-35-

3K 205 67
                                    

Refleks olarak ellerim ağzıma gitti. Çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Kafamı hızla arkaya çevirip ona baktım. Şuanda yaşadığım mutluluğu tanımlamak zordu.

Aklımdan geçen 'İyileşti mi acaba?' sorusuna hızlıca gözümle kontrol ederek yanıtlamaya çalıştım. Gayet iyi görünüyordu.  Bu da beni o kadar rahatlamıştı ki. Kendimi çoktan kurtulmuş gibi hissediyordum. Gözlerim yaşlardan dolayı bulanık görmeye başladığında kafamı Aaron'ın boynunda gizledim. Hem gülüyor hem ağlıyordum.

Aaron beni omuzlarımdan tutup hafifçe geri çekti ve doğruldu. Bu hareketini anlamlandıramayarak yüzüne baktım. Arkamda bir yerlere baktığını görünce bende oraya baktım ve Bulut'un bizi izlediğini gördüm.

Bulut'un biraz sonra patlayacak bir sinir küpü gibi gözüktüğünü söylememe gerek bile yoktu sanırım. Gözlerinden saçılan ateşler beni olabildiğince ürkütürken Aaron'a etki etmiyor gibi gözüküyordu. Bundan sonrasını Aaron'a bırakmış olmak beni kötü hissettirdi. Bu yüzden onlar dövüşür mü ne yaparlar bilmiyorum ama ben annemi almaya gidicektim. En azından bir iş eksilmiş olur ve bu lanet yerden daha önce çıkmış olurduk.

'Kumsal dur yerinde!'

Aaron'a baktım. Beynimin içindeki bu ses tabiki Aaron'dan başkasına ait değildi.

Neden?

'Birlikte gideceğiz.'

Yüzümü asarak olduğum yerde oturmaya devam ettim. Ben gitsem ne olur sanki? Kendini güçlü gösterme çabaları hep bunlar. Hayır yani güçlü olduğunun da farkındayız. Yeterince gösterdi.

'Annenin başına bekleyen 2 kurtadamla başa çıkabileceksen tabii yol senin.'

Gözlerimi kırpıştırıp yere baktım kısa bir süre. Sözlerimin hepsini geri alıyorum.

"Kumsal seni böyle tehdit etmek istemezdim ama şuanda benim tarafıma geçmezsen anneni bir daha göremezsin."

Gözlerim sonuna kadar açıldı.

"Bunu yapamazsın Bulut."

"Yapmamam için bir neden söyle."

Aaron'a baktım. İfadesiz suratıyla Bulut'a gözlerini dikmişti.

Bulut'un yanına gitsem Aaron beni geri alabilir miydi?
Ya da burada kalsam annemi kurtarabilir miydik?
Lanet olsun Bulut'un aklından neler geçiyordu? Anneme bir şey yapmazdı değil mi?

Aaron birden Bulut'un üzerine atlayınca korkuyla bedenimi geri çektim. Ayağa kalkıp onlardan uzak bir yere koşmaya başladım. Aaron'a güvenmekten başka seçeneğim yoktu. O Bulut'u halleder diye umuyordum.

Koridorun sonuna gelince annemin olduğu odayla aramda çok bir mesafe kalmadığını fark ettim. Bir kontrol etmekten zarar gelmezdi heralde. Aaron'ın kızıp kızmaması umrumda değildi. Hem sadece kapıda kim var kim yok diye kontrol edicektim o kadar.

Merdivenlerden yavaş yavaş aşağı inerken içimdeki korku da gittikçe büyüyordu.

Merdivenler bittikten sonra duvarın arkasına saklandım. Kafamı hafifçe çıkarıp annemin olduğu odaya baktım. Kapıda sadece 1 kişi vardı. Kafamı hemen geri çektim. Diğerinin nerede olduğunu sorgulamayı reddediyordum.

Acaba bir şekilde kapıdakini atlatabilir miydim? Plan kurmak konusunda benden kötüsü var mıydı gerçi? Ya da yalan söylemek. Annemi ordan almak için bu ikisine ihtiyacım vardı. Tekrar ona bakmak için kafamı çıkardığım sırada birisi tişörtümün arkasından tutup beni geri çekti.

"Nereye küçük ufaklık?"

Tanımadığım esmer bir kurtadam karşımda bana sırıtıyordu. Peki diğeride burdaymış anlaşılan. Annemi kurtarma planlarım suya düşmüştü.  Şimdiki planım kendimi kurtarmaktı. Ne kadar mal olduğumu söylememe bile gerek yoktu.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin