13.bölüm

6.7K 319 15
                                    


Efsun ve Uraz o gecenin sonunda , birbirlerine verebildikleri  en güzel duygu , duydukları huzurdu. İkisinin de en çok ihtiyacı olan eksikleriydi aslında.

Efsun gözlerini açtığında yanında yatan  adamı izlemeye başladı.. Uyurken bile simasında çatılmış kaşları Efsun'un  gülümsemesine sebep olmuştu. Ne kadar sinirli olursa olsun, Efsun uyuyan adamın o pamuktan farksız kalbini görebiliyordu. Efsun dirseğinden biraz güç alarak hafifçe yaklaştı, nefesi burnuna değiyordu . Gözlerini kapattı ve yüzüne değen nefesi ezberlemeye başladığı sırada sıcacık bir buse burnunun ucuna kondu.

"Günaydın kelebek."

Efsun duyduğu sesle olduğu yerde kaldı, gözlerini daha da yumdu ve geriye attı kendini. Yastığa kavuşan saçları şimdi Uraz'ın parmak uçlarındaydı.

"Bir dahakinde öperek uyandırırsın."

Efsun sinirle açtı gözlerini, yataktan hızla kalktı." Ne saçmalıyorsun Allah aşkına."

Uraz o en tatlı kahkahasını başını geriye atarak dudakları arasında gizli sözcüğünü ona yöneltti.

"Hayranım sana."

"Pislik."

Efsun hızla banyonun kapısını kapatıp, arkasına bedeninin yasladı. Kalbi şimdi kelebekten farksız değildi. Odanın Kapısının kapanma sesiyle rahatlayarak banyonun kapısını açtı. Tam yatağı toplamak için avuçlarının arasına aldığı pikeyi sereceği sırada kapı tekrar açıldı. Uraz Efsun'un  debelenmesini izliyordu.

"Yine ne var?" Efsun hem ofluyor hem de bir yandan yatağın üzerine pikeyi sermeye çalışıyordu. Uraz başını hafifçe yana çevirdi. Dudakları inatla gülümsemiyordu. Uraz yatağın karşısına geçip pikenin ucunu tuttu, hem Efsunun gözlerinin içine bakıp hem de konuşuyordu.

"Yarım saate hazır ol çıkacağız."

Efsun bakışlarını dikti. " Nereye gidiyoruz"

"Gidince görürsün."

Efsun, Uraz'ın bu tavrına sinirlenerek elindeki pikeyi yana attı. "Gelmiyorum"

Uraz'da aynı sertlikte pikeyi elinden bıraktı.
"Ne demek gelmiyorum. "

Efsun kaşlarını çattı. "Gelmiyorum işteeee."

Uraz yanına gelip, kolunu hafifçe tutup kendine doğru çekti . "25 dakikan kaldı."

"Offffff!"

"Oflamaa kızım, bir kerede he de be. "

"Kızım ne yaaa, kabasın Uraz Kara kabasın. " Efsun kendini hafifçe çekti. Uraz bedenini kapıya doğru yöneltti.

"Uzatma."

"Odunsun Uraz, yontulmamış odun."

Uraz kapının kulpunu tutup, bakışlarındaki muzurca gülümsemeyi Efsun'a çevirdi.

"He odunum, sen yont beni"

Uraz çıktığında Efsun  başını hızla sağa sola salladı.
"Arsız ne olacak."

Bu adam , bu kadını mutlu ediyordu. Yanında huzur buluyordu anlamsızca . Oysa ki  bu duygular ona yabancıydı. Efsun şimdi arsızca onun sevgisini bekliyordu. Gelmeyeceğini bile bile...

Efsun 25 dakika içinde aşağıdaydı. Uraz'la arabaya bindiklerinde hiç konuşmadan lüks bir giyim dükkanının önünde durdular. Uraz kontağı kapatıp, Efsunla  ilk defa göz göze geldi.

Artık SeninimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin