-5-

8K 456 84
                                    


Multimedia: AKIN

"Neden durmadan karşıma çıkıyorsun?"
Yarı kısık gözlerimle onu izlerken gülümsediğini görür gibi oldum. Ve sonunda uykuya dalarken son duyduğum şey azrailin sesiydi.

'İyi geceler'

***

Yatakta sırtüstü yatmış tavanı izleyerek hayatı sorguluyordum. Gece çok iyi uyumuştum. Ama yinede yataktan kalkasım gelmiyordu. Daha sonra sorgulamam gereken başka bir şey aklıma geldi. Azrail. Son 3 gündür sürekli karşıma çıkıyordu. Tanımadığım biri olduğundan emindim artık. Ama o beni tanıyordu. Adını dahi bilmiyordum. Adını geçtim yüzünü bile görmemiştim ve bir de beni kendisi okula götüreceğini söylüyor. Hadi ama böyle birine nasıl güvenebilirim ki. Yorganımı üzerinden atıp sonunda yataktan kalkabildim.
Bugünde yapacak bir şeyim yoktu. Belki de Yaprağın yanına gitmeliydim. Hazırlanıp aşağı indim.

"ANNEEE"
"NE VAR?"
"BEN YAPRAĞIN YANINA GİDİYOM."
"TAMAM"

Mutfaktaki annemin yanına gitmeye erinip kapının oradan ayakkabımı giyerek bağırıyordum. Kapıyı kapatıp çıktım. Yaprağın evine doğru yürümeye başladım. Cuma günü derslere girmediğim için ödev filan varsa alırdım sonra da biraz eğlenirdik belki.

Yürümeye devam ederken azraili aramadığımı farkettim. Yaprağın yanına giderken onu aramaya gerek duymamıştım. Gerçi nereye gidersem gideyim onu aramaya gerek duymayacaktım.

Neden böyle bir şey istemişti acaba? Azraili anlamak gerçekten zordu. Onunla ilk karşılaşmamızı hatırladım. Ki bu sadece 4 gün önceydi. Ondan sonra hergün onu görmeye başlamıştım. Aniden ortadan kaybolmalarına alışmıştım. Nasıl yaptığını hala anlamıyordum. Perşembe günü Akın'a sinirlenip okuldan kaçtığım o günü anımsadım. Tam arkamdayken nasıl da kayboluvermişti. Cuma günü okulun arka tarafındaki de aynıydı. Yine o bir saniyelik arada kaybolmuştu. Bide o arkamdaki gölgeyle kavga ettiği zaman var tabi. Hakkatten o gölge kimdi acaba? Beynimde buna benzer o kadar soru vardı ki. Ya beni o kocaman tırdan kurtarması. Onu nasıl yapmıştı. Belki de tır aslında o kadar da yakınımda değildi. Bunlar benim hayal ürünümdür belki. Bu benim delirdiğim anlamına mı geliyordu? Haha çok komik ama başka açıklama da bulamıyordum. Azrail beynimi çok karıştırıyordu. Ve son olarak dün görmüştüm onu. Acaba bugün de görecek miydim azraili? Nedense göreceğimi hissediyordum. Hatta bana kızacağını düşünüyordum ama tabiki umrumda değildi.

Yağmur'un evi uzakta gözükmeye başlamıştı. Adımlarımı biraz daha sıklaştırdım. Sonunda evin önüne geldiğimde kapıyı çalmak için elimi kaldırdım fakat içeriden bir ses duydum. Yaprağın sesiydi. Kaldırdığım elimi indirdim ve istemsizce içeriyi dinlemeye başladım.

Tanıdık bir erkek sesi konuştu.

"Bu da ne? Sen nesin böyle?"

Bu Akın'ın sesiydi. Hem şaşırmış hem de korkmuş gibiydi. Yaprağın evinde ne işi vardı.

"Hadi ama canını yakmam merak etme. Benim bir tanecik sevgilim gel buraya."

Sesi sonlara doğru tıslarcasına çıkmıstı. Ve bunları söyleyen Yapraktı. Bu nasıl olurdu. Akın ve Yaprak. Onlar sevgili miydi? Akın'a ne yaptığı umrumda değildi. Onların sevgili olması evet tek umursadığım buydu. Yaprak bana bunu nasıl yapmıştı.

Bir şeylerin yere düştüğünü duydum ve sanırım Akın bağırmıştı bir ara ama tam kestiremiyordum. Beynim allak bullak olmuştu. Bir şeyler konuşmaya devam ettiler ama ben konuşmaların devamını dinlemedim. Koşarak ayrıldım oradan. Canım yanıyordu ve ağlıyordum. Gözlerimden süzülen yaşlar ve hıçkırıklarımın sonu yoktu. Tüm gücümle koşuyordum.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin