44.bölüm🍂 zor karar

3.7K 184 40
                                    

Sabah Efsun avukatın yanına gidip , devir işlemlerini halletti. O parayı kabul etmesinin tek nedeni Rüzgardı. Ona iyi bir geleceği sunabilirdi bu miras. Efsun sessizce kabul etti ona kalan payı.

Avukatın yanından ayrılıp, kafeye doğru yürümeye başladı. Hava inceden inceye soğuğu hissettirmemeye başlamıştı. Efsun derince deniz kokusunu içine çekti. Özlemişti İstanbul'u..

Kafeye yaklaştığı sırada yanında siyah bir araba durdu. Efsun kafasını uzatıp şoför koltuğundaki adama baktı. Bu Uraz'dı.

"Efsun "

Efsun dinlemeden hızla yürümeye başladı. Efsun önde Uraz arkasındaydı. Uraz tekrardan , yaklaştığında arabayı durdurup aşağı indi.

"Efsun diyorum"

Efsun hızla yürüyordu, az kalmıştı kafeye yaklaşmasına.

Uraz arkasından yaklaşıp kolundan tutup kendine doğru çekti. Efsun aniden kolunun çekilmesiyle sendeledi, düşmemek için Uraz'ın göğsüne dokundu elleri. Uraz'ın kalp çarpıntısı Efsunun titreyen elleriyle buluşmuştu. Efsun nefes almayı unutmuşçasına gözlerini Uraz'ın siyahlarına sabitledi . Şimdi burada böyle yaşlansalardı ya... Kimse dokunmadan , zaman dursaydı.

"Beni dinlemen lazım"

"Seni dinlemeyeceğim"

Efsun ellerini Uraz'ın göğsünden indirdi. Bedeni zangır zangır titriyordu. Uraz bu defa biraz daha sıktı kolunu .

"Beni dinlemeden bırakmayacağım seni"

"Seni dinlersem bir daha karşıma çıkmayacak mısın?"

"İstersen çıkmam"

Efsun derince bir iç çekti. " anlat "

Uraz başını yana yatırdı. " gel benimle "

Arabaya bindiklerinde ikisi de suskundu. Efsun çantasına batırdığı tırnaklarının acısını sonradan hissedecekti. Uraz arabayı durdurduğunda Efsun etrafa baktı.

"Burası neresi? "

Uraz başıyla dışarıyı gösterdi, " hadi gel"

Efsunla Uraz arabadan inip , büyük bahçeli eve girdiler. Uraz kapıyı açıp , Efsunun geçmesi için eliyle içeriyi gösterdi.

Efsun içeriye girdiğinde , önündeki büyük salona doğru yürüdü. Önünde tuttuğu çantayı bırakmadan yüzünü Uraz'a döndü.

"Anlat "

Uraz ağır adımlarla önünde durdu. Efsuna doğru yaklaşırken ne kadar kızgın öfkeli en çok da kırgın olduğunu gördü. Kendi eserine baktı. Bu kez övünmeden lanet ederek baktı.

" Otursana "

Efsun sinirle kafasını salladı. " gerek yok , anlat gidicem"

"Çok mu kızgınsın bana?"

Efsun boş salonda kahkaha attı. "Yok canım lafımı olur kızgınlığın"

Uraz gülümsedi, o kadar özlemişti ki onu . Şimdi gidip kolları arasına alsa olmaz mıydı?

"Sadece dinle beni "

"O yüzden buradayım bir daha karşıma çıkmayacağına söz verdin"

"O kadar mı görmek istemiyorsun"

"Senden nefret ediyorum"

Efsun kalbine taş koymuştu bu eve girerken , Uraz ne söylerse söylesin asla ona inanmayacaktı.

Artık SeninimWhere stories live. Discover now