-2-

11.2K 483 132
                                    

Multimedia: KUMSAL

Koştum. Tekrar yoruluncaya kadar koştum. 1 kişinin bile olmaması normal miydi? Ama korkumun sebebi bu değildi. Kimse olmadığı halde neden birisi varmış gibi hissediyordum?

Biraz soluklanmak için durdum. Nefes nefeseydim. Sanki birisi beni izliyordu. Belki şu çöpün arkasında belki de karşımdaki ağacın dallarında. Bilmiyorum ama öyleydi. Neredeyse bundan emindim.

Nefesim düzene girince tekrar koşmaya başladım. Bu yağmurda kesin hasta olacaktım. Neden hala hiçbir yer tanıdık değil? Yanlış yere mi döndüm? Gerçi bu çok olağan. Ne zaman doğru bir şey yaptım ki?

Koşmayı bırakmıştım. Durup durup etrafıma bakıyordum. Sanki her karanlığın içinden birisi çıkacakmış gibi geliyordu. Ağzı yüzü kanlı korku filmlerindeki kişiler geliyordu aklıma. Her karanlığa dikkatlice inceliyordum.

Sokağın karşısına baktım. Çok ürkütücü gözüküyordu. Duvarın köşesindeki karanlığı dikkatlice süzdüm. Bir dakika...
Yanlış gördüm demi? Karanlığın içinde parlayan bir çift göz.
O kimdi? Gerçekten izleniyor muydum? Hayır bunun doğru olduğunu sanmıyorum. Bu sadece benim uydurmam. Peki şuanda birini bulduğum için sevinmeli miydim? Ya da korkup kaçmalı mıydım? Aslında gözlerini görmem korkmama yetmişti. Üstelik bu karanlık ve ıssız sokakta korkum üst seviyelere taşınıyordu. Sanırım korktuğum için oraya gitmiycektim. Arkama baktım. Geri mi dönsem? O kadar yürümüşken geri dönmekten vaz geçtim. Tekrar o gözlere baktım.

Hayır bakamadım. Çünkü yoklardı. Delirmedim değil mi? Korkum daha da artınca istemsizce gözümden birkaç damla yaş düştü. Sağ tarafımdan hafif bir rüzgar hissettim. Sanki bir şey hızlıca geçmişti. Ve sanırım yanılmıyorum. Arkamdan birisinin varlığını hissediyordum. Ayak sesleri...

Bana doğru yaklaşan ve boş sokakta yankı yapan bu ayak sesleri. Tek yaptıkları şey korkumu arttırmaktı. Arkamı dönmeli miydim? Aslında istesemde yapamıycaktım bunu. Kımıldayamıyordum.

Ayak sesleri kesildi. Tam dibimde. Her kimse tam arkamda duruyordu. Titredim fakat yüzüme doğru esen soğuk havadan ya da devam eden rüzgardan dolayı değil. Ondan daha soğuk olan bir nefesten dolayı. Tam enseme çarpan soğuk nefes. Beni üşütüyordu.

Korkuyordum. Arkamı dönemiyor ama en önemlisi kaçamıyordum. Bu durumdan kurtulmam gerekiyordu.

"Kumsal"

Fısıldıyordu. Sesi de en az nefesi kadar soğuktu. Ama adımı nereden biliyordu? Tanıdığım birisi olabilir miydi? Gerçi sesi hiç de tanıdık gelmemişti. Ama en azından o beni tanıyordu. Bu içimi az da olsa rahatlatmışken kendimde arkamı dönecek cesareti bulabilmiştim.

Arkamı dönmemle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bu imkansızdı. Hızlı hızlı yürümeye başladım. Olamazdı. Konuşmuştu. Onu duydum. Adım gibi eminim. Tam arkamdaydı. Onu hissetmiştim. O soğuk nefesini duymuştum. Ama arkamı döndüğümde...
Kimse yoktu!
Bu nasıl olabilirdi? Hayır ben delirmiş olamazdım. Belki sadece yorgundum. Eve gitmeliydim artık. Sıcak bir banyo yapıp bugünü unutmalıydım. Aklımdan hiç çıkaramadığım Akın'ı bir süreliğine düşünmemeliydim ve bu son olanları hiç yaşamamış gibi devam etmeliydim.

Karşımda gördüğüm bakkalla şaşırdım. Buraları tanıyordum. İlerde evimi gördüm. İşte şimdi mutluluktan ağlayabilirdim. Ama sanki az önce başka bir yerdeymişim gibiydi.  Gerçi buraya nasıl geldiğimi sorgulayacak gücüm kalmamıştı. Bu yüzden bunu aklımdan attım. Son bir kez daha tüm gücümü topladım ve koştum. Evin önüne gelince üst üste zile basmaya başladım. Evimi özlemiştim. Yatağımı özlemiştim. Buradan hemen kurtulmak istiyordum. Kapıyı annem açtı. Karşısında beni görünce şaşırdı.
"Neden geldin?"
"Evime geldim anne. Gelemez miyim?"
"Yaprak gilde kalmıycak mıydın bugün? Islanmışsın bide. Şemsiye alsaydın bari"
Anlaşılan Yaprak benim için anneme birkaç yalan söylemiş.
"Uyuyamadım orada. Seni özledim."
"Hadi oradan. Kavga ettiniz demi?"
"Yok. Ben ve Yaprağın kavga ettiği nerede görülmüş?"
"Neyse ne. Geç hadi. Hasta olacaksın."
Gülerek anneme sıkıca sarıldım. Annem ne olduğunu anlamayarak bana baktı. Onun soru dolu bakışlarını cevapsız bırakarak (biraz da annemi ıslattığım için gülerek) odama geçtim.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin