Ard arda darbeler alan yüreği bedeninin isyan çığlıklarının atmasına sebep oluyordu. Gözlerini yarı uyanık açtığında birkaç günüdür o çok tanıdık olduğu koku burnuna çalındı. Odaya göz gezdirdiğinde ona ait olmayan oda da, hem de yatağın tam içindeydi. Ağrıyan bedenini zorlukla kaldırmaya çalışırken elleriyle yataktan destek alıp kalktı. Dizlerinin çırpınışını yok sayıp ikinci adımını atacakken yere düşmesi bir oldu. Başı hala deli gibi dönüyordu. Gözleri kararmaya yüz tutmuştu. Açılan kapıya doğru başını çevirse de kimin olduğunu göremedi.
"Niye kalkıyorsun yataktan!" sitemle söylenmiş sözcüklerdi duyduğu. Bu Uraz'ın sesiydi. Kaç gündür beynine hücum eden kahrolası erkeksi ses, Efsun'un tüm belleğine kazınmıştı.
Efsun yüzüne değen saçlarını arkaya doğru attığı sırada Uraz kolundan tuttu.
"Bırak beni ben kendim kalkarım"
"Emin misin?"
Uraz tuttuğu kolu hâlâ bırakmamıştı. Efsun kolundaki eli çekip ona doğru ittirdi yerden güç almak istese de yalpalayarak geri aynı yerine düştü .
"Hep bir itirazsın."
Uraz söylene söylene Efsun'u kucağına alması bir oldu. Efsun İstemsizce ellerini boynuna koyup taşıyamadığı başını onun boynunun oyuntusuna yerleştirdi teninin kokusuna biraz sigara karışmıştı. Uraz Efsun'u yavaşça yatağa bıraktığında yastıkta ki kokuyla teninin kokusunun aynı olduğunu fark etti.
Bu duyduğu koku ona güven vermişti. Sanki yıllardır unuttuğu bir kokunun mahzenine girmişti ve onu bulup çıkartmıştı. Yüreğine değen o his daha önce bir sokak arasında karşılaştığı ona yabancı bir kimse gibiydi.
"İyileşmeden kalkmak yasak."
Efsun elini yanda duran pikeye götürdü. Üzerine örttüğü incecik bir pikeydi.
"Ben çok üşüyorum."
"Bende kalın bir şey yoktur ki ne yapsak."
Uraz elini çenesindeki sakallarına götürmüş düşünmeye çalışıyordu . Aklına fikir gelmiş gibi ayağa kalkarak dolabın kapağını açtı ona ait olan V yaka siyah polo kazağı dolaptan alıp Efsunun yanına gelerek sırtından destek verip kaldırdı. Elini alnına koydu "Dur bir dakika"
Uraz uzanıp dudaklarını Efsun'un alnına değdirdi.
"Ateşin çıkmaya başlıyor giyemezsin bunu" elindeki kazağı sallayarak itirazını daha baskın hale getirdi.
Bir eli belinin oyuntusundaydı. Efsun tepesinde duran adam'a bakarak titreyen çenesiyle konuşmaya çalıştı."Çok üşüyorum ama."
"Tamam ben sana inip aşağıdan çorba getireceğim, sen de ilaçlarını alacaksın o zaman kazağı giyebilirsin."
Efsun'u tekrar yatırarak odadan çıktı. O gidince Efsun yaramaz çocuklar gibi hemen kalkıp kazağı titreyen bedenine geçirmesiyle üzerine de pikeyi örttü. Kısacık zamanda kulağındaki ses onu dalmış olduğu uykudan uyandırmıştı.
"Efsun hadi çorba getirdim ilaçlarını içmen lazım."
Uraz, Efsun'un üzerindeki pikeyi kaldırdığında kaşlarını çattı.
"Pes ya valla pes! Kızım ateşin var diyorum sen kazak giymişsin." Uraz tekrar dudaklarını Efsun'un alnına getirdiğinde ateşinin daha da yükseldiğini farketti. Sinirle elindeki tepsiyi kenara koydu. Tekrar Efsun'un başında beklemeye devam etti.
YOU ARE READING
Artık Seninim
RomanceHayatı çalınan bir kadın ne kadar masum olabilirdiki.... ????? Adam , kadının bağlı olduğu sandalyeye doğru yavaş adımlarla ilerledi. Elleri ve gözleri bağlı olan Efsun kıpırdamadan herşeyin son bulmasını bekliyodu. Ona yaklaşan ayak sesleri , burnu...