8.Bölüm tipim değilsin🧶

8.6K 378 138
                                    

Efsun duyduğu hitamla odanın içinde dört döndü  , nasıl görüyordu onu? Her önüne gelenle yattığını ya da herkes den etkilenebileceğini mi düşünüyordu acaba bay ukala. Zorla başını yastığa koyar koymaz yine Uraz'ın o keskin kokusu burnuna çalındı .

Başının altındaki yastığı tersine çevirmek yerine bu kez kapıya doğru fırlattığı sırada kapı açıldı ve yastık Uraz'ın suratına yapıştı. Efsun gülmemek için dudaklarını birbirine kenetledi.

"O neydi lan ?"

" Korktun mu?"

"Ben hiçbir şeyden korkmam! "

"İyi ! niye geldin?" Efsun anlamsızca yüzüne baktı kapıda elinde yastıkla bekleyen adamın.

"Aşağıda söylediğim şey biraz... fazlaydı kusura bakma."

Uraz elini saçlarının dağınık yüzeyine hafifçe dokundurdu. Alnına dağılan o saç tutamları ona hem sinirli hemde yaramaz bir çocuk siması çizmişti.
Efsun hiçbir şey demeden yüzüne baktı , ne diyebilirdi ki . Efsun hiç bir şey demedi.Uraz sessizliğin içinde Efsun'un fırlattığı yastığı alıp odadan çıktı.
Efsun saatlerdir uyuyamamıştı tek sebebi o burnuna çalınan kokunun olmamasıydı. Biliyordu, o yastık olmadan uyuyamazdı.Oflayarak yataktan çıktı. Kapıyı açtığında kilitlenmediğini fark ettiğinde sevindi çünkü kilitli olması nefesini daraltıyordu. Bir sürü kapı vardı burada hangisiydi ki odası. Kaldığı odanın hemen sağ tarafındaki kapıyı açtı, misafir odası gibi bir şeydi. Geri kapattı koridorun en sonundaki odaya girdiğinde yüzüne çarpan sigara dumanı doğru yerde olduğunu Efsun'a bas bas bağırıyordu. Yavaşça odaya girdi odanın girişinde büyük bir çalışma masası vardı ve bir kapı daha vardı. Kafasını uzatıp gözlerini odada gezdirdiğine Uraz'ın koltukta yastığa sarılıp uyuduğunu fark etti. Parmak uçlarında gidip koltuğun yanına yaklaştı. Üzerine doğru eğilip yastığı parmaklarının arasından alacakken yüzüne istemsizce dönüp baktı. Bu kadar sert , kaba birinin içindeki merhamet saçmaydı. İlk defa merhametli halini Efsun hastalandığında ve yaralandığında göstermişti ama onun dışında kırıcıydı.

Başını hızla salladı . O Efsun'a çok fazla zarar verirdi. Peki Bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı? Her ne ise... Yastığı parmaklarının arasından çekerken bir mırıldanma duydu Efsun Uraz'ın yüzüne bakarken gülümsedi çocuk gibiydi şimdi uyuyan adam.

"Ya bırak."

Efsun derince bir nefes aldı. "Hadi efsun alabilirsin." Bir kez daha uzandı yastığa .

"Bırak."

"Piş piş piş piş." demeye başladı Efsun bir anda , sanki uyuyan bir bebeği uyutmaya çalışır gibi . Bir bebeğe tekrar uyusun diye söylenmiş en güzel ninniydi bence.

Efsun neye uğradığını anlamadan sırtı onun göğsüyle buluştu, üzerine ahtapot gibi sarılmış kollar cabasıydı.

"Ne oluyor yaa?"

"Hişşşş uyuyorum."

Efsun elinin altında debelenirken o derin derin soluklar alıyordu saçlarının arasından vuran nefesiyle tekrar mırıldandı.

"Beni uyandırdın." mızmızca söylenmişti koca adam.

"Ama ben sadece yastığı alacaktım." çocuk gibi söylemişti kadın dudaklarını büzerek.

"Ben de vermiyorum, şimdi uyu."

"Ben böyle uyuyamam ya , bırak odaya gideyim yastığı da almıyorum oda seninle kalsın. " debelense de nafile sadece kendi hareket ediyordu kendi çapında .

Artık SeninimDär berättelser lever. Upptäck nu