-34-

3K 205 103
                                    

İstifimi hiç bozmadan emin adımlarla yürümeye devam ettim. Bulut kaçmayacağımdan emin görünüyordu ki beni ne tutuyor ne de arkasında mıyım diye kontrol ediyordu. Ya da belki de kurt güçleri sayesinde filan benim arkasında olduğumu hissedebiliyordu.

Biraz daha yürüyüşün sonunda istediğim yere ulaşmıştım. Büyük ve eski bir evdi. Bulut açık kapıdan içeri girdi. Bende biraz evi süzdükten sonra hiç düşünmeden girdim. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Sadece yürüyordum Bulut'un peşinden. Ama düşünme vakti gelmişti. Keşke yolda bir plan kursaydım çünkü şimdi zamanın kısıtlıydı.

Peki, Bulut arkasına bakmadan yürüyordu ve benim güçlerimden de haberi yoktu. Bu da benim tek avantajımdı ya. Belki benim hala bir insan olduğumu düşünerek bana karşı o kadar güç kullanmazdı. Bende bundan istifade bir şeyler yapabilirdim. Gerçi bende güçlerimin nasıl kullanacağımı hala öğrenmiş değildim ya. Neyse. Acaba boynuna mı atlasaydım direk?

Ah aptal olma Kumsal o bir kurtadam ve nasıl dövüşeceğini de biliyor. Ve eminim ki -ne kadar eskisinden güçlü olsamda- benden daha güçlü.

Ama buraya boşu boşuna gelmiş olmak istemiyorum. Bir şey yapmam lazım. En iyisi önce Aaron ve annemin durumunu öğeneyim. Ona göre plan yaparım.

Bulut bir süre sonra durdu. Ona çarmama ramak kalmışken kendimi son anda durdurabilmeme sevindim.

"Önce kimi görmek istersin?"

Annemin iyi olduğunu söylemişti. Ne kadar artık Bulut'a olan güvenim yerle bir olsada bu konuda bir seçim yapacaksam ona az da olsa güvenerek Aaron'ı seçicektim. Hem Aaron'ı kurtarırsam annemi almak çocuk oyuncağı olucaktı. Sadece anneminde yerini bilmem lazımdı.

"Cevap ver!"
"Aaron. Onu görmek istiyorum."

Bir an yaptığım seçimden pişman oldum. Bana öyle sinirle baktı ki anlatamam. Gözleri alev saçıyordu.

"Hala Aaron diyorsun. Hala. AARON. DİYORSUN! Onu öldüreceğim. Duyuyor musun beni öldüreceğim. Hatta beklemeye bile gerek yok. Hemen şimdi işini bitireceğim."

Sağa doğru koşunca panikle peşine takıldım.

"Bulut dur! BULUT!"

Beni duymuyordu bile. Ve gerçekten çok hızlıydı. Benimde hızlanmam lazımdı.

Odaklanmam o kadar kısa sürmüştü ki kendime baya şaşırmıştım. Vampir güçlerim gerçekten varlardı. Ve kullanması her seferinde kolaylaşıyordu sanki. Çok kısa sürede artık Bulut'la aynı hizadaydım.

Onu geçmeyi isterdim tabii eğer odanın yerini bilseydim. Sinirden gözü döndüğü için büyük ihtimalle şuan onunla aynı hizada koştuğumun farkında bile değildi. Ne yazık ki ben bunun mutluluğunu yaşayamadan Bulut bir odaya dalmıştı.

"AARON!"

Odaya girer girmez boylu boyunca yerde uzanan Aaron'ı görünce ağzımdan çıkan çığlığa mani olmamıştım.

Bulut'u durduracak bir şey yapmalıyım. Aaron'a zarar gelmemeli. Bir şey yapmalıyım ama ne! Kafayı yiycem. Ne yapmalıyım! Zamanım kısıtlı.

Düşünmeden Bulut'a doğru koşuyordum ne yapacağımı bilmeden. Sürekli aynı şeyler tekrarlanıyordu şu beynimde.

Aaron'ı kurtarmalıyım.

Bulut Aaron'a yetişeceği sırada ben son hızımla Bulut'un yanına varabilmiş ve kollarına yapışmıştım. Sinirle bana dönüp kollarını kurtarmak isteyince güçlerimi kullandım. İlk deneyişte kollarını çekmemişti çünkü tam tahmin ettiğim gibi benim zayıf olduğumu sanmıştı. Daha fazla güç kullanınca dengemi kaybedip ona doğru savruldum ve üzerine düştüm.

MELEZWhere stories live. Discover now