla konuşacaktım. Onun sorduğu soruyu es geçtim.

"Anneme yakalanmadan çıkabildin mi?"

Dudağının hafif tebessüm ettiğini gördüm. Ama o buz gibi sesiyle tekrar konuştu.

"Çocuk oyuncağıydı."

Annem ve ona yakalanmadan çıkmak. Çocuk oyuncağı. Ben kesinlikle öyle düşünmüyorum. Neyse bu konuya kafa yoramıycam. Beynimdeki sorulardan kurtulmak için her fırsatı degerlendirmeliyim.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin