27.bölüm Acını banada yasla..

3.8K 187 8
                                    

Efsun sabah kafasının içindeki koca ağrıyla uyandı. Beyni donmuş gibiydi. Kendini boşluğun en büyüğünde zindan gibi hissediyordu. Koca bir yalan, bir günde her şeyini, tüm doğrularını alt üst etmişti. Başucundaki telefonuna mesaj sesi geldiğinde uzanıp eline aldı. Mesaj Kaan'dandı. Efsun ile görüşmek istediğini yazmıştı. Şu an Efsuna iyi gelecek en iyi şey Kaan'dı. Yataktan kalkıp, hemen üstünü giyindi. Aşağı indiğinde Uraz camın önünde her zamanki yerini almış sigarasını içiyordu. Efsunu gördüğünde şaşkınca yüzüne baktı. Bitik bir Efsun bekliyordu ama tam aksine giyimi ve makyajıyla tam karşısında duruyordu.

"Yavrum kalktın mı?"

"Günaydın." yalancı gülümsemesini dudaklarına takıp gülümsedi. Acısını kendi içinde yaşamaya karar vermişti sabah kalktığında.

"Bir yere mi gidiyorsun?"

"Evet, arkadaşımla buluşacağım oradan da kafeye geçerim. "

"Arkadaş?" Uraz sesini sakin tutarak sormuştu, arkadaşı kimdi ? Fırat'tan başka kimsesi yoktu ki Efsunun.

"Liseden Kaan."

Uraz gerilen çenesini sıktı, elindeki sigarayı söndürüp Efsunun yanına geldi.

"Gelme mi ister misin? "

Efsun onun sinirlendiğini bile bile taviz vermedi, Uraz'ın şu an ona bir şey diyemeyeceğini çok iyi biliyordu.

"Hayır Uraz gerek yok akşama görüşürüz."

Uraz'ı sinir harbiyle bırakıp çıktı kapıdan, şu an kudurduğunu çok iyi biliyordu. Ona kızgın değildi ama birazcık süründürse bir şey olmazdı.Arabayı sahile doğru sürdü. Denize yakın bir masada oturup Kaan'ı beklemeye başladı. Kaan geldiğinde ayağa kalktığında, birbirlerine sarıldılar. Aslında Efsun geçmişine güzel günlerine sarılmıştı.

"Neyin var Efsun? "

"Nerden anladın"

"Annenin hasta olduğunu söylediğindeki gibi sarıldın bana geçmişteki gibi."

Efsun gözünden akan yaşı elinin tersiyle sildi. Kaan' ı bulduğu için şimdi çok daha mutluydu. Oturup eskiden, şimdiden Uraz'dan bahsetti. Kaan onu dinlerken, Efsun tüm yükünü ona veriyordu. Biraz gülüp biraz ağladı. Efsun, Uraz'ın onları izlediğinden habersizce oturuyordu Kaan'ın önünde.

Uraz sinirle burun kemiğini sıktı. Şu an Efsun onun yanında acısını dindirmesi gerekirken başkasının yanında soluğu almıştı. Kaan geldiğinde Efsun ona sarılmıştı, yanağını omzunun üstüne koyup biraz beklemişti. Gördükleri karşısında "Sikerim böyle işi." diyerek yanağının içini ısırdığından habersizce onları izlerken bir yandan da söyleniyordu.

"Şeytan diyor git otur masalarına." daha da dikkatli baktığında Kaan'ın o geceki çocuk olduğunu anladı.
"Bu pezevenk nereden çıktı! kim lan şimdi bu?"

Efsunla, Kaan oturduğu yerden kalkıp çıkışa doğru yürürken burnuna çalınan koku onun istemsizce etrafa bakmasına sebep olmuştu. Uraz önüne dönse de Efsun onu farketmişti. Efsun istemsizce gülümsedi Uraz onu takip etmişti. Şimdi oyun sırası Efsundaydı. Kaan'la ayrıldıktan sonra efsun arabaya binip daha önce geldikleri mağazaya girdi. Biraz oyalandıktan sonra Uraz'ı aradı.

"Efendim." sesindeki gerginlik Efsunu güldürmüştü.

"Ne oldu, sinirli misin?"

"Hayır değilim, sen neredesin"

"Şey diyecektim, ben senle daha önce geldiğim mağazadayım da birkaç etek alacağım haberin olsun"

Artık SeninimWhere stories live. Discover now