-4-

8.7K 468 134
                                    

Multimedia: AKIN

Aramızdaki mesafe gittikçe artarken karşıdan karşıya geçtiğimin farkında değildim. Sadece ona yetişmeye çalışıyordum. Etrafta birkaç çığlık sesi duyunca olduğum yerde durdum. Hemen yanımda saniyeler sonra bana çarpacak olan kocaman tırı ancak o zaman fark ettim.

Filmlerde böyle zamanlarda insanın hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçerdi. Fakat ben hiçbir şey göremiyordum. Kocaman tır az sonra bana çarpıcaktı ve ben ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Üzülmeli miyim yoksa korkmam mı gerek ya da mutlu mu olsam sonunda bu hayattan kurtulduğum için.

Her şey sanki yavaşlamıştı. Ağır çekimde tırın bana çarpmasını bekliyordum. Gözlerimi kapattım.
Öleceğimi kabullenmiştim.

Aniden yerle buluştum. Evet bir şey bana çarpmıştı ama bu çarpan şeyin tır olmadığına emindim. Belki de ölmüşümdür. En mantıklı cevap buydu. Tır o kadar yakınımdayken kurtulmam imkansızdı.
Kapattığım gözlerimi yavaşça açarken üstümde biri uzanıyordu. Yüzünü boynuma gömdüğü için kim olduğunu göremiyordum. Simsiyah saçları vardı.

Etrafıma toplanmış onca insanı fark edince ölmediğimi anladım. Nasıl kurtulmuştum. Birinin beni kurtarması imkansızdı.

Üzerimdeki çocuk yüzünü başka tarafa dönerek kalktı. Kim olduğunu merak ediyordum ama yüzünü saklıyordu.

Daha sonra üzerindeki kıyafetleri fark ettim. Azraildi beni kurtaran. Bugün ikinci (hatta okuldakini  de sayarsak üçüncü) hayatımı kurtarışıydı. Beynim hemen olanları sorgulamaya başlamıştı ki bunu yapmasını engelledim. Yeni sorularıyla başımı ağrıtmasını istemiyordum. Mesela sorduğu ilk soru beni nasıl kurtardığıydı. Aramızdaki mesafeyi hesaba katarsak bu imkansızdı. Ama neyseki beynimi son anda durdurmuştum.
Biraz uzaklaştı ve tekrar kapşonunu taktı. Bense hala yerde uzanmış onun uzaklaşmasını izliyordum. Etrafımdaki insanlar umrumda değildi. Bana sordukları 'iyi misin?' sorularını duymamazlıktan geliyordum. Sonunda azrail gözden kaybolunca yerden kalkıp üstümü silkeledim. İnsanların arasından geçip gitmeye çalıştım fakat gitmeme izin vermediler. Aralarından bir çocuk yanıma geldi.
"Ambulans gelene kadar bekle lütfen."
"İyiyim ben."
''Yinede kontrol etmeliler."
"İyiyim diyorum. Kontrol edilecek bir şeyim yok."
Çocuk sert çıkışıma şaşırmış olacak ki cevap vermedi. İnsanların arasından zorla geçtim ve koşarak geldiğim yollardan dönmeye başladım.

**

İyi bir hafta sonu geçirecektim değil mi ben. Şu an annemin zoruyla geldiğim misafirlikte annem gilin bağıra bağıra konuşmasını dinlemek ve 3 saattir oturduğum koltukta popomun uyuşmasıyla ilgilenmek zorundaydım.

Dışarıda yağmur yağıyordu ve annem eve gitmek için yağmurun dinmesini bekliyordu fakat yağmur hiç dineceğe benzemiyordu. Annemi duymamak için kulaklığı takıp müzik dinlemeye başladım. Aynı zamanda pencereden dışarıyı izliyordum.

Dışarıda gördüğüm iki sevgili dikkatimi çekti. Onlardan başka kimse yoktu sokakta. Yağmurun altında eğleniyorlardı. Onları kıskanmıştım. Neden benim de sevgilim yoktu. Hayır aslında sevgili değil ben sadece Akın'ı istiyordum. Akınla yağmurun altında böyle eğlendiğimizi düşündüm. Düşüncesi bile olağandışı geldi. Sanki beynim bana rüyanda bile göremezsin diyordu.

Cam buğulanmaya başladı. Aniden bu kadar hızlı buharlaşmasına şaşırmıştım. Dışarıdaki sevgilileri göremiyordum artık. Buğulanmış cama bir şeyler yazmak için elimi kaldırdım. Parmağım cama değmek üzereyken buğulanmış camda yazılar belirdi. İçimi tarif edilemez bir korku sardı. Ne yazdığına bakamadım. Anneme döndüm. Kalkıp başka bir koltuğa geçtim. Annemse hala Feride ablayla dedikodu yapıyordu. İç çekip cama baktım. Yazılar buradan küçük olduğu için okunmuyordu. Daha dikkatli baktım. (Hayır. Oraya gitmeyi kesinlikle reddediyorum.) Yazılar siliniyordu. Şaşkınlıktan gözlerimi kocaman açtığımın farkında değildim. Annem fark etmiş olacak ki baktığım yere bakıyordu.
"Ne var orada da öyle bakıyon?"
Yüz ifademi düzelttim. Aklıma gelen ilk şeyi saçmaladım.
"İlk defa bu kadar şiddetli yağmur görüyorum."
Annem bana göz devirdi ve Feride ablaya döndü. Bende tekrar cama baktım. Yazılar tekrar beliriyordu. Tek farkı daha büyük yazılmıştı.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin