9.bölüm Ya yoksan...

7.6K 338 85
                                    


Uraz odanın içinde volta atarken Efsun'un son söylediği şey kulaklarında uğultu yapmıştı.

"Benim tipim değilsin, sarışınlardan hoşlanıyorum ben."

Bu iş artık bitmeliydi. Efsun'u kendi zindanından çıkartacaktı. Aslında bir nevi kendini kurtarmaktı. İçten içe bağlanmıştı yanındaki bu kadına , daha ilk gün cama vuran yansımasından lanet etmişti kendine. Şimdi kalbi hüküm süremezdi izin veremezdi kalbinin yenilmesine bu kadar çabalamışken kalbinin yenilmesine izin vermeyecekti. Uraz bu saçma sapan kalp sızısına   teslim olmayacaktı.

🕸🕸🕸

Efsun televizyonun karşısında kanalları tek tek turlarken Uraz aşağı indi. Yüzü yine meymenetsizdi.

"Hadi hazırlan çıkıyoruz."

Yüzü yüzüne değmeden konuşmuştu, Efsun ayaklarını bağdaştan kurtarıp yukarı çıktı .
Üstüne günlerdir giydiği kıyafeti giyindi tek fark vardı her sabah kalktığında yıkanmış ve ütülenmiş oluyorlardı. Efsun saçlarını yukarıdan topuz yapıp siyah dar paça siyah pantolonuyla üzerine siyah boğazlı kazağını giyindi. Çantasını alıp sıktığı parfümü elinden alıp konsola bıraktı, nasılsa geri dönecekti. Aşağı indiğinde kapının açık olduğunu farketti. Kapıdan dışarı çıktığında Uraz'ın arabaya doğru gittiğini gördü. Arabanın yanında duran siyah giyimli adama bir şeyler söyledikten sonra adam arabanın anahtarını uzattı Uraz'a . Uraz arabaya binmeden yetişmişti ona. Uraz yan koltuğa oturan kadına yandan bakış atıp kemerini bağladı. Yarı yola kadar hiç konuşmadı ikisi de.

"Önce mekana gidelim."

"Ben gelmeseydim keşke."

Uraz gözleri kısık bir şekilde önündeki yola bakıyordu. Efsun, kafasını cama yaslayıp önündeki yolu izledi. Tam tamına 2 haftadır bu adamla birlikteydi. Arabanın yavaşlamasından mekana geldiklerini anlaması kısa sürmedi. Uraz , el frenini çekip Efsun'a baktı.

"Aşağı in "

Efsun peşin sıra onu takip ediyordu, mekana girdiklerinde Uraz uzanıp Efsun'un elini tuttu. Efsun anın etkisiyle başını kaldırıp gözlerine baktı, hiç bir dokunma olmamıştı; saydam yüzeyseldi bakışı. Elini çekmek istese de sadece sıktığı eli avucunun içinde çığlıklar atıyordu. Efsun genç kızlığından beri hiç sevmezdi bu ortamları bar yerine doğru gidip ortadaki taburelerden birine oturdu.

"Selçuk meyve suyu ver." eliyle Efsun'u işaret etti. Efsun karşı çıkmayacaktı; çünkü içmeyi hiç beceremezdi . Efsun, bir kere içtiğinde Cem'in üstüne kustuğu gün geldi aklına, istemsizce dudakları yukarı kaydı; keşke yüzüne kussaydı.

"Şu gülümsemeni kes!"

Kulağının arkasındaki ses, tüylerini diken diken etmişti. Bu adam tam bir psikopattı.

"Sana ne! "

"Kes dedim o kadar! "

Hızla Efsun'un yanından ayrılıp bardan çıktı. Efsun oturduğu taburenin üstünden ortamı izliyordu ve içip kendini kaybetmiş insanlara, erkeklere kur yapan kızlar midesini bulandırmıştı. Tam meyve suyundan bir yudum almıştı ki yanına biri gelip oturdu,

"Buraya göre çok masumsun."

Efsun adamın yüzüne bakıp ellerinin arasındaki bardağı masanın üzerinde döndürmeye başladı.

" Hadi naz yapma, istediğin her ne ise bende fazlasıyla var."

Adam tek hamlede Efsun'un elindeki bardağı alıp dudaklarına götürdü,

Artık SeninimOù les histoires vivent. Découvrez maintenant