1.bölüm: Karanlık Adam

32.5K 780 456
                                    

Artık seninim adlı hikayem çalındı. Ne acı emek bukadar basitmiş. Lütfen beğenilerinizi yorumlarınızı benden esirgemeyin. 600K olmuştuk yine oluruz :(

Efsun kafenin kapısından çıkıp arabanın olduğu yere doğru yürümeye başladı. Kış yüzünü göstermeye başlamıştı. Üzerindeki deri ceketinin önünü sıkı sıkı tutarak arabasının yanına geldi. Bu soğukta siyah takım giyinmiş iki kişi arabanın yanında bekliyordu. İri olan adamla göz teması kurarak arabanın kilidini açtı. Göz teması kurduğu adam yanına yaklaşıp  "Efsun hanım." dediğinde Efsun kaşlarını istemsizce kasarak; " Bir problem mi var?" dedi. Adam sakin haliyle yanına kadar geldi.

"Patron seni görmek istiyor."

Efsun şaşkınca adama baktı. "Patronun kim senin? Ben öyle birini tanımıyorum."

"Bizi bekliyor." Bir kez daha vurgulayarak söylediği iki kelimede Adam'ın değişmeyen suratına baktı.

"Ben de gelmiyorum." Adam'a bakarak üstüne basa basa söylemişti bu kelimeyi gecenin karanlığı çökmüştü istemsizce korku sardı Efsun'un tüm bedenini belli etmeden arabanın kapısını açıp bindi. Ardından hemen kilitlediği arabayı eve doğru sürmeye başladı. Çekinerek aynalara baktı takip edilebilirdi o adamlar pek tekin gözükmüyorlardı. Eve girip ardından kitlediği kapıyla derin bir soluk çekti tüm ciğerlerine.

Konsolun üzerine anahtarlarını bırakıp buzdolabına gidip ağzına bir adet çilek attı. Odasına geçip üzerine pijamalarını giyindi tabi pijama yerine gecelik giyerdi yaz kış bir alıştıramamıştı pijamalara kendini. Salona geçip meyve tabağını aldı kucağına televizyonda bir dizi açıp izlemeye başladığı sırada telefonu çaldı.

"Efendim." karşıdaki ses Cem 'e aitti. Hayatına nasıl girdiğini anlamadığı nişanlısı. Aralarında ne tutkulu bir aşk vardı ne de çok sevgi. İyi biriydi Efsun'a davranışları bakışları zamanla seversin demişti babası Efsunda o zamanın gelmesini bekliyordu sabırla.

"İyiyim Cem, sen ne yapıyorsun?"

"Ben de iyiyim canım seni gelip alayım dışarı çıkalım mı?"

"Bugün çok yorucu bir gündü yarın olsa olur mu?"

"Tabi olur canım hadi yat dinlen iyi geceler."

Efsun telefonu duygusuzca yan tarafına koyup televizyonu kapattı. Bugün olanları bahsetmesi yersiz olurdu ona. Yatağına gidip yenik düşen göz kapaklarını uykuya teslim etti.

♾♾♾

Sabah kalktığında anlamsız bir huzursuzluk vardı üzerinde.  Kalkıp dolabı açtı elbise giymeyi çok seviyordu. Kırmızı yarım kol dizlerinin hemen üstünde biten elbiseyi giyip yarım botlarını da ayağına geçirdi. Sade makyajı severdi yüzüne sürdüğü kremi yanaklarına doğru yayıp eline aldığı rimel ile kirpiklerini taradı gözlerinin siyahı daha belirginleşiyordu. Dudağına sürdüğü doğal renk dudaklarını pürüzsüzleştirdi. Kumrala çalan saçlarını atkuyruğu yapıp evden çıktı. Kafenin kapısını açtı soğuk artık iyice salmıştı kendini. Hemen kafenin kapısını kapatıp üzerindeki ceketi çıkararak elindeki çantayla birlikte sandalyenin üzerine bırakıp  çay için suyu ayarladı.

Kapının açılma sesiyle bedenini o tarafa doğru çevirdi gelen Fırat'tı gülümseyerek ona baktı.

"Zamanlamanız süper Fırat bey ben bütün gün yukarda olacağım önemli bir şey olmadığı sürece bana hiç dokunma."

"Emredersin patron."

Fırat'ın sesi gülüşüyle bütünleşmişti. Fırat  Efsun'un hem sağ kolu hem de en iyi dostuydu. 6 senedir beraberlerdi bu iş yerinde. Efsun eline sert kahvesini alıp yukarı çıktı. Bilgisayarın başına oturup ödeme planlarını açtı. Saatlerdir oturduğu sandalyeden kalkıp belini bir sağa bir sola kıvırdı. Kapının "tık tık" sesiyle kapıya baktı. Fırat aralık olan kapıdan bedenini göstermeden kafasını uzattı.

Artık SeninimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin